BURASI BENIM MEMLEKETIM!..

.

Yaklaşık 780 bin km yüzölçümlü içinde tam olarak kaç milyon insanın yaşadıgının belirlenemedigi, her nüfus sayımında mezar taşlarının bile yazıldıgı iddiaları ile gündeme gelen tahminen üç aşagı beş yukarı 70 milyon insanın yaşadıgı bir cografya benim memleketim.

Kaç kırmızı plakanın, kaç dokunulmaz insanın oldugunu bir gazeteci olarak bilememi cahilligime sayarak, kaç bin kamuya ait aracın oldugunun da tam bilinemedigi bir memleket benim memleketim.

Her meslek kendi içinde ?dokunulmazlık zırhına? sahip olurken yaklaşık 2.5 milyondan fazla memurun da dokunulmazlıgına dikkat çekersek ülkemizde neredeyse 20 milyon dokunulmaz 50 milyon dokunulur insanların yaşadıgı bir cografya benim memleketim.

 

Dün elimde çantam sokaga çıkacagım. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroglu"nu takip edecegim. Caddeler tutulmuş, trafik kesilmiş. Insanlar karşıdan karşıya geçmeye korkuyor. Kahramanmaraş"ta bile bunu bir şekilde her gün yaşıyoruz. Bir Bakan geliyor, geçecek diye caddeler trafige kapatılıyor. Sade vatandaşın hiçbir zaman adam yerine konulmadıgı bir memleket benim memleketim.

şimdi 30 Agustos Zafer Bayramı kutlamalarının hazırlıkları yapılıyor. Galiba 26 Agustos günüydü Trabzon caddesinin bir bölümü trafige kapatıldı. Ve biz aracımızı otoparka koyacak bir yol bulamadıgımız için o günü tatil ettik dogal olarak. Trabzon caddesinde trafigin kapatılarak sürücülerin magdur edildigi bir memleket benim memleketim.

Oysa kutlamalar stadyumda yapılsa, insanlar da keyifle bu kutlamalara iştirak etse daha anlamlı olmaz mı?

şimdi hep dayatmalar karşımıza çıktıgı için kutlamalara ilgi her geçen yıl biraz daha azalıyor.

Bunu kimileri milli benlikten uzaklaşma olarak algılıyor ben ise tam tersi olarak ifade ediyorum. Millet olarak bireysel özgürlüge çok düşkünüzdür. Özgürlüklerimizin sürekli budanmaya çalışıldıgı bir memleket var. Işte burası benim memleketim.

Siyasi liderlerimiz "kırık plak misali demokrasi teranesi tuttururlar" ama partilerinde demokrasiden hiç bahsetmezler. Hiç ölmeyecek gibi oturdugu koltugu bırakmak istemez, rakip olacak isimleri vekil yapmazlar, hep parmakçı vekilleri olsun isterler. Demokrasi havarilerinin çok bol oldugu yerdir, benim memleketim.

Suyu üfleyerek içerler, her haltı karıştırırlar, sonrada hiçbir şey olmamış gibi en görkemli camilerin en ön safını tutarlar. Münafıklıgın bir yaşam biçimi haline geldigi yerdir, benim memleketim.

Adalet, hak, hukuk, Allah, kitap gibi kutsal degerler dilimizden düşmez, Ramazan ayında kendi zengin arkadaşlarına verdigi iftar yemegini bile zekatından düşürüldügü yerdir benim memleketim.

 

Makamlar liyakat esaslı doldurulmaz, eş, hısım, dost, akraba anlayışı içinde (lafın gelişi) nüfus müdürü mühendis, köy hizmetleri müdürü iktisatçı olur bizde. Tezatların öylesine çok oldugu yer benim memleketim.

 

Egitim"de egitimsiz işler, Saglık"ta saglıksız işler, orada başka, burada başka işler, işlerin birbirine karıştırıldıgı yerdir benim memleketim.

Hani meşhur şairimiz vardır merhum Nazım Hikmet. Nazım Hikmetin ?memleketim? isimli şiirlerini ve insan manzaralarını çok severim.

Aynen ülkemden ve kentimden insan manzaraları degil ama insanların manzaralarını şöyle bir sıralayayım istedim.

Yaz yaz bitmeyecek.

Bizim için önce ?bize uyan tam demokratik bir anayasa? gerek. Tam demokratik anayasadan korkmayın. Korkmayın bir şeylerden. Çünkü korkulan şey insanın başına gelir hep.

Korkular üstüne kurulan bir düzen, korkular üstüne kurulan bir devlet, korkular üstüne kurulan insan yaşamı hiç kimseye fayda getirmez.

O halde bizim tek sıgınacak limanımızın demokrasi limanı oldugunu düşünüyorum.

Eger bu liman iyi korunabilirse, saglıkta saglıksız işler hiç başımıza gelmez.

Neden mi;  çünkü şeffaf ve demokrasi ile yönetilen bir ülkede böyle insanlar o makamlara gelemez ki!..

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri