Dulkadiroğlu belediyesi temizlik işlerinden ricamızı üçüncü kere tekrar ediyoruz. İkinci ricamızdan sonra belediye başkan yardımcılarından sayın Tekin Alparslan beg hem telefonla ve hem de ziyaretimize gelerek bizlere ümit vermişti. Fakat aradan geçen bir ay gibi uzun bir zaman içerisinde herhangi bir faaliyeti gözlemleyemedik. Havaların yağışları azaldıkça gene yüksekliği beş metreyi geçen toz ve duman bulutu içerisinde yaşamaya devam ediyoruz. Yılların biriktirdiği tozlar çamur olduğu zaman ve yağmur sayesinde arada bir de olsa temiz hava soluyoruz. Buna mukabil kışında yanan soba ve kötü yakıtlardan dolayı hava gene kirleniyor. Temizlik kamyonları aylardır yaptıkları ilgisiz temizliğe devam ediyorlar. Son bir ay içerisinde iki defa kamyona yüklenirken döktükleri çöpleri almalarını rica ettim, fakat aldığım cevap aynı oldu. Bizden sonra el arabaları ile onları alacaklar ağabey. Fakat gel gör ki el arabasının bunları toplamasının mümkünü yok. İşte bu artıklarda güneşin altında kurumakta ve geçen arabaların altında pudra haline gelip ciğerlerimize dolmaktadır. Sanayi esnafının etrafı kirletmesi ayrı bir mesele. Fakat belediye yol kenarlarına biriken toz ve toprak ve kum yığınlarını almaz, toprak haline gelip toz üretim fabrikası gibi çalışan kaldırımları yapmaz ve sadece laf üretir ise hal-i pür melalımızı marko paşaya anlatmaya devam ediyoruz demektir. Belediyemiz tek başına bunun üstesinden gelemiyor ise. Sanayi sitemizi bütün maraş kullandığına göre aralarında bir iş bölümü yaparak bir tane yol temizleme aracı temin etmeliler. Çöp kamyonları ile yemek artıklarını almak, yere dökülen üç beş parçayı el arabaları ile toplamak sanayide temizlik tiyatrosu düzenlemek demektir. Sanayi artıkları, hava kirliliği yapanlar ile mücadele, etrafa kirlilik saçan esnafın uyarılması ve uyarılmaya rağmen devam edenlere ceza uygulanması ile toptan bir temizlik yapılması gerekmektedir. Biz belediyemizden yollara biriken ve arabaların ezmesi ile pudra haline gelip ciğerlerimize dolan toz ve toprağı, kum ve çakılı temizlemelerini istiyoruz. Biz belediyemizden 24 saat yanan beton çöp havuzlarının yakılmamasını ve ortalığa dökülmeden çöplerin alınmasını istiyoruz. Modern dünyada bundan daha makul bir istek var mıdır. Belediye başkanları bunları yapacağını vaat ile seçilmezler mi. Maraşımızın temizlik işinin azalması için asfalt denen ve devamlı çürüyen malzeme yerine yerli malı olan kilit taşları ile sanayimizin yollarını yapmasını, fakat bu kilit taşlarının da kaldırım kenarlarında ki bordür taşları gibi altı ayda çürüyen ve üstünde ot biten cinsinden değil kaliteli malzeme ile yapılanını istiyoruz. Bunu rica ediyoruz.
İkinci isteğimiz ise buranın trafik kuralsızlığı ile ilgili. Diyeceksiniz ki bu bizi ilgilendirmez. Aslında ilgilendirmeyebilir. Fakat trafikle ilgili oluşan kirlilik orada çalışan ve oraya gelen herkes tarafından bilerek ve isteyerek yapılıyor. Her kimi ters yola girerken görsem, ilk cevabı burası sanayii oluyor. Bu zihniyet ile mücadele de belediyemizin yapması gereken bir hizmet olmalı diye düşünüyorum. Trafik şube müdürlügünden rica edilip gerekli ilgi gösterilebilir. Sanayii sitesinde trafik polislerinin dahi ters yolda seyrettiğine şahit olmaktayım. İnsanlar buraya geldiğinde kural diye bir mevhum yok zan ediyorlar. Bunlar bu yüzyıla ve nezih müslüman kimliğimize yakışmayan tavırlardır.
Her ay bu minval üzere yazılarımı yazmak istemiyorum. Milli ve dini mevzular yazmak asıl maksadımızdır. Fakat yolların bozukluğu ve pisliği, yapılmasına olan ümidimizin nerede ise yok olduğu bu halde derdimizi yazmaktan başka yol bilmiyorum. Bu yazımdan sonra gerekli çalışmaların yapılmaması halinde ricamızı dördüncü kere tekrarlamayı düşünüyorum. Belki ricamız yerelde makbul olmaz ise makbul olacağını düşündüğümüz mahfillerden de rica edebiliriz. Vesselam.