Kahramanmaraş Türkiye’de en sorunlu şehirlerden birisi belki de bu konuda en başı çeken bir şehir olma özelliğine sahiptir.
Kendimizi aldatmayalım lütfen.
Un var, yağ var, şeker var; ancak bunu helva haline getirecek usta yoktur.
Bu şehrin 1980 sonrası yapılanmasına baktığımızda sorunların bir kar topu gibi büyüdüğünü ve 2011 Türkiye’sinde çığ gibi sorunları büyümüş bir kent portresi çıkıyor karşımıza.
Bir şehirde ulaşım sorunu Trafik ışıklarıyla çözülmeye kalkışılıyorsa, o şehirde şehircilik adına yapılan hiçbir şey yok demektir.
Kusara bakmayın;
Bu acı bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Bu acı gerçek bir tokat gibi yüzümüze vurulduğunda canımız ne kadar acırsa acısın, bu gerçeği kabul etmek zorundayız.
Günün her hangi bir saatinde Trabzon caddesinde ard arda konulan kırmısı ışıklar ve bu ışıkların bekleme süresi, ve bu cadde ile ilgili radikal bir adımın atılmayarak, sorunların sürekli halının altına süpürüldüğü bir şehirden bahsediyoruz…
Birkaç gün sonra Kahramanmaraş’ın sorunlarının masaya yatırılacağı bu amaçla bir toplantı yapılacağı ifade edilmektedir.
TBMM Grup Başkanvekili Sayın Ünal’ın başkanlığında yapılacak olan bu çalıştayda öncelikli olarak;
Kahramanmaraş kent merkezi masaya yatırılmalıdır.
İlçelerde derslik, sağlık ve ulaşım sorunu bu kadar yoktur.
Merkez ve merkeze bağlı köylerin aldığı hizmet ilçeler ve ilçelerimize bağlı köylerin aldığı hizmetlerin çok çok altındadır.
Kahramanmaraş il nüfusunun yarısı şehir merkezi ve merkeze bağlı köylerde yaşadığına göre, bu işe ciddiyetle eğilinmesi gerektiğini düşünüyorum.
Öneriyorum;
Kahramanmaraş kent merkezinin ulaşım ve eğitim sorununu çözebilmek için öncelikle Genel bütçeden önemli bir pay ayrılmalı ve ayrılan bu ödeneğin kullanımı içinde bağımsız bir organ teşekkül ettirilmelidir.
Oluşturulacak olan bu yeni kaynak kullanımı ile yetkili organ şehrin gelecek 40 yılını hesaba katarak bir proje oluşturmalı ve bu projenin hayata geçirilmesinde hiçbir yerel yetkiliye de yetki verilmemelidir.
Tamamen profosyonellerden oluşacak olan bu yeni ekip, hatıra ve gönüle değilde ihtiyaca göre, bu şehrin geleceğini rahatlatacak uygulamaları hayata geçirmelidir.
Neden bunu öneriyorum;
Bizim meşhur bir ağcalı yolumuz var. Oysa bu yolun hemen yanı başında doğal dere yatağı bu iş için biçilmez bir kaftandı. Gelecekte metro için bile bu dere yatağının üzerinin kapatılarak yol açılması gerekirken ağcalı yoluna trilyonlar harcanması bana göre doğru ve tutarlı bir yaklaşım değildir.
Bu ve buna benzer bu şehirde, bu şehrin son otuz yılını masaya yatırdığımızda örneklerin sayısını artırma imkanı bulabiliriz. İşte bu sebeple diyorum ki; şehir adına, şehrin geleceği adına yapılacak planlama ve uygulamalara yerel yöneticiler dahil edilmemelidir. Dahil edildiğinde ise, yeni yeni ucubeler ortaya çıkacaktır.
Bir süre önce trafiği rahatlatacağı öne sürülen orta hal ve o bölgedeki düzenlemeleri ve şimdiki halini görünce, bu şehirde, şehircilik adına kimsenin bir söz söylemeye hakkının olmadığını düşünmeye başladım.
Bu işi hiç bilmeyen bir insan bile 50 metre arayla iki kırmızı ışığı koymazdı. Orada rahatlıkla hafif bir eğimle araçlar için bir battı- çıktı yabilebilirdi. Yüksek ve ağır tonajlı araçlar için ise başka bir güzergah gösterilmesi şartıyla bu sorun çözülebilinirdi. Bu görüntüye biz şimdi UCUBE demeyelimde ne diyelim?
Bu şehirde Mimarlar Odası, Mühendisler Odası ve diğer teknik niteliğe haiz odalar ne iş yaparlar?
Bu şehirde yapılmak istenilen projelerin takip edilerek, geleceği adına birkaç söz söylemeye bu insanlar kendini yetkili görmüyorlar mı? Belediye yönetimi ile kötü olmayalım gibi basit bir menfaatçilik anlayışı ile bu şehirde yapılan yanlışlar, yapanın yanına kar kalıyor. Bu uygulamadan ve bu anlayıştan hemen dönmeliyiz.
Kırıp dökmeden, insanlar eleştiri yapabilmelidir.
Şimdi ben bu önerilerimi sıralıyorum diye Belediye yönetimi bana mı küsecek?
Aklı başında olan yöneticiler eleştiriler karşısında küsmek yerine yapılan eleştirilere bakmalı, faydalı olan yerleri de var ise, bunu da uygulamaya koymalıdır.
Bu toplantılardan ne bekliyorum;
Yapılacak olan bu toplantıda alınacak kararlar, tabii olursa, ciddiyet içinde takip edilecek ise bu toplantılar amacına ulaşır ve kente hizmet gelir.
Ak Partinin 10 yıllık iktidarına baktığımızda şehir adına şu sorunumuzun da tam ve eksiksiz olarak çözüldüğüne şahit değilim. Çözülen bir sorunumuz var ise lütfen bunu da bizim gözümüze sokunuz…
Ulaşım, Eğitim ve Sağlık olmazsa olmaz konumuzdur. Yarım saatlik şehir içinde ki bir trafik seyrimizde sinir hastası olabiliyorsak, kısa kısa mesafelerde kırmızı ışıkla dur kalk yaparak gidiyorsak, bu şehirde her alanda sorun var demektir. Oto parkı unuttuk bu arada.
Ama toplantı laf olsun diye yapılıyorsa da bunu bir diyeceğimiz yok..30 yıldır olduğu gibi yeni bir kurtarıcı aramaya devam edeceğiz…
Toplantının kentimize katkı yapmasını ümid ediyor, başarılar diliyorum….