Yol güzeldi dost olunca
İnce ayar vardı aramızda, kendiliğinden
İçtiğim su ayrı gitmez
Yediğim gayrı olmazdı
Ne güzel bir dosttu ki duası bana dönük
Umudu hep Yaradan ‘a dönük
Sıcak ekmekler bölüştük belini kırıp
Biraz peynir biraz domatesli ekmek arası günlerimiz
Öhü ! dediğim de yanımda yarim yarenim dediğim
Çıkabilse umutlar yukarı, kamçıya gerek yok
O tırmanır en yükseğe,
İkimiz adına…
Ben de onun için hep dua ederim,her akşam
Nerdeysem…
Gittiğim yurt gezilerinde,olmasa da yanımda o
Selimiye de okunur ezan, kah Mardin’de…
Ama en çok Maraş ezanlarında buluşur
Eda ederdik vakitlice,rükuya eğilir, secdemizi yapar başımız
Sonrası sohbetlere dalar,cami avlusunda içilen çaylara doyumsuz
Öyle gülüşü vardı ki…
Sanırsın sümbüller ışıktı gözlerinde
Seçerdi sözcükleri inci gibi dökülürdü dilinden
Ben beni geçtim
Avluda biraz aydınlanan dimağlar toplanırdı başına
İstemem dostum konmasın musalla taşına.
Müstesnam, gönüldaşım, yüreğimin dili,gözlerimin gülüşü
Sakın bırakma beni bu alemde yalnız
Dolduramaz yerini ne yeni dost ne de başka şey
Kıymetin bildiğim, Varlığımın yongası güzel dost
Varol, sağol…