Devlet Karar Alır Millet Uyar

.

Çok uzun bir aradan sonra Okullarımız nihayet açılıyor. Bir aksilik olmaz ise yüz yüze eğitim yaklaşık 550 gün sonra, 06 Eylül 2021 Pazartesi günü yeniden başlayacak.

Her yer açıkken okulları kapatan veya uzaktan eğimle meseleyi çözebileceklerini zanneden zihniyetin iş başında olduğu bir ülkede yaşadığımız için ‘okulların açılacak olmasına’ gerçekten çok seviniyorum.

Sokaklar tıklım tıklım. Alışveriş merkezleri, kafeler, restoranlar, barlar, düğün salonları, taziye çadırları, pazarlar… Çarşı – pazarda ki insanlar alt alta, üst üste gezinirlerken okulların kapalı olması kanıma dokunuyordu.

Kulağına kim ne üfledi bilemem ama çiçeği burnunda Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer okulların açılması adına son derece kararlı görünüyor. Yüz yüze ve tam zamanlı eğitimin başlatılması kararından vazgeçmeyecekmiş gibi görünüyor.

Bakanların atamayla göreve geldiği ve çok zaman ne düşündüğünün bir öneminin olmadığına şahit olduğumuz bu ülkede Milli Eğitim Bakanı’nın kararlılığı yetmeyebiliyor.

Okulları açmak harika ama sürekli açık tutabilmek çok daha önemli değil mi? Eylül ayında açtığımız okullar diyelim Ekim/Kasım aylarında vaka sayılarının artması, hastanelerin dolması, yoğun bakım ünitelerinin dolmasıyla yeniden kapatılmamalı.

Yasaklı günlere geri dönmemeliyiz. Yaz boyunca yaşadığımız normal yaşamdan asla vazgeçmemeliyiz. Bu durumu ancak herkesin aşı olmasıyla sağlayabiliriz. Nasıl yapılır bilmiyorum ama aşı yaptırmayan kimsenin kalmaması gerekiyor.

Evinden hiç dışarı çıkmayan birisinin ‘aşı olmama’ hakkına elbette saygı duymalıyız ama ‘ben 7/24 sokakta gezerim’ diyenlere devlet kurumlarından birilerinin ‘elbette gezersin ama önce aşılarını yaptırmak zorundasın’ demesi ve uygulatması gerekiyor.

Aksi halde bir açılıp bir kapanma hali, bu kısır döngü devam edip gidecek. Eylülde açılan okullar Ekimde veya Kasımda yeniden kapatılacak. Bu duruma müsaade edilmemeli. Herkesin aşı yaptırmasının zorunlu olduğu hususunda net karar alınmalı.

Büyüklerimiz; ‘Allah Devletimize Zeval Vermesin’ atasözünü çok sık kullanırlardı. Belleğimiz boşaltıldığı için maalesef şimdilerde kullanan pek kalmadı. Zeval kelimesi; ‘yok edilme, yok olma, ortadan kalkma, sona erme ve bozulma’ anlamında kullanılır.

Hep beraber dua edelim ‘Devletimizi ve Milletimizi’ torpille göreve getirilen liyakatsiz, iş bilmez sözde devlet adamlarının ve milletimizi kandırarak devleti ele geçiren (FETÖ MİSALİ) hainlerin şerrinden Allah’ım korusun.

‘Başımıza tez günde gerçek devlet adamları gelsin’ diye dualar edelim. Dualar edelim ki Milletin ve Devletin ilelebet payidar olmasını sağlayalım. Rahmetli Babam her şeye kolay kolay inanmayan ve sorgulayan birisiydi. Toplumdaki ayrışmalar söz konusu olduğunda ‘Son kararı Devlet alır, Millet bu karara uyar’ derdi. İtiraz edecek olursak; ‘başımız Devlete bağlı oğul’ diye bize kızardı…

Devlet, şunun / bunun lehinde değil Milletin lehinde kararlar alırsa Devlet olur. Devlet, her türlü soysuzlardan, uğursuzlardan, sinsi hainlerden Milleti korur. Devlet, kendisini kuran, yaşaması için kanını ve canını verenlere sahip çıkar. Devlet, kurucularından ve kuruluş felsefesinden asla vazgeçmez. 

İnanmayanlar Şeyh Edebali Hazretlerinin, Osman Bey’e Nasihatini okusun…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri