Hiç kimse, “Çalıştayların işe yaramadığından” bahsedemez! Sorunların, ilgili bakanlarla birebir olarak yerinde tartışılması elbette çok önemli ilerlemeler sağlıyor. Ama sonuçlarının kendini göstermesi ve vatandaşın günlük hayatına yansıması normalden yavaş ilerliyor.
Bunu da kabul edelim..!!
***
Malum, çalıştayların mimarı Sayın Mahir Ünal.
O; bir lider, bir otorite ve bir idol…
Her şeyden önce iyi bir siyasetçi. “Kahramanmaraş’ın Tayyip’i”… Kendisinden beklentiler (biraz da daha önceki yan gelip yatan siyasiler ve biriken sorunlar yüzünden!!) çok fazla. Bakan olması ile birlikte bu beklentiler “zirve” yaptı, baskı arttı. Şu, yadsınamaz bir gerçek ki; Sayın Ünal’ın elinde “sihirli değnek” yok. Bunu öncelikle kabul etmemiz gerek! Ama bir şeyler yapmak, beklentileri karşılamak-karşılamaya çalışmak da koskoca bir gerçek!!
İşte, çalıştaylar bunun birer parçası ve bu yüzden önemli.
***
Bir çalıştayı daha geride bıraktık. Peki ana hatları ile değerlendirecek olursak neler oldu-ne aldık:
Germenicia Antik Kenti’nin ortaya çıkarılması için 7,5 milyon TL. ödenek aktarıldığını öğrendik. Ayrıca Kahramanmaraş’a “Kültür ve Kongre Sarayı” yapılacak. Sanırım bunların detaylarını önümüzdeki “Kültür ve Turizm Çalıştayı”nda öğreneceğiz.
Yollar: Proje ve ihale aşamasındaki, ihalesi yapılan ve yapımı devam eden yollar ve kavşaklar ele alındı. Yol konusunda “yeni vaat” yok. Ulaştırma Bakanı’nın söylediği gayet net: “Öncelikle başlayan projeler bitirilecek, sonra yeni projeler değerlendirilecek.” Bu kadar!!
Hızlı tren: “Ge-le-cek…”
Havaalanı: Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım “yeni havaalanı fikri”ne karşı olmadığını söylese de fotoğraf flu. Hatta; yeni bir havaalanı isterken mevcut olanın iyileştirilmesinden olduk gibi… En iyi ihtimalle aksayacak-uzayacak!
Komşularımızla birlikte kullanacağımız “ortak havaalanı” konusu fikri tarihin çöplüğündeki yerini aldı. Biliyorduk... Şimdi Sayın Bakan’ın ağzından da duymuş olduk. Antep ve Adıyaman istemiyor. “Biz ortak havaalanı istemezük” diyorlar.
Tabi… Niye istesinler, zaten adamların gül gibi havaalanları var.
O halde “tiz” kendi başımızın çaresine bakma zamanı...
***
Mevcut Meydan’ın pisti uzatılacak ve yeni terminal binası yapılacaktı. Hatta ödenek bile aktarılmıştı. “Ama…” diyor Binali Yıldırım, “Görevde bulunmadığım 23 ay içerisinde Maraş fikir değiştirmiş. Yeni bir meydan istemiş… Öyle olunca da mevcut meydan için devam eden proje rafa kalkmış.”
Haydaa…
Olduk mu şimdi Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan?...
Bir an önce bu konu netliğe kavuşmalı. Narlı, ya da bir başka yere yeni bir havaalanı kısa vadede “zor” gibi görünüyor. Ama en azından, mevcudu için “yeni terminal binası ve pist uzatma projesi” raftan indirilip ivedilikle hayata geçirilmelidir.
Ya da Sayın Kemal Karaküçük’ün sesine kulak vermek gerek.
***
Çalıştayda “mini” bir de “Hakkari Havaalanı” krizi yaşandı.
Soru-cevap bölümünde söz alan Sayın Cafer Tatlıbal mealen dedi ki: “Hakkari’ye bile uluslararası standartlarda havaalanı yapılırken, her dönem iktidara büyük siyasi destek veren Kahramanmaraş’a neden köy garajı gibi bir havaalanı reva görülür?”
Mahir Ünal: “Neden böyle bir kıyaslama yapıyorsunuz? Biz Doğu ve Güneydoğu’ya hizmet ve yatırım konusunda pozitif ayrımcılık yapmaya devam edeceğiz. Zaten oralar ihmal edildiği için terör bu noktaya gelmiştir.”
İlhak doğru!... Ancak, yatırımlar konusunda ihmal edilmiş Kahramanmaraş’ın da pozitif ayrımcılığa ihtiyacı var!
Sayın Tatlıbal’a gelince; “Ey Sayın Vekil!.. Seni de vekil seçip Meclis’e göndermiştik. Maraşlı’nın vekaletini aldığında havaalanı için sen ne yaptın?...” diye sormazlar mı adama?
Hoşça kalın.