Gelişmekte olan kentlerde ve gelişmiş kentlerde insanlar hobilerine uygun alanların olmasını isterler. Bu da o şehirde yaşayan insanların en doğal hakkıdır.
Kahramanmaraş’ın şairler ve yazarlar kenti olduğu söylenir. Bu sözü önemserim. Ancak yerelde bu sözü doğrulayacak mekanlar açılmamıştır.
Eski Belediye Başkanı Mustafa Poyraz, “şiir festivali” düzenledi. Bir gazeteci olarak gitme gereği duymadım. Çünkü biz çalıp biz oynayacaktık. Ya bir şehirde sanatçı olarak belki de on defa aynı isim davet edilir mi? Bu ülkede şair ve sanatçı kıtlığı mı var? Sadece kendi düşence yapısına uyan isimleri getirdiğiniz de o kentte yaşam “kısır bir döngü olmaktan öteye gitmez!” nitekim Kahramanmaraş’ta da aynı şeyi dinliyoruz yıllardır. Artık gına geldik. Bıktık usandık. Değişim istiyoruz. Buda bizim hakkımız.
**
Şimdi size bana e.mail olarak bir değerli hanımefendiden gelen notu aktarıyorum.
“Mehmet bey merhaba, umarım ailecek iyisinizdir. Sizden bir şey isteyeceğim. Büyükşehir Belediye Başkanını yakınen tanıyorsunuz galiba. Başkandan isteklerim var, benim adıma iletirseniz sevinirim.
- Kültür şehri olan Kahramanmaraş’ta neden bir sanat sokağı yok? En kısa zamanda kapalı çarşının uygun bir bölümüne sanat sokağı oluşturulabilinir.
- Ben Trabzon caddesinde oturuyorum. Bu caddenin trafiğe kapatılıp, kafelerin olduğu insanların açık mekanlarda rahatça sohbet edeceği yer, neden bir Nişantaşı olmasın?
Ben onyıldır Kahramanmaraş’ta yaşıyorum ve maalesef bu şehirde dişe dokunur bir gelişme gözlemleyemiyorum. Yapılanlar da kısır döngüden başka bir şey değil.
Umarım bu istekler sadece hayallerden ibaret kalmaz ve en kısa sürede hayata geçer. Sağlıcakla kalınız!...”
**
Konaklar restore edildi. Edilmeye de devam ediyor. Eğer o konaklarda yaşam var ise bir değer ifade eder. Orada hareket yok ise, yapılanlar tanıtım ve turizme, topluma bir katma değer yaratmıyorsa ne işe yarayacak. Bu milletin parasını çarçur etmekten öte nedir?
Bu şehirde gün ışığına çıkartılan yapılar bu şehirde faaliyet gösteren, Bilsek, Gazeteciler Cemiyeti, Kültür Sanat Kulüpleri, Fotoğraf ve çevre derneklerine verilmelidir.
Onlar bu binalarda sosyal aktiviteler yaparak, yeniden ortaya çıkartılan bu tarihi yapılara hayat vermelidirler. Çektikleri fotoğrafları sosyal medyada paylaşmalı ve kentin tanıtımına katkı yapmalıdır.
Restore yaparak tarihe hizmet etmiş olmazsınız. Oraların hizmete açılması gerekiyor. Öte yandan Belediye asli görevlerine dönmelidir. Lokantacılık, manavcılık, fırıncılık, bakkallık ve işletmecilik gibi görevlerden uzaklaşmalı, oluşturdukları yaşam alanlarını ihale ile işletmesini devretmelidir.
Zaman zaman Belediyenin işlettiği lokantalara gittiğimde, ne istersek olmadığını, bulunmadığını duymak zorunda kalıyoruz. Bu işleri bırakınız.
**
Yukarıda e.mail’de vatandaşın istekleri için bir bütçe ve paraya ihtiyaç yoktur.
Sadece yaklaşım söz konusudur.
Bizden olmayan, bizim gibi düşünmeyen insanlarda bu şehirde yaşamaktadırlar.
Bu insanlarında talepleri göz önüne alınmalıdır.
Bir sanat sokağı oluşturmak o kadar da zor değildir. Ulucaminin üst taraflarında birkaç konak ve sokak ile çalışma yapıldığını biliyorum. Restore edilen konakların alt katları, sokak bu iş için biçilmiş kaftandır. Bu konuda Malatya ve Gaziantep de örnekler mevcuttur. Trabzon caddesi trafiğe kapatılmaz ama Bahçeli evlerde kafe ve lokantaların bulunduğu bir sokak Belediye Meclis kararıyla bu iş için de değerlendirmeye alınabilinir. Orada bulunan esnaflar ile karşılıklı bilgi alışverişi yapılarak bu sokaklardan bir tanesi hem sanat sokağı ve hem de sosyal aktiviteler için oluşturulabilinir..
Büyükşehir ve ilçe belediyesi isterse bunlar yapılmayacak şeyler değildir.
**
Bu gün Regaip Kandili ve aynı zamanda 1 Mayıs İşçi Bayramıdır. Öncelikle sevgi ve barışın hakim olmasını yüce Mevladan niyaz ediyorum…
Gerisi ise sadece hikaye….