Hem Müslüman, hem Türk olan Doğu Türkistanlı karındaşlarımız öz vatanlarında katil Çin'in soykırım zulmüne maruz kalırken, ezelî Türk ve Müslüman düşmanı Çin’le “Dostluğa katkı sağlaması” için “Hayâlimdeki Çin resmi” konulu yarışma düzenlemek gaflet ve dalâlet de değil de nedir? “Hayâlimdeki Çin resmi” yarışması gafletinin dördüncüsüdür bu… İlki 1915’de, ikincisi 1916’da, üçüncüsü 1919’da yapılmış…
Bütün Müslümanların ve Türklerin sancaktarı ve hâdimi olan yüreğimiz bir daha kanadı. Hem de nasıl kanadı bu kez. Dünyanın en âdi, en vahşî kabile ve kavimleri dahi soykırım ve tecavüze uğrayan öz karındaşlarının düşmanıyla böylesine şenî bir işbirliği yapmaz.
HAYÂLİMİZDE ÇİN RESMİ YOK, DOĞU TÜRKİSTAN VAR!
Bu nasıl bir idrak ki, zâlim ve katil Çin, Doğu Türkistanlı karındaşlarımızı emsali görülmemiş bir soykırıma ve işkencelere tâbi tutarken, “Hayâlimdeki Çin resmi” konulu yarışma düzenleyebiliyor. Doğu Türkistanlı karındaşlarımız Çin emperyalizmi altında inim inim inlerken, çocuklara “Çin hayâli” kurdurmak, onların dimağlarında Müslüman Türklüğe dair fikir ve şuuru zedelemektir.
Türklüğün ve İslâm’ın dünyada tek kalesi olan ve bir zamanlar bütün Müslümanların ve Türklerin Halifesi olan bu ülkede bu izzetsizlik nasıl yapılabilir? Müslümanla aynı mânaya gelen Türklük şuurunun merkezi olan bu ülkede bu şuursuzluğun sebebi ne olabilir?
ÇİN İPEKLERİNDEN GÖZLERİ KAMAŞANLAR ÇİN HAYÂLİ KURARLAR
İzzet ve haysiyeti ayaklar altına alan bu şenî yarışmayı düzenleyenlerin tarihî şuur kapanmış; Müslüman olmanın, hele de Müslüman Türk olmanın izzet ve şerefini ayaklar altına almış… “Çin ipeklerinden” ve ticaretinden gözleri kamaşanları tarih ve millet affetmez. Batsın böyle bir siyaset!... Batsın böyle bir ticarî menfaat…
Bir gün gelir ki Müslüman Uygur Türk karındaşların kanları yüzlerine sıçrar, âhı tutar. İslâmcıyım (gerçek İslâmcıyım demek öyle ucuz değil) ve “Türk milliyetçisiyim” (Türk milliyetçiliğinin bâtılı var, Hak olanı var. Bâtıl milliyetçilerin zaten umurlarında değil) diyenlerden bu izzetsiz ve şenî yarışmayı telin etmesini beklerdik.
Kanayan yüreğimizle soruyoruz: Doğu Türkistan karındaşlar sizin neyiniz olur? Doğu Türkistan’da diye bir yurt var bilir misiniz? Uzaklarda, güneşin doğduğu yerde Kaşgarlı Mahmud’un, Barat Hacı’nın, İsa Yusuf Alptekin’in vatanı ve emaneti olan Uygur Türklerinden, yâni Müslümanlarından haberiniz var mı? Bilir misiniz, duymuşluğunuz var mı? Çin kâfiri o yurtları zapt ederek soykırım yapıyor.
DOĞU TÜRKİSTANLILAR DA MÜSLÜMANDIR HABERİNİZ VAR MI?
Daha önce söylediklerimizi yüksek sesle bir daha söyleyelim. Müslümanlar böyle gamsız ve kaygısız olamaz… Tarih şuuru ve millî öfkesi olan eski Müslümanlar, yâni Türkler nerede? Dünyadaki her Müslüman için ağıt yakan, şiir yazan millîsiz İslâmcılar nerede? Filistin’e, Cezayir’e, Mısır’a, Arakan’a, Afganistan’a ümmet duygulu mısralar yazan (onlar da karındaşımız, elbette yazılmalıdır) tercüme İslâmcılar, Türk’süz ve Türkiye’siz İslâmcı şairler ve yazarlar Doğu Türkistanlı Müslümanlar için niye yazmazlar? Doğu Türkistan onlardan daha fazla Sünnî Müslüman ve karındaş değil midir? İnsan değil midir Doğu Türkistanlılar?
Her gün Doğu Türkistan karındaşların acısı sarıyor yüreğimizi. Doğu Türkistanlı karındaşlarımıza oruç ve namaz yasaklanmış. Yedi iklim üç kıtaya ferman salan Osmanlı Türkleri yok şimdi! Bundandır ki yaramız derin derin… (ilbeyali@hotmail.com)