En az iki bin yıllık bir tarihi geçmişi olan Türkçe, malûmunuz üzere, Dünya Dilleri arasında, Ural-Altay Dil Ailesi içinde yer alır.
Ural-Altay Dilleri, diğer dillerden farklı olarak, köken akrabalığına değil, yapı benzerliğine dayalıdır.
Türkçe, Ural-Altay Dil Ailesi’nin Altay Kolu’na ait bir dildir.
Türkçe ile birlikte, Altay Kolu’nda, Moğolca, Japonca ve Korece yer alır.
Gerçi, bu diller içerisinde, Japonca’nın akrabalığı yönünde, birtakım şüpheler vardır.
Ortak Özellikler
Türkçe’nin de içinde bulunduğu Altay Kolu’ndaki dillerin elbette ortak özellikleri vardır.
Öyle ki; bu dillerin hepsi, eklemeli birer dildir.
2. çekim ve türetmede, hep son ekler kullanılır.
Dahası, bu dillerde, ön ek sistemi yoktur.
Sözcüklerde, dilbilgisi bakımından erkek ve dişi tür ayrımı yoktur.
Sayı sıfatlarından sonra gelen isimler, genellikle, teklik şeklindedir.
Bu dillerde, türetme sırasında, kelime kökleri sabittir. Değişikliğe uğramaz.
Ortak Ekler
Bu diller arasında, aynı şekilden kaynaklandığı tespit edilen ortak ekler vardır.
Ki; bu özellik, Türkçe ve Moğolca arasında, daha belirgindir.
Önce, Özne; Sonra, Fiil
Cümle yapısı yönünde, özne, fiilden önce gelir ve genellikle, baştadır.
Fiil ise, cümle sonunda yer alır.
Bu dillerde, ünlü uyumları vardır.
Bazı ekler, çekim eki olmalarına rağmen, yapım eki olarak da kullanılır.
Diğer Benzerlikler
Ses, yapı ve söz dizisi bakımından benzerlikler bulunur.
Türkçe’nin Belirgin Özelliği
Türkçe, yapı bakımından eklemeli diller grubuna girer.
Sondan ekli, eklemeli bir dildir.