Seçimler sonuçlandı. Milli irade tecelli etti. Sandıktan, bırakın “Kudretli Başkan Yönetimini” tek başına iktidara dahi izin çıkmadı. İşimize gelse de gelmese de sandığın mesajı bu… Sonuçlar vatanımıza, milletimize ve tüm insanlığa hayırlı olsun.
Yeni vekillerimizin altısı AK Partiden, ikisi ise Milliyetçi Hareket Partisinden seçildiler. CHP Milletvekili çıkartamadı.
AK Partiden seçilen Milletvekillerimiz sırasıyla Mahir Ünal, Nursel Reyhanlıoğlu, Veysi Kaynak, Sevde Bayazıt Kaçar, Mehmet Uğur Dilipak ve Mehmet İlker Çitil. Pırlanta gibi Altı Maraşlı kardeşimiz.
Milliyetçi Hareket Partisinden ise Fahrettin Oğuz Tor ve Sefer Aycan. İki deneyimli ve mütevazı hemşerimiz.
Başarılı olmaları için kendilerine yürekten dualar ediyoruz. Elbette farklı partilerden seçildiler ama artık bu vekillerimiz biz Kahramanmaraşlıların vekilleri olacak diye düşünüyoruz.
Seçimler bitti. Herkes belli bir çizgide söyleyeceğini söyledi. Artık normale dönme zamanı geldi. Söylenecek söz; “Sonuçlar hepimiz adına hayırlı olur inşallah” olmalıdır.
Seçim süreci içerisinde istemeden, farkında olmadan kırgınlıklar yaşanabilir. Bu kırgınlıkların giderilmesi, karşılıklı olarak helallik ve özür dilenmesi ve yeniden kardeş olunması iyi olur düşüncesindeyim.
YAZ TATİLİ
Bilindiği gibi 12 Haziran 2015 Cuma günü ilk ve Ortaokullar yaz tatiline başlayacaklar. Milyonlarca çocuğumuz ve gencimiz için üç ay sürecek olan uzun bir tatil dönemi başlayacak.
Çocuklar açısından bir problem yok denilebilir. Onlar daha özgür olacaklar, daha çok oynayacak ve daha çok eğlenebilecekler.
Hanımın herhangi bir işte çalışmadığı ailelerde de bir problem olmayacak, çocuklar anneleriyle birlikte olacakları için aileler bir plan yapma gereği duymayacaklar.
Anne ve baba çalışan ailelerde okulların üç ay kapalı olması bir takım sıkıntılara neden olacaktır. Özellikle anasınıfında ve ilkokulda öğrencisi olan çalışan anne ve babalar çocuklarını emanet edecek bir kurum arayışına düşeceklerdir.
Uzun süren yaz tatili iyi planlanmadığı takdirde sıkıcı ve boşa geçen bir süre olacaktır. Bilindiği gibi “yata yata sadece karpuz büyür” denilmektedir. Çocuklarımız üç ay boyunca sadece yatarak ve bilgisayar başında oyunlar oynayarak vakit geçirirlerse yıl içerisinde okullarında elde ettikleri kazanımlarını tekrar kaybedeceklerdir.
İlkokul birinci sınıfı bitiren yavrularımızın öğrendikleri okuma ve yazmayı unutmalarını istemiyorsak bu yavrularımızın tatilde okuma ve yazma çalışmalarına devam etmelerini sağlamalıyız. Ara sınıflarda okuyan öğrencilerimize geride kalan sınıfına ait ders konularını mutlaka tekrar ettirmeliyiz.
Eğer imkânımız varsa çocuklarımızın üç aylık yaz tatili boyunca yaz okuluna veya kuran kursuna devam etmelerini sağlamalıyız. Bunu yaparken “çocuk yanımdan uzaklaşsın da ne yaparsa yapsın?” düşüncesiyle hareket edilmemelidir.
Çocuğu yollayacağımız yaz okulunun programı ciddi olarak incelenmelidir. Kuran kursuna veriyorsak eğer kursu açan kişiler ve öğrencileri eğitecek görevliler hakkında mutlaka bilgi edinilmelidir.
Bu konuda sloganımız; “ Çocuklarımız yaz tatili süresince daha fazla oynasın daha fazla dinlensin ama mutlaka derste çalışsın” olmalıdır.