İsviçreli bilim adamı Albert Hofmann, şizofreni ve kan akışını hızlandırmak için ilaçlar yapmıştır ve bu nedenle kır gezintilerine çıkarak otlar toplamıştır.
Tarihe “Bisiklet Günü” olarak geçen 19 Nisan 1943 günü öğleden sonrasında, bisikletiyle laboratuvarından evine dönerken çevresindekilerin birdenbire nasıl değişiverdiğini şöyle anlatmıştır:
“Önümdeki her şey dalgalanıyordu. Her şey içbükey bir aynadan yansıyan bozuk görüntülere dönüşüyordu. Ben ise, sanki olduğum yerde pedal çeviriyordum ve bir türlü yol alamıyordum.”
Öyle ki; Hofmann, evine geldiğinde öleceğini zannetmiştir. Odası çevresinde fırıldak gibi dönmüştür. Duvarlar zıplamıştır. Tanıdık nesneler tuhaf ve korkunç biçimler almaya başlamıştır. Eşyalar sürekli hareket ederek, garip oyunlar oynamıştır.
Ne var ki; Hofmann, birkaç saat sonra, “harikulade” diye tanımladığı bir tesir hissetmeye başlamıştır.
Bir sonraki gün (20 Nisan 1943), İsviçreli mucidin ruh hali mükemmeldi ve o, bunu şu sözlerle ifade etmiştir:
“Sanki önümde yepyeni bir hayat uzanıyordu. Sanki dünya yeniden yaratılmıştı.”
Bilim Adamının Ölümü
Albert Hofmann, 102 yaşında, evinde kalp krizi geçirerek ölmüştür.