Kafalarımız karıştı. Gelen musibet kuldan mı Allah’tan mı? Birçok senaryolar var, geleceğe yönelik kehanetler, projeler. Ne yazık ki olan mazlum insanlara oluyor. Güçlü, zengin ülke veya ailelerin dünyaya sahip olabilmeyi, istediği gibi yönetmeyi düşünen akıl üstü veya aklı evvel olanlar var. Buna sebep olanlar elbette acı bir hesap vereceklerdir. Tedbir için Kâbe ibadete kapatıldı, Mescidi Aksa kapatıldı, camiler ve kiliseler kapatıldı. Yeni Dünya düzeni konuşulmaya başlandı.
Elbette insan olarak musibetlere karşı tedbir almak zorundayız. İnsanlığın işlediği birçok haksızlık var. Bir tarafta yoksulluk, zulüm, bir tarafta lüks hayat, hodgamlık, bencillik var. Şerri, hayra çevirmenin yollarını bulmalıyız. Bu hususta başta devletimiz var gücüyle hizmet ediyor, STK’lar da toplumsal hizmetlerini sürdürüyor.
Daha önceden birçok salgın hastalıklar görülmüş, milyonlarca insan ölmüş. Bu virüsün özelliği kısa süre içerisinde insanı öldürmesidir. Tehlikeli olan bu virüsten kurtulmak için birçok çareler önerilmektedir. Temizliğe önem vermek en başta gelmektedir. Zaten temizlik, İslam’ın şartıdır. Kim bilir belki insanlar bu vesileyle İslam’a daha çok yaklaşır. Zira ülkemiz, Çin’de birçok erken tanıma kitini satın aldı. İnşallah aşı yapılır da onu alırız. Bir taraftan küresel sermaye kazanmaya başladı.
Koronavirusu bir aynaya benzeterek kendimizi görebiliriz. Aynaya niçin bakarız? Elbette yüzümüzü, saçımızı daha güzel hale getirmek ya da dağınıklığımızı gidermek gibi amaçla kullanırız.” Ayna söyle bana ben ne yaptım da bize bu virüs bela oldu? İç ve dış dünyam nasıl? Bana hatalarımı göster” diye kendimizi hesaba çekelim.
ÖLÜM bu kadar yakın olmamıştı. Ölmeden önce ne yapmalıyım? İşte tam zamanı, tövbe, helalleşmek, dua, sadaka, ibadetimize daha fazla sarılma zamanımız oldu. Yani kendimizi yeniden bir çek etme zamanımız oldu.
Umarız bu salgın hastalığın yayılmasına vesile olanların planları tutmaz. Farklılığı bir tarafa atıp, insanların bir araya gelip yardımlaşmasına, çevreye duyarlı olmaya, hayvanlara şefkatli olmaya, insanlara değer vermeye vesile olsun.
Diğer taraftan, duyarlı bir arkadaşımızın sosyal medyadaki yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum:
“... işin ciddiyetini kavrayamamış insanlarımız var. Sanki Nükleer saldırı gibi bir tehlike içindeyken, hala sokaklarda caddelerde aylak gezenler var. İşi olanları, esnaf arkadaşları anlıyoruz da, şehir meydanlarında dolaşan, oturan arkadaşlar intihar bombacısı olmak mı istiyorlar?
Asgari ücretle çalışan, "çalışmadığım gün açım. Faturalarımı kim ödeyecek" diyerek,
Devlet başkanımızın uyarılarını protesto edenler!
Bu virüs bedeninize bir girerse,
Acıkacak mideniz de olmayacak,
Yiyecek ağzınız da, konuşacak diliniz de düşünecek beyniniz de kalmayacak..
Faturanızı ödeyemeseniz dahi Devletimiz elbet bir kolaylık getirecektir...
Bir kaç hafta idare edecek sabrınız tahammülünüzde mi yok? sizin ki feveran üstüne feveran ediyorsunuz..
Fabrika sahibi arkadaşlar..
Üretiminize bir iki hafta ara verseniz iflas etmezsiniz herhâlde..
İşçinize belli bir miktar (zekâtınızdan da olsa) meblağ verip, iki hafta idare edemez misiniz? ..
Su, elektrik, doğalgaz gibi hayati ihtiyacımız olan hizmetlerinin fatura bedellerini bir kaç ay öteleseniz iflas etmezsiniz..
Hele hele şu sıkıntılı günlerde kesme ihbarnamesini göndererek halkı galeyana getirmeyin lütfen...
Halk olarak fünyesi çekilmiş bomba misali paranoyak olduğumuz şu günlerde biraz idare edin mağdur insanları...
Elinizi vicdanınıza koyun biraz..
Allah muhafaza suyu elektriği doğalgazı kullanacak insan kalmazsa kime satacaksınız da para kazanacaksınız..
Sayın Devlet yetkililerimiz...
Mücadelenizi müşahede etmekle beraber, halkımızın sıkıntı içinde olduğu şu günlerde dam telimize basacak açıklamalar yapmayın..
Büyük işletmelere getirdiğiniz kolaylıklardan, küçük esnafa da yararlandırın ki onlar da rahat bir nefes alabilsinler..
Faturalar ve kredi ödemeleri konusunda halkımızı rahatlatacak beyanatlar yapın ki herkes evinde oturabilsin rahat rahat..
Sağlık çalışanlarımıza, emniyet güçlerimize minnetlerimizi sunuyoruz..
Rabbim yardımcıları olsun o değerli insanlarımızın...
Evinde Otur Türkiye.. (Akif Diş) “
Gittikçe ülkemizde vaka sayısı maalesef artmaktadır. inşallah kısa zamanda bu süreci hep beraber atlatırız.