BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarını elim bir helikopter kazasında kaybettik.
Siz bu yazıları okurken, 6 vatan evladının cenazeleri dağdan indirilmiş olabilir.
Hepimizin yüreği buruk.
Bizleri en çok etkileyen ise; İHA Sivas muhabiri İsmail Güneş’in 112 ile yaptığı telefon görüşmesi.
Ve görüşme sonrasında yapılan aramalar.
Sonuç ise: “donarak ölmeleri!”
Ölüm Allah’ın emri. Kimse o kadere karşı duramaz. İsyan etmek ise dinimizde yok. Kader, kaza deriz ve olayı kabulleniriz.
Her zaman olduğu gibi bunu da kabullendik.
Kızgınlığımızdan olsa gerek, daha önceki yazılarımızda eleştirisel baktık olaya. Ama aklımız başımıza gelince. Mantığımız duygularımıza hakim olunca, o kışta kıyamette daha fazla yapılacak bir şeyin olmayacağını da kabullenmek zorunda kaldık.
Takdiri ilahi.
Olayı duyduğumuz günden bu yana millet olarak hep dua ettiğimizi, dua edildiğini düşünüyorum.
Seçime katılan siyasi partilerin neredeyse bütünün seçim çalışmalarını askıya alması, mitinglerini iptal etmesi bence millet olarak kadirşinaslığımızın, başkalarının acılarına saygımızı ve fedakarlığımızın en açık göstergesi diye düşünüyorum.
Devlet buraya geldi.
Şimdi bu durumda “şu olmadı, bu yapılmadı” şeklinde bir yaklaşım gösterilmesinin doğru olmadığını düşünüyorum.
Bana göre; “her şey yapılmıştır!”
Takdir öyledir, alın yazgısı öyledir.
Şimdi dua etme zamanı.
Hani yazmıyor denilir ya.
Ne elim bilgisayarın klavyesine varmaya yetiyor ne de bir şey yazmak geçiyor içimden.
Sözün ve yazının bittiği an.
Allah merhumların üzerinden rahmet ve bereketini eksik etmesin.
Dua edelim.
Şimdi dua etme zamanı.
Allah rahmet eylesin.
Merhuma ve yakınlarına değerli büyüğümüz TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil şahsında bütün aileye ve BBP camiasına baş saglığı diliyorum.
Mekanları cennet olsun!...