(Nevzat Kırkpınar isimli bir hemşerimiz Çarşıbaşı Esnafları adını verdiği şiir kitabında bu güzel şehrin insanlarını ne de güzel şiire dökmüş!...)
Şiir, yüreğinde sevginin olduğu insanların yazabileceği bir alandır. Sevgi kırıntılarını yüreğinde ve ruhunda bulundurmayan insanlar ise şaire, yazara, edebiyata, sanata hep düşman olagelmişlerdir. Ne yazık ki, şairler şehri Kahramanmaraş’ta sevgisizlik nasıl bu kadar zirve yapar onu da anlamış değilim.
Bu yazıyı kaleme almama sebep ise; Kahramanmaraş’ta yaşamasa bile yüreğinde Kahramanmaraş özlemi ile dolu dolu bir insan olduğunu yazdığı şiirlerden tahmin ettiğim Nevzat Kırkpınar isimli hemşerimin imzalayarak bana gönderdiği Çarşıbaşı Esnafları isimli şiir kitabıdır.
**
İnsan sevgisini, memleket sevgisini gergef gergef yüreğinde işleyen, çeşitli cümle yapılarıyla destanımsı bir hava veren onca tanıdık isimler için mısralara dökülen o güzel sözler…
Biyogrofisine baktığımda; 1953 yılında Kahramanmaraş’ta doğan bu güzel hemşerimiz, tahsilini Gümüşhane, Gaziantep ve Kahramanmaraş’ta tamamlar. 1976 yılında Ankara’ya yerleşir. Kamuda memur olur. Sonraları istifa eder ve kendi işini kurar. Tekstil işiyle meşgul olmaktadır. 1981 yılında ilk şiir kitabı olan Bitmeyen Şiirler’i yayımlar ikinci kitabı ise bu tanıtımını yapmaya çalıştığım kitaptır.
**
Kitabın önsözünde; Kırkpınardan damıtılmış şiirler başlığı altında bakın neler yazılmış…
“…Bozkır kenti olan Maraş’ta doğan şairin, bir Anadolu çocuğu olarak sanata yönelişi kendine özgü olmuştur. Onu bildim bileli Ankara’da yaşar. 1979 yılında Yaba’nın Samanpazarı’ndaki ofisinde başlamıştır sevdamız. İkimiz de edebiyata bağlı çiçeği burnunda editörüz…..
… aradan 30 yıl geçti. Bu süreç içinde ekmeğini kazanmak için çeşitli işler denedi. En uzun işi, trikotaj atölyesini sürdürmesi oldu. Ama onun için şiir her zaman yanında taşıdığı bir hayat ışığıydı…
… Nevzat’ın bu çalışması bizi köklerimize taşıyan bir sevda yoludur. Yaşanmışlığın hazzını, kokusunu vermektedir.
**
Aydın Doğan imzasını taşıyan bu önsöz yazıda bakın daha neler yazılmış neler..
… Türkiye şiirinde ne de Dünya şiirinde bir örneğini görmüş değilim. Öyleyse Nevzat tutunacağı sağlam bir dal yakalamıştır. Bu dal kuru dal değildir, özünde can taşıyan bir yaşamdır.
Bakırcı Halil’den;
Yer sofrasında göz göz
Sehenleri kucaklar kalaylı siniler
Kuşganalarda kaynar öğün
Öğün bre Halil
Öğün aşk ile
Görücülerin fikrinde düğün (…)
A.Aydın Doğan isimli bir dostun yazdığı kitap önsözü kitap ile adeta iyi bir tamamlayıcı olmuştur. Kitapta yazılan şiir örnekleriyle yazıma son vermek istiyorum.
**
Abdal Halil
Halil’in atası Emirdağlı
Babası gibi düğün çalar
Bazen everir iki garibi
Bazen sünnet eder
İki garibin
Veledini
Ne kuyruğuna
Ne buyruğuna girer kimsenin
Çokça gönül hesabı yapar işinde
Halil davul çalar
Zurna çalar
Bir de merak eder
Kim çalar
Kim oynar
Düğünsüz bayramsız günde…