Kahramanmaraş’ta siyaseten güçlü bir isim ile sohbet ediyoruz. Benim için özel bir yeri olan bu isim ile sohbetimizde; - insan biriyle ilişkisinde zigzaglı değil düz bir çizgi gibi olmalıdır dedi.
Gazeteciliğe başladığım son 35 yıla bir baktım. Beşeri ilişkilerde zig zag çizdiğim var mıdır diye.
Açık konuşmak gerekirse, hiçbir örneği hatırlayamadım. Çünkü binlerce tanıdığım var. Ancak dost dediğim, yanında yer aldığım, sözlerine itimat ettiğim, güvendiğim, güvenebileceğim insan sayısı oldukça azdır.
Beşeri ilişkilerimde yüzüne başka, arkasından başka konuşmadım. Tanıdıklarım ve ilişki içinde olduğum insanlar ile ilgili benim bulunduğum ortamlarda konuşulmasına izin vermedim.
Ancak günümüzde özellikle siyasiler yanlarında dik duran dostlar yerine, kendilerine biat edecek, yalakalar arıyorlar.
Ne yazık ki; ben tabiatım gereği iyi bir dost olabilirim. Ama benden iyi bir yalakalık kimse beklemesin. Olmak istemeye çalışsam bile olamam.
Bu yazının bu bölümünü özellikle, kardeşim dediğim benim için önemli olan ancak benden yalakalık beklediğini gözlemlediğim o siyasetçi kardeşim için yazdım.
Benden yalakalık bekleme.
Dost olarak yanındayım.
**
BARO SEÇİMLERİ
Bir yerde seçim var ve bu seçime katılan insanlarla hukukum var ise, bu hukuka saygı gösterir taraf tutmamaya özen gösteririm.
Kahramanmaraş Baro Başkanlığı için Av. Vahit Bağcı ve Av. Tuncay Atakan aday oldular.
Her iki isim ile ilgili hukukumuz var.
Ben Avukat değilim. Seçimde de OY veremeyeceğime göre, hareket çekmenin, bir tarafa yamanmanın ne alemi var.
Avukatlar tercihini kimden yana kullanırsa, kim Baro Başkanı seçilirse bize hayırlı olsun demek düşer.
Nitekim biz onu yaptık. Hayırlı olsun dedik. Avukatların tercihine saygı gösterdik.
Ama görüyorum ki; Baro seçimlerine başka anlamlar yüklenilmeye çalışılıyor. Adeta bu sonuç üzerinden siyasilere daha çok sosyal medya üzerinde yanlış yorumlar yazılıyor.
Bunlar doğru yaklaşımlar değildir.
Bizlere düşen; ilkeli davranmak ve bütünleştirici olmaktır. Bu şehrin her şeyden önce birlik ve beraberliğe ihtiyacı vardır.
Ve ben kendi adıma bunun mücadelesi içindeyim.
Yeni seçilen Baro Başkanı Vahit Bağcı ve ekibini kutluyor, başarılar diliyorum.
**
AK PARTİ’DE DELEGELERİ ÜYELER Mİ SEÇECEK?
Ak Parti Teşkilat seçim sürecine girdi. 25 bin üyenin olduğunun açıklandığı dönemlerde, partiye yeterli üye yok gerekçesiyle, üyelerin mahallelerde delege seçimi engellendi. İlçe Başkanları kendine yakın olan isimleri delege yazdılar. Ve bunun adına da istişare dediler.
Bir Ak Partili olarak gidip sandıklarda delege için oy vermedik. Delegeleri seçim günü yazılan listede gördük.
Bunun adına Demokrasi diyebilir miyiz?
Geçen günlerde sanırım Mehmet Fiskeci’nin köşe yazısında idi, Ak Parti İl Başkanın açıklamasında, “Her mahalleye sandık koyacağız, üyelerimiz o mahalleden delege için aday olacak isimlere oy verecek” diyordu.
Ak Parti parti içinde bu şekilde tam demokrasi dediğimiz bu sistemi hayata geçirirse, 2015 seçimlerinde bütün Türkiye’de % 70 oy alır.
Tabii bu seçim sonucu da güçlü teşkilatlar doğurur.
Ben buna inanmadım.
Bu konuda Ak Parti Teşkilatından açıklama bekliyorum. Ayrıca bu doğru ise mahallelerde sandıkların hangi tarihte ve nerelerde kurulacağı ilan edilmelidir. Ak Partili olup ve delege olmak isteyen insanlar müracaat etmeli ve mahallelerinde seçilmek için çalışmalıdırlar.
Ak Parti bu sistemi kendi içinde hayata geçirirse işte o zaman Türkiye’de tam Demokrasi için geçiş süreci de başlamış olur.
Bekleyip göreceğiz.
Şimdilik bu kadar!...