Aslında kendisini gördüğümde gülesim geliyor. Komik adam olmasından, mizah kültürü bulunmasından değil, akla ziyan yasaklarından dolayı. Bu yasağı da beni çok güldürdü. Ancak ben bu yasağı bir yerden hatırlıyorum ama nerden?
Kuzey Kore’de genç lider, yani henüz gençten de biraz genç olan tıfıl Kim Jong-un, ilginç yasaklarıyla da medyanın gündemine.
Doğrusu sırlar ülkesi veya karanlıklar ülkesi de diyebileceğimiz Kuzey Kore’yle ilgili çok da aydınlatıcı bilgiye sahip değiliz.
Yönetimin izin verdiği ölçüde öğrenme şansını yakalıyoruz ve bu bile bizi şoke etmeye yetiyor.
İlk bilmediğimiz, hangi ideolojiyle yönetildiğidir.
Kendileri ne ad kurarsa kursun, aslında Kuzey Kore’nin hangi ideolojiyle yönetildiği pek anlaşılmıyor.
Diktatörlükle yönetiliyor ama ne bir fikri var, ne bir ideolojisi.
Yasaklarına bakınca ırkçı bir yönü gözüküyor. Milliyetçilik duyguları hayli kabarık, hatta faşist bir anlayış hâkim.
Tabii ülke bir yana Kim Jong-un bir yana…
Adamda tıpkısının aynısından biraz daha yüksek Hitler benzeri bir ego var.
Dünyadan ondan daha akıllı, ondan daha yakışıklı, ondan daha asil hiç kimse yok.
Bütün dünya ona hizmet için yaratılmış.
Kanuna gerek yok, Kim ne derse o olur…
Medya ve toplum karşısına çıkması, komünist rejimleri çağrıştırsa da, ondan daha katı, ondan daha şekilci ve ondan daha korkutucu…
Ufak tefek, tıfıl bir genç olan Kim Jong-un, aslında sinirlenmediğinde güleç bir yüze sahip.
Tombul yanakları onu sevimli kılıyor.
Buz gibi de olsa -espri yaptığı anlaşıldığında- çevresindeki herkesi güldürüyor.
İlginç bir saç modeli var; ne asker tıraşı, ne sivil tıraşı, ne de diktatör tıraşı…
Ancak paltosu, herkesin paltosu gibi, ayakkabısı, herkesin ayakkabısı gibi…
Yönetim şekline baktığınızda, lisede müsamerede oynayan ergenlerden farksız sanıyorsun.
Şimdi gülecek, aha da şimdi gülecek diye bekliyorsun.
Sonra bir bakıyorsun ki, en yakınını en vahşi köpeklere parçalatabiliyor.
Oysa medyanın karşısına çıktığında, esprileriyle insanları kırıp geçirecek, Oscar ödüllü komedi oyuncusu sanıyorsunuz.
Ya da genç yaşına rağmen çok babacan, çok sevecen, çok kucaklayıcı, tonton bir yönetici, bir baba, bir lider görüyorsunuz.
Ama yasakları ve cezaları, en aşağılık, en zalim, en acımasız diktatörlerin yaptıklarına rahmet okutacak kadar.
Çok şeyi tam anlamıyla bilmiyoruz, çünkü öğrenme şansımızı baştan kapatmış.
Kendi istediğini, kendinin onayıyla servis ediliyor ve biz ancak Kim’in süzgecinden geçenlere bakıp, “bu kadar da olmaz” diyebiliyoruz.
Ama ilginç olan, Kuzey Kore’de yaşamını sürdüren herkes istisnasız onun hayranı.
Emrindeki askerler ve bürokratlar katışıksız şekilde Kim hayranı…
Sadece onlar değil elbet tarladaki çiftçi, araçtaki şoför, evdeki kadın, kundaktaki bebek de hayranı, hiçbir şeyden habersiz yatalak halde hayatını sürdüren de…
Doğan çocuk da ona hayran, doğacak çocuk da…
Yaşayan herkes ona hayran olarak yaşıyor, ölürken de en güzel yüz olarak onu görüp, ötelere göç ediyor.
Bu kadar mübarek, bu kadar değerli ve bu kadar müstesna bir kişi daha olabilir mi?
Bilmem, kendinize sorun…
İsterseniz bazı yasakları buraya alayım…
Deminden beri Kim’in müstesna olmasından bahsetmiştim, hatırlıyorsunuz değil mi?
Özellikle de saç modelinden…
O zaman bu saç modeli, ülkede tek tip olmalı…
İnsanın başında şapka gibi durmalı…
Uzaktan bakınca aykırı bir saç görmemelisin, saçlar isyan etmemeli, rüzgârla sevişen bulunmamalı, dans eden saçlara rastlanmamalı…
Saç dediğin Kim’in saçıdır…
Bu model, bütün berberlere “uygulanacak tek model” olarak öneriliyor, pardon emrediliyor. Sıkıysa makası farklı oynatsın da görsün gününü…
Televizyonda dizi izleyemiyorsunuz, filmler “onaydan” geçenler dışında yok.
Kitap aynı, tiyatro aynı, sanata dair her şey aynı…
Çünkü Kuzey Korelilerin “dış dünyadan” bir şeyler öğrenmesi, saltanatını sallandırabilir…
Ülkeye dışarıdan gelen ürünlerde kısıtlama var; öyle her şeye alışıp, kudurmak yok!
Şimdi de ithal sigara yasak. Sadece Kuzey Kore ürünü içilebiliyor…
Ve ilginç bir isim takıntısı…
O tek adam ya…
Söylemiştim zaten…
Onun adını bir başka kişi kullanamaz…
Ne adını, ne soyadını…
Hiçbir bebeğe “Kim” adı konmayacağı gibi, soyadı ne olursa olsun, Kim’in soyadı olan “Jong-un”u isim olarak da kullanamaz…
Ben bu yasağı bir yerden hatırlıyorum ama nereden?
Tüh ya çıkaramadım, siz yardımcı olur musunuz?!!!
Tweetimden seçmeler
Siyasetçilerimizden şikâyet etmeden önce düşünmek gerekir; siyasetçileri değişmeyen toplumlar, değiş(e)meyen toplumlardır.