Dün Elbistan ilçesindeydim. Öğle yemeğini İl Genel Meclis Üyesi Ahmet Göçer, Milas'ta gazetecilik yapan hemşerimiz Emrah Karakoç ve farklı fikirleriyle tanışma imkanı bulduğum Delta Mühendislik sahibi Fahri Firikçi ile Pınarbaşında, ceyhan nehrinin doyumsuz güzelliğini seyrede seyrede Kale Restaurant da yedim.
Malum bir gün önce Elbistan ilçesinde yapılan " Elbistan Kahramanmaraş'ın mahallesi olmasın" mitingine hiç değinmedik, hiç konuşmadık. Ancak Kahramanmaraş'ın 2014 Yerel seçimlerinde olmazsa daha sonraki seçimle Büyükşehir Belediye Başkanının kuzey ilçelerinden seçileceği ile ilgili beyin fırtınası yaptık ve gelecek beş yıl içinde Kahramanmaraşlı yatırımcıların Göksun, Elbistan, Afşin, Nurhak ve Ekinözü ilçelerinde farklı alanlarda yatırım yapacaklarını ve burada da sanayi tesisleri olacağını konuştuk.
Hani, Kahramanmaraş'ı "Kılavuzlu, Erkenez ve Aksu köprülerine sıkıştıran" şehir merkezindeki malum statükocu dar bir zihniyet nasıl ki bu kentin kalkınmasında bir sorun olarak karşımıza çıkmışsa, aynı statükocu anlayış, Afşin ve Elbistan ilçelerinde de baskın bir görüş olarak kendini hissettiriyor.
Dünyayı; Yahudiler ve emperyalistler böl, parçala, yönet anlayışı ile nasıl suni devletler, suni haritalar ortaya çıkartarak, bu günkü kan ve göz yaşının hakim olduğu bir dünya kurmuşlar ise, Yüce dinim ise; bir olmayı, birlik olmayı öğütlemiş, hatta evlilikte de oğullarınıza başka sülalelerden kız alınması öğütlenerek büyük aile olunması telkin edilmiştir.
Bu gün Kahramanmaraş kent merkezine baktığımızda işsizlik yok denecek kadar azdır. Daha açıkçası iş beğenmeme, çalışmama, parayı az sınma gibi faktörler vardır.
Son iki yıldır KİPAŞ, İSKUR, MEM ve adını hatırlayamadığım onca işletmeler belli yaşta olan nitelikli, niteliksiz bütün insanları istihdam etmektedirler.
Benim lise mezunu iki yeğenim doğrudan fabrikalara baş vurma yöntemiyle gitmişler ve işe girmişlerdir. Adam gibi çalışmak isteyene Kahramanmaraş'ta iş'te var, aş'ta var...
Ama Elbistan kent merkezinde ve Afşin'de çay ocakları ve kahveler tıklım tıklım dolu, oralarda işsizlik diz boyu.
Elbistan ilçesine yapılacak olan OSB için Elbistan Ticaret Odası yetkilileri Kahramanmaraşlı iş adamlarına çağrı yapıyorlar, Elbistan OSB'de yatırım yapınız diye...
Demem o ki; Kahramanmaraş merkez, ilçelere yük değil, ilçelerin yükünü almaktadır. Kahramanmaraş'ın Büyükşehir olması Kuzey ilçelerine hizmetin gitmesini engellemek yerine oralara iş ve aş getirmesine de katkı yapacaktır.
**
Öğle yemeğinden sonra araba ile tek başına Elbistan'ı gezdim. Malum meslekte 32. yıla girdik. Kahramanmaraş'ın bütün ilçe ve köylerini adım adım bilirim, gelişmeleri, son 30 yılda geçirdikleri transformasyonu en iyi tahlil eden insanlardan biri olduğumu düşünürüm.
Elbistan ilçesi de hızlı bir büyüme trendine girmiş, her mahallede inşaatlar var. TOKİ Elbistan'ın en güzel yerine konutlar yapmış, şehir ayaklarınızın altında. Ama bizde yapılan TOKİ konutlarına kış aylarında gitmeniz hiç de mümkün olmuyor. Belediye Seyir terası ve Cancık Mağarasının altından TOKİ için yol açmalıdır.
**
Öğleden sonra saat 17.00 gibi Elbistan Belediye Başkanı Durmuş Küçük beyle bir araya geldik.
Çok uzun yıllar öncesinden tanışırız. Çocukluk ve ilk gençlik dönemlerinden. Allah rahmet eylesin dedesi çok alim bir din adamıydı, Babası, amcaları merhum Babamın dostlarıydı, bizlerde ikinci nesil olarak aynı dostluk ve samimiyeti devam ettiriyoruz.
Bir düğün için gittiğim Elbistan'da düğünde hiç bulunamadım, eşimden fırça yedik amma Akşam Kara Elbistan Belediye Başkanı Miktad Er'e ait olan Kayapınar lokantasında ki yemek ve sohbet fırçanın izini çoktan unutturdu.
Dr. Refa Soydan, İş adamı Sait Tahiroğlu ve adını sayamadığım Elbistan ve Afşin'in belli eşraflarıyla yaptığımız sohbet, karşılıklı fikir alışverişi her şeye değdi doğrusu.
Sayın Küçük; Elbistan'ın olduğu kadar diğer ilçelerin ve Kahramanmaraş kent merkezinin sorunlarına vakıf ve duyarlı. Elbistan'daki miting ve yansımalarını konuşuyoruz.
Mitingi takip eden dostlar var, ancak en fazla 200 kişiydi mitinge katılanlar diyorlar. Fotoğraflara da baktığımda konuşulanları doğrular nitelikte.
Yukarıda Kahramanmaraş'ı dar kalıplara sokan statükocu anlayışın oralarda da olduğunu ve bu anlayış ile mücadele edildiğine şahit oldum.
Sokakta ki vatandaşın böyle bir derdi olmadığı bunu pompalayan küçük bir azınlık bulunduğunu da bize anlattılar.
Orada bulunanlar Kolektif bir akıl ile Büyükşehir'in bütün Kahramanmaraş'a sosyal, kültürel ve ekonomik olarak katkılar yapacağı yönünde ortak bir fikir birliği sağladık.
Kahramanmaraş'ta da zaman zaman duyarım, Elbistan İl olsa da kurtulsak..
Elbistan'ı ömründe bir defa görmemiş, Eshab-ı Kehfi gezmemiş, Kahramanmaraş'a gelen bütün akar suların kaynağının kuzey bölgesi olduğundan farksız, bol kepçeden olur olmaz konuşurlar..
İşte böyle konuştuğunun nereye varacağından habersiz, işgüzar insanlar her ilçede, mahallede, köyde bulunur. Bunların konuşmasını dikkate almamalıyız.
Yahudilerin siyasetine değil, İslam'ın emrettiğini uyguladığımızda bu şehir 1 milyon nüfusuyla her şeyi başaracak güç ve kuvveti kendinde bulacaktır.
Yeter ki bölmek isteyenlerin oyununa gelmeyelim.
Gece saat 23.30 gibi dostlarımdan ayrılıp içişleri bakanının yanına intikal ettiğimde küçük kızım çoktan uyumuştu bile...
Gece yolculuğunu severim, saat 0.30 gibi Elbistan ilçesinden Kahramanmaraş'a doğru yola çıkarken, buz gibi bir hava, püren geçidinden Tekir'e doğru yerini sıcak bir havaya bırakmaya hazırlanıyordu.
Kılavuzlu köprüsünden Kahramanmaraş'ın ışıklarını gördüğümde, zaman zaman kızsam bile Kahramanmaraş sevgisinin bir başka olduğunu, insanı içine çektikten sonra kaçışın çok zor olduğunu bir defa daha yüreğimden geçirirken, eve gelmiştim bile...