Nihayetinde yapıldı özlenen Elbistan güreşleri… Yıllardan beri dilimizde tüy bitmişti gündeme getirmekten ve sürekli yazıp çizmekten dolayı.
Seyirciler ve ilçe halkı adına hep şunu soruyorduk: “Yarım asıra yakın Afşin’de, Göksun’da, Kahramanmaraş’ta; son zamanlardaysa Türkoğlu’nda, Pazarcık’ta, hatta merkeze bağlı birçok köy ve kasabalarda gelenekselleşen güreşler Elbistan’da neden yapılmıyor?”
Öyle ya… Elbistan’ın gücünde ve denginde olmayan nice yerlerde ata sporumuz kemikleşerek yaygınlaşsın da, burada bir hareketlilik olmasın!.. Oysa zenginlik var, potansiyel doku var, arzu ve iştiyak var, mesire alanları var, yaşayan eski pehlivanlar var…
Adamın hanımına; “Ev de yağ var, un var, şeker var, peki neden helva yapmıyorsun?” dediği gibi…
Aslında yazıp çizerken, çok da olumlu tepkiler alıyorduk bölge halkından haklı gerekçelerle… Adımız; “Güreş Yazarı”na çıkmıştı bir kere… Bilhassa çocukluğu harman yerlerinde, köy düğünlerinde güreşerek geçmiş olgun kişiler; “yaz” diyorlardı gördüklerinde, “bir daha yaz…”
Bahusus, Ekinözü (İçmeler)de iki yaşlı insanın (utanarak söylüyorum); “Müsaade edersen ya elini ya da kalemini öpeceğiz. Yüreğimize su serptin” demeleri bize yetmişti.
Rahmetli Bekir Böke ağabey ile de, bu çerçevede nasıl bir çaba sarf ettiğimizi daha önceleri yazdığım bir yazımda bahsetmiştim, Yaşasa ve görse, belki de ne kadar sevinecekti kim bilir.
Her neyse, sesimiz duyuldu sonuçta.
Geçen yıl Geleneksel Spor Dalları As Başkanı Şahin Hopur ve arkadaşlarıyla birlikte bir dizi ziyaretlerde bulunarak altyapı oluşturmuştuk, söz konusu ata sporumuzun icrasına yönelik.
Olumlu neticeler almanın tazyikiyle sonbaharın sonuna doğru kararlaştırdığımız tarih takvimine bilahare önemli itirazlar yükselmişti; havaların elverişsiz geçmesi hasebiyle…
“Seyirciler üşümesin, geniş katılımlı daha güzel bir günde yapalım” diyerek, bu yıla ertelemişlerdi.
İsabetli bir kararmış hakikaten…
09.09.2018 Pazar günü Pınarbaşı mesire alanında, 637 pehlivanın iştirakiyle gerçekleştirilen “Kısaşalvar Güreş Müsabakaları” o kadar muhteşemdi ki; evet ancak o kadar muhteşemdi.
Kıran kırana şahane müsabakalar yapıldı. Seyircilerin sevinci yüzlerinden okunuyordu. Cazgır Mustafa Sarı’nın o gür sesiyle pehlivanları perdahlayarak sahaya sürmesi kayda değerdi doğrusu. Kurulan ve hazırlanan meydan dar geldi seyirciye. En büyük sıkıntı da burada yaşandı bence. Güreşe susayan kitle, daha yakından izlemek için, alanı daralttılar adeta.
Öyle ki, 80 yaşın üstünde bir ninenin güreşleri izlemeye geldiğine tanık oldum. Baktım önüne biriken kalabalığın gerisinde kalmış, zorlanıp duruyordu görebilmek saikıyla. Aldım müsait bir yere oturmasını sağladım hürmetle…
Hülasa ufak tefek tatsızlıkların ve olumsuzlukların dışında, fevkalade bir etkinlikti kısaca. İnşallah bundan sonrasına dair daha tecrübeli ve daha donanımlı güreşler izleme umuduyla; gerek Kaymakamlık makamına, gerek Büyükşehir Belediyesi Kuzey İlçeler Sorumlusu Ali Mazhar Türk’e, gerekse Geleneksel Spor Dalları Federasyonu As Başkanı Şahin Hopur’a bir gazeteci hüviyetiyle devamı noktasında takdirlerimi belirtiyorum.
Nicelerine…