İkinci vatanım Pakistan’a defaet ziyarette bulundum. Pakistan’a ilk ziyaretimi üniversite dönemi 1985 yılında yaz tatilinde otobüsle aktarmalı 4-5 günlük bir ulaşımla yapmıştım. İran-Irak savaşı henüz devam ediyordu. İran’ın girişinde ve şehirlerin giriş çıkışlarında her seferinde otobüsten indiriliyor ve aranıyorduk. Savaşın izleri her yerde görülüyordu.
O yıllarda gençliğin verdiği heyecanla zorluklara yılmıyordum. İran’ın Zahedan şehrinden sonra İran-Pakistan sınırındaki Taftan Köyü gümrük sınırından itibaren 18 saat çöl yolundan Quetta’ya kadar yaptığım yolculuğu hiç unutamam. Otobüs eski magırus model 1960 lardan kalma, koltuklar sert ve dar, aracın içerisinde tavuk bile vardı. Ah o yollar asfalt denen bir şey yok, ham yol, zıplaya zıplaya uzun bir yolculuk. Yollarda mola verilen yerler berbat, temizlik yok, içecek su bile tuzlu. Tuvalet berbat. Yiyecekler tek çeşit yağlı, etli, acılı. Neyse ki bana denk gelmedi, haramiler baskını da oluyormuş. Quetta ise Afganların çoğunlukta olduğu bir şehirdi. Oradan tren ile Karaçi’ye, otobüsle Ravalpindi’ye, son durak İslamabad’a vardım. Tekrar aynı şekilde geri döndüm. Yolculuk 20 günü bulmuştu. Bir çok dostlarla tanıştım. Prof. Dr. Muhammed Sabır, Hakim Muhammed Said-Hamdard- ve Türk öğrencileri gibi. Hatıralarımı bu vesileyle kısaca paylaşmak istedim. İşte mazideki Pakistan’a ilk zaman yolculuğumuz böyleydi. Daha sonra bu yolları gidiş-dönüş bir kaç kez daha kullandım.
2012 yılında Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Pakistan Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) toplantısı için heyetinde bulunmuştum. Resmi bir görevde bulunuyordum. Pakistanlılar Reisimizi o dönemde de çok seviyorlardı. İslamabad’da Lok Virsa Museum’da bir çok ülkelerin etnoğrafik stantları var, ancak Türkiye’nin yoktu. Bu hususunu Pakistan yetkililerine ilettik. Türkiye ve Pakistan Kültür Yıllarının gerçekleştirilmesi konusu ile ülkemiz için ayrı bir stant yerinin verilmesi ve içeriğini Türk tarafı oluşturmak üzere anlaştık. Daha sonraki yıllar bu standın açılmış olduğunu öğrendik. Yine bir çok alanda işbirliğinin geliştirilmesi için anlaşmalar yapılmıştı.
Türkiye ve Pakistan ilişkileri bizim için niye bu kadar önemli diye sorarsanız, cevabını ben vereyim; öncelikle Pakistan ve Hindistan’ın tarihinde en önemli millet Türkler (Gazneliler, Gurlular, Delhiler, Halaçlılar, Tuğluklular ve Babürlüler) olmuştur. Zira Hindistan önceleri Racaların yönetiminde küçük devletçikler şeklinde yönetiliyordu. Tüm Hindistan diye bir yer yoktu. İşte Türkler buraları feth ederek bütünlüğü sağladılar. Hindistan’a bir devlet anlayışı bıraktılar. Daha sonra İngilizler in buraya girmesiyle Müslümanlar ayrı bir devlet olarak Pakistan’ı kurdular. Daha sonra Bangladeş, Myanmar, Srilanka ayrılarak devlet oldular. Tarihi bir gerçek olarak bu devletler, Türkler sayesinde devlet yapısına sahip oldular. Bu itibarla Hindistan büyük bir ülke olmasını, Türklere ve dolayısıyla Müslümanlara borçludur. Eğer Türkler Hindistan’a girmeseydi, küçük devletçikler olarak kalacaktı veya Çin’in işgali altında olacaktı. Şimdi ise Hindistan’da Müslümanlara zulüm var. Tabii Arakan-Myanmar ve Bangladeş te öyle.
Başkan Erdoğan'ın heyetiyle 6.Yüksek Düzeyli Stratejik İş birliği Konseyi'nin toplantısı için 14-16 Şubat 2020 tarihlerinde Pakistan’a ziyarette bulundu.
Bilindiği üzere Kurtuluş Savaşı sırasında Hindistan Müslümanlarının verdiği destek daha sonra Pakistan İslam Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla köklü bir kardeşliğe dönüştü. Erdoğan'ın Pakistan ziyaretleri diğer Türk liderlerden daha farklı bir coşku oluşturuyor. Diyebiliriz ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan Parlamentosu'nda "İslam dünyasının lideri" olarak karşılandı. Erdoğan'ın besmele ile başladığı konuşmasında her cümleden sonra sıralara vuran parlamento üyelerinin verdiği coşkulu destek ile anlaşılmaktadır.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Pakistan ziyareti, iki kardeş ülke arasında her zaman orada bulunan ve bazı geçici gelişmelerden etkilenmeyen sıcaklığı bir kez daha vurguladı. Kapsamlı tartışmalar sırasında iki ülkenin liderliği, önemli konularda birbirlerini desteklemeye devam etmeyi ve ilişkilerini güçlü ve canlı bir ticaret ve ekonomik ortaklığa dönüştürmeyi kabul etti.
Başbakan Imran Khan, seçkin konuğu selamlamak ve onu karşılama töreni için Başbakan Evi'ne götürmek için Noor Khan hava üssünde karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hindistan'ın işgal altındaki toprakların yasadışı ilhakı ve Kaşmir'in temel haklarını ortadan kaldıran zalim önlemleri kınayarak Pakistan halkının kalplerini kazandı.
Pakistan Ulusal Meclis (NA) Başkanı Asad Kayser, Pakistan Parlamentosu'nda gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hitap ettiği Ulusal Meclis ve Senato ortak oturumunda, "Burada sadece Pakistan'ın bir dostunu değil İslam dünyasının lideri ve önderini ağırlıyoruz." dedi.
Ortak oturumda senatör ve milletvekillerine hitap etmek için meclise gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, meclisin iki kanadının başkan ve üyeleri tarafından karşılandı. Kur'an-ı Kerim tilaveti ve münacaat okunmasıyla başlayan oturumda konuşan Kayser, "Benim için size hitap etmek büyük onur. Burada sadece Pakistan'ın bir dostunu değil İslam dünyasının lideri ve önderini ağırlıyoruz." ifadesini kullandı. Kayser, Pakistan parlamentosu üyesi senatör ve milletvekillerinin Erdoğan'ın konuşmasını merakla beklediğine dikkati çekerek, "İslam dünyasının ikonik bir şahsiyeti olarak sizin aydınlatıcı görüşlerinizi dinlemek için sabırsızlanıyoruz." dedi.
Erdoğan, Parlamento'daki konuşmasına Pakistan ve Türkiye arasındaki ortak tarihi bağlara (Babürler ve Gazneliler) değinerek başladı. Çanakkale Savaşı sırasında Lahor'da yapılan büyük mitingi, Kurtuluş Savaşı'nda kadınların bileziklerini vermesini ve Muhammed İkbal'in hatırasını yad etti. İki ülke arasındaki ortak kadere "dün Çanakkale bugün Keşmir" diyerek referans verdi. "Ancak müminler kardeştir" prensibinden hareketle "ezeli kardeşliği ebediyen muhafaza edeceğiz" sözünü verdi. Mezhep, meşrep, kabile ve dil farklarının "cihanşümul kardeşliğin" üstüne çıkamayacağını vurguladı. "Ümmetin arasındaki ayrılıkları giderme ve haklı davalara sahip çıkmada" Türkiye'nin kararlılığının altını çizdi.
Pakistan ile savunma sanayiinin diğer alanlarında enerji, inşaat, tekstil, gıda, hayvancılık, ithalat ve ihracat, hava yolları, gerçek devlet, turizm, danışmanlık ticareti, nakliye, tarım, mücevher, otomotiv, inşaat ve üretim, traktör ve motor, döküm, kağıt üretimi ve araç üstü ekipman. İki ülkenin özel sektörleri arasında anlaşmalar yapıldı. Bu etkileşim ve anlayışın, karşılıklı ticareti karşılıklı avantajlı hale getirmeye yardımcı olacağı bir gerçek. Uzmanlar, iki ülke arasındaki mevcut ticaret hacminin, tekstil üzerindeki koruyucu verginin kaldırılmasından sonra 1,08 milyar dolardan 792 milyon dolara önemli ölçüde düştüğünden, Türkiye'nin tekstil üzerine uyguladığı koruyucu verginin uygulanması gibi sorunların çözüleceği de bekleniyor.
Gallup International'ın dünya siyasi liderlerinin yıllık popülerlik endeksinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan en büyük 5 Müslüman liderden birincisi tercih edildi. Ayrıca Cuma namazında Pakistanlı İmam namazı kendisinin kıldırmasının uygun olmayacağını ve namazın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kıldırması için teklifte bulunması günün olayı oldu.
Türk liderin ziyareti, iki ülke arasında yoğun bir işbirliğinin temelini attı ve şimdi bakanlıklarımızın ve departmanlarımızın bu anlayışı ne kadar çabuk pratik projelere ve programlara dönüştürdüklerine bağlı.
Pakistan ile ilişkilerimiz ayrı bir yer tutmaktadır. Bu itibarla ilişkilerimizi daha da arttırmalıyız.