Canbaza Bak Canbaza

.

Yazımın başlığını duyduğumuzda,  bu deyimin asıl konuyu sulandırmak için kullanıldığını hemen anlarız. Birileri bizi başka şeyler ile meşgul etmek ister ise, bizi oyalamak ve yanlış yöne sevk etmek için, türlü oyunlar tertipler. Hayatımızda böyle anlar için daima canbaza bak canbaza deriz.

Fetö başta olmak üzere, hayatımızı bize zehir eden ne kadar terör örgütü var ise, hepsinin anası Avrupa ve Amerika’dır. Hristiyan ve Yahudi dünyası ve islam alemindeki fitne fars İran’dır. Son dört yüz yıldır, içinden vurulduğu için düşmanlarına yenilen aziz Türk milleti, öyle bir hale gelmiştir ki, düşmanından silah ve para dilenen bir uydu devlet halinde yaşar olmuştur. Rabbimizin bize vermiş olduğu vazifeye olan inancını kaybetmeyen ve aramızdan hiçbir zaman eksilmeyen aksakallılarımız sayesinde bu vazifeye gönüllü yiğitler , gene Rabbimizin yardımı ile düştüğümüz bu çukurdan bizi çıkarmak için gayret sarf etmişlerdir.

Son yetmiş yıldır açık ve gizli olarak ayağımıza çelme takılmasına rağmen, kızılalma yolunda, ilay-ı kelimetullah uğrunda nice canlar feda edilmiş ve azımsanmayacak bir yol kat edilmiştir. Etrafımızdaki nice devletlerde seçimler yapılır, hükümetler kurulur ve devrilir, muhalefet veya iktidar olanlar hizmet için yarışır iken, bizde tam tersi işler olmuştur.  Bizdeki muhalefet, sadece yıkmak ve yok etmek üzere çalışan bir ihanet şebekesi haline gelmiştir. Aziz Türk milletine biçilen gayri milli eğitim, ne yazık ki mandacı kafaların sayısını çoğaltmış, beynelmilel zihniyet yer bulmuş, vatan ve bayrak gibi manevi değerlerimiz çok ciddi oranda zarar görmüştür. Bir kal’a yı içinden vurmadıkça, dışından vurarak yıkmak daima en zor olanıdır. Uzun tarihimiz; içimizden vurularak yıkılan, yıkıldıktan sonra su gibi kanımızı akıtarak tekrar kurulan devletler tarihidir. Gönül ister ki aynı oyunlara bir daha düşmeyelim. Geçmiş zamanlardaki atalarımızın belki bu kadar tarih bilgileri, arşivleri ve yol gösterenleri olmamıştı. Orhun abideleri bize gösteriyor ki, defalarca aynı tuzağa düşmekte üstümüze mahir bir millet daha yoktur.

Yakın tarihimizden en çok örnek verdiğimiz 2. Abdulhamid han devrindeki hata ve ihanete varan yanlışlar ve bizzat ihanetler sayesinde, elin adamlarının dışımızdan yüzlerce yıl vurmasına rağmen yıkamadığı koca çınarımız, büyük Osmanlı devletini kendi elimiz ile yıkmışızdır. O yıkımda payı olan ittihat ve terakki adının içine saklanmış ihanet ocakları sayesinde, koca devlet on yıl gibi bir süre içinde milyonlarca metrekare vatan toprağını, milyonlarca Müslüman Türk’ün kanını kaybetmiştir.

Tarih ders almayan milletler için kötü olarak tekerrür edermiş. Şimdi gene siyasi bir seçim sürecine girmiş durumdayız. Aslı Baykal hocamızın dediği gibi, ezberlenmiş bölünmeler artık geride kalmış, milli ve gayri milli olanların hesaplaşması şeklinde bir seçim yapacak hale gelmişizdir. Ya gayri milli olanlar kazanacak ve biz gene bilge han atamızın dediği gibi ya kanımızı su gibi akıtacağız, kemiklerimiz dağ gibi yığılacak, yada milli olanlar kazanıp, dörtyüzyıldır düşmanından silah dilenen bir millet olmaktan çıkmak için büyük gayret gösterenlerin yanında yer alıp, tarihi tekrar biz yazacağız, hem de mazlumlar lehine.

Tam bu sıralarda etrafımızdaki ihanet zincirini kırmak için hazırlık ve gayret içinde olduğumuz bu günlerde, Hristiyan ve Yahudi dünyası, Yunanistan denen piyon devleti sahneye sürmeye başladılar. Rum milletçiğinden asla devlet olmaz. Devlet kuramazlar ve yaşatamazlar. Roma devletinin mirasçıları gibi davranan palikarya, kendisine uydurulan helen medeniyeti (güya medeni) ne dört elle sarılmış ahmak Avrupalıları kandırdığını zan etmektedir. Şimdi bu Yunanistan tıpkı yüz sene önceki aynı oyuna tekrar gönüllü olarak düşüyor ve o günlerde bu tuzağa düşmemizi isteyenlerin hedef şaşırtmak için kullandığı bu piyon, tekrar aynı şaşırtmaca için ahmakça canını ortaya koymaktadır. Suriye ve ırak sınırlarımızı temizlemeye karar verdiğimiz bu zor günlerimizde, gözümüz yunana çevirip bizi iki ateş arasında tutmak isteyenlerin oyununa gelmeyecek kadar devlet tecrübemizin olduğunu var sayıyorum.

Bu seçimden önce muhakkak bu irin patlatılmalı ve sınırlarımızın en az kırk kilometre güneyine kadar güvenliği sağlayarak, kullanıla kullanıla gına getirmemize sebeb olan, Suriyeli kardeşlerimizi yurtlarına iskan etmemiz sağlanmalıdır. En azından yarısından fazlasının iskanı ile sınırlarımızda bir huzur iklimi sağlamış oluruz. Bizi bu yoldan uzaklaştırmak için en başta amerikanın oynadığı yunan oyununa sadece sözler ve kınamalar şeklinde tepki verip, düşmanımızı çatlamak hükümetimizin görevi olmalıdır.

Nato denen Hristiyan birliği ile ilişkilerimiz, Avrupa birliği denen Hristiyan cadı kazanı birliği ile ilişkilerimizi gözden geçirip, sadece ticari ilişkiler şeklinde bir ilişkinin aziz Türk milletinin yararına olacağı kanaatındayız. Turan yolunda Azerbaycan ve Macaristan ile kurduğumuz güzel ilişkimizi, diğer Türk cumhuriyetlerini şamil bir şekil alacak şekilde çalışmalarda ihmal edilmemeli, islam alemi için şart olan vurucu güç aziz Türk ordusu olmalıdır. Ümmet davası müslümanın kızıl alması ise, bu yolun ilk durağı inşallah Turan olacaktır. Her şey Rabbimin rızası içindir. Vesselam. 06.12.2022

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri