31 Agustos 2008 Pazar günü yani dün Aksu TV"de nacizane ben ve Bekir Dogan ile bir program sunduk.
Özeleştiri yapmam gerekirse; bizler acemiyiz, iyi bir sunucu yada program yapıcı falanda degiliz.
Böyle bir iddiamız da yok.
Ancak kente katkı yapmak adına, kentin sorunlarını irdelemek adına bir ugraş veriyor, bir çaba gösteriyoruz.
Niyet saglam olunca, yaptıgımız programlar her şeye ragmen dostlarımız tarafından izlenilerek, eksiklerimiz ifade edilince daha anlam ve önem kazanıyor.
Kahramanmaraş"ın egitimini masaya yatıracak ve sorunlara çözüm üretecek kadar kendimi donanımlı bulmuyorum.
Ancak bilgi birikimi ve donanımını mezara götürmeye niyetli insanlar çok olunca da bunları da tartışmak, kamuoyu oluşturmak bize düşüyor.
Üzülerek ifade etmek istiyorum.
Bizlerin milliyetçiligi sahte, göstermelik.
Bekir Dogan kardeşim bütün dershane müdürlerini ziyaret etmiş, telefonla aramış.
25 Dershane müdüründen 7 tanesi geldi.
Programa katılarak görüşlerini toplumla paylaşma yürekliligi gösteren sorumlu müdürlere teşekkür etmek istiyorum.
Degerli Kahramanmaraş Dershaneciler Birligi Başkanı Fatih Erdogan iyi bir performans gösterdi.
Nazik, kimseyi kırmadan, kimseye eleştiri oklarını saplamadan hepimiz kapasitemiz nispetinde yüregimizde var olan sevgi ve bilgi kırıntılarını döktük.
Ne biz ne de Dershane müdürleri icra ve uygulama makamında olan insanlar degiliz.
Öncelikle ben ?haddimi biliyorum!?
Bu memleketin başına ne geliyorsa haddini ve kapasitesini bilmeyenlerden geliyor.
Neyse;
Sevgili Bekir Dogan kardeşim mümkün oldugunca bütün misafirlere konuşma imkanı verdi, iyi bir sunucu olabilecegini gösterdi.
Kısmetse farklı ve geniş katılımlı programlar yapmak istiyoruz.
Dershaneler arasında var oldugu öne sürülen çekişmelerden de kısmen haberimiz oldu.
Bunun tatlı bir rekabet şeklinde oldugunu da belirtmek istiyorum.
Kahramanmaraş"ın egitim kalitesinin artmasında dershanelerin ve özel okulların katkısı yok sayılamaz.
Adeta ögle yemegi verilmesi halinde birer özel okul haline gelecegine inandıgımız dershanelerin çocukların egitim başarısını bizzat ben yaşamış biriyim.
Öyle ki ben kızımı BIL dershanesine verdim. Dershane sahiplerinden akrabam var.
Bu dershane sadece ilk ögretim ögrencilerine egitim veriyor. 5. Sınıfta Bursluluk sınavına girdi. Dershanenin ilk yılıydı. Kazanamadı.
Kızım özel okulda okumuyor. Kızım 55 kişilik bir sınıfta ve öyle pek başarısı da olmayan bir okulda okuyor.
Ve dershanenin ikinci yılında yani 6. Sınıfta okurken Bursluluk sınavını kazandı.
Özel okullarda okuyan ögrenciler dururken kendi çocugumun, devlet okulunda okuyan çocugumun dogal olarak ilklere girmesini beklemiyorum.
Kahramanmaraş genelinde bursluluk kazanan ögrenciler arasında 169. Sırada diye biliyorum.
Yani Akçakoyunlu ilkögretim okulunda okuyan bir çocuk dershaneye gittigi zaman başarı grafigi çok çok yükseklere çıkıyor.
Bir vatandaş olarak özel okullara ve dershanelere karşıyım. Ama devlet okullarında yeterli egitim verilmeyince ve çocuklar adeta birer yarış atı haline sokulunca dogal olarak bir arayışa yöneliyoruz.
Işte bu yarış atı haline sokulan bir egitim anlayışı ve bunda dershanelerin rolü ve işlevi.
Bu arada Kipaş okulları müdürünü de kutlamak istiyorum. Meselelere farklı bir bakış açısı getirdi. Ben degil biz yaklaşımı içine girdi.
Naim Paksoy hoca egitim işinin bir gönül ve sevgi işi oldugunu söyledi.
Programa katılan egitimciler meselelere farklı bakış açıları getirdiler. Umarım ilgililer izlemişlerdir.
Son söz olarak şunu ifade etmek istiyorum:
Sevgili Kahramanmaraşlılar bu gün 11 ayın sultanı ramazanın ilk günü. Ilk gün ilk aşk, ilk sevgi gibi bir şey. Yarı sarhoş ama göz bebeklerimizde sevgi ve merhametin fışkırdıgı ilk gün.
Millet olarak etrafımızda ne olup bittigine bir bakalım, fakiri, fukarayı, garibi kollayalım.
:Bu duygular içinde, programımıza katılan egitimci dostlarımıza teşekkür ederken, bütün milletimizin, Islam aleminin ramazanı kutlu olsun!...
Hoş geldin 11 ayın sultanı!...