Geçen Pazartesi günü(15.12.2014) Mücahit Aslan Hocamın kardeşi Hayrettin Aslan’ı kaybettik. 47 yaşındaki kardeşimiz bir kalp krizi sonucu aramızdan ayrıldı. ‘Mekânı Cennet Olsun’ İnşallah. Cenab-ı Haktan merhum kardeşimiz için ‘rahmet ve mağfiret’, kederli ailesi için ise ‘sabr-ı cemil’ niyaz ediyoruz.
Taziye için Mücahit Aslan Hocayı ziyaret ettiğim sırada taziye evine büyüğümüz Sadettin Kapudere ağabeyimiz geldiler. Kuranlar, Fatihalar okundu, dualar edildi. Sonra Sadettin ağabey bana dönerek; ‘ Fatihçiğim şu televizyonlardaki rezaletleri köşende bir yazsan ne iyi olur’ dedi ve ekledi:
Sadettin Kapudere ağabey özellikle SHOW TV ekranlarında yayınlanan ‘Bu Tarz Benim’ adlı moda şov programında yaşanan rezaletler karşısında tepki vermemi istiyordu. Yerden göğe kadar haklı olmamıza rağmen ne yazık ki bu ve buna benzer yüzlerce gayri ahlaki yayın maalesef 7/24 devam etmektedir. Türk Milletinin ahlaki değerlerini hedef alan bu ve buna benzer dizilerin yapımcı firmalarını, bu programları kanallarında yayınlayan yayıncı kuruluşlarının alayını kınıyorum. Bunlara izin veren başta AK Parti hükümetini ve RÜTÜK denilen denetleyici kurulu Önce Allah’a Sonra Yüce Türk Milletine Şikâyet Ediyorum.
Ulusal kanalların çoğunda ahlaki bir program aramayın çünkü bulamazsınız. Yayındaki dizilere bir bakın Allah aşkına ne göreceksiniz? Ben baktığımda gördüğüm şu; ahlaksızlık, kepazelik, rezillik, utanmazlık... Ahlaki hiçbir şey görmek mümkün değil. Ahlak sukut etmiş, bizi çoktan terk etmiş. Sabah programları başka rezalet, yaşından başından utanmadan rezil kepaze duruma düşenler ve düşürülenler. Milletin tüm değerlerini reyting uğruna feda edenlerle dolu bir 24 saat geçiriyor Türk kanallarının çoğunluğu.
Müslüman olduğunu iddia eden birçok yapımcı ne yazık ki tüm değerlerimizi alt üst ediyor. Yayınlanan dizilerin hemen, hemen tamamında örf ve adetlerimize hiçte uygun olmayan sahneler bizlere normalmiş gibi izlettiriliyor. Türk gençliğinin adeta beyni yıkanıyor. Bir erkek ve iki kız kardeşli veya bir kız iki erkek kardeşli gayri ahlaki ilişki ağlarıyla tuzağa düşürülmeye çalışılan kızlarımız ve delikanlılarımızın itilmek istenildiği bataklıkları kimseler görmek istemiyor. Bu dizilerin yapımcılarını da yayıncılarını da lanetliyorum.
Kurgusu aldatma olan dizi ve diğer programlar, aile yapımıza ciddi zararlar veriyor. Onarılması mümkün olmayacak darbeler vuruluyor. Bu konular konuşulurken ‘mangalda kül bırakmayan’ her düzeydeki hükümet yetkilisi acaba bizlerle dalga mı geçiyor. Milletle dalga geçenlerin, Aziz Milletin yarattığı dalgalarda boğulup gittiklerini unuttular mı yoksa? Millet sizden bu tür diziler ve programlar yerine ahlâki değerleri ön çıkaran, kültürümüzü yaygınlaştıracak ve daha güçlü hale getirecek programlar ve diziler bekliyor. ağırlık vermesi gerekiyor.
Gençlerimizi korumamız gerekiyor. Yapboz tahtasına çevirdiğiniz Milli Eğitim Müfredatlarıyla bunu okullarımızda sağlamamızı imkânsızlaştırdınız. Ahlaki değerlerimizden mahrum bıraktığımız gençlerimiz ruhunu kaybetmiş gibi. Yoksa Onların mensubu oldukları Yüce Türk Milletinin sahip olduğu o değerlerden yoksun, ruhsuz ve cansız birer beden haline dönüştürmek mi istiyorsunuz.
Reyting kaygısıyla yönetilen kanallar, bir zamanlar Yeşilçam’ın açık saçık, avantür ve porno filmlere yönelerek Milletimize ne denli zarar verdiğini AK Partinin yetkilileri bizlerden daha iyi bilirler. Bilirler mi bilmezler mi bilmem ama bildiğim onların söyledikleri her şey zaten ‘laf-ı güzaf.’ Eğer sözleri laf-ı güzaf olmasaydı bu rezaletler yaşanır mıydı? Sorunun cevabını elbet Millet verecek.
‘Millet izlemesin kardeşim’ demekle bu işler maalesef düzeltilemiyor. Biliyoruz ki bu tür dizilerin izlenilirliği çok fazla. Bırakın kendi Milletimizi nerdeyse tüm Ortadoğu Halklarını da zehirleyecek boyutlarda. Eğitimsizlik, yozlaşma, milli ve manevi değerlerden uzaklaşma maalesef insanlarımızı bu ahlaksızlıklara boyun eğer duruma düşürmüş. Bilerek veya bilmeyerek bizlere ‘Bu Tarz Benim’ isimli programı, gayri ahlaki dizileri ve bin bir türlü rezaleti izletenleri ben şiddetle kınıyorum. Lütfen Sizlerde kınayın değerli okuyucularım…