1-BAŞKASINI KÜÇÜK VE HOR GÖRMEZ:
Erdemli insanlar, tüm canlılara karşı sevgi ve merhametle yaklaşır. Eskiler “eşyanın bile bir hakkı vardır” düşüncesi ile yere zarif ve yumuşak bir şekilde basarlardı. Yere nazik basmanın başka bir sebebi ise, yerdeki küçük canlıları ezmemektir. Eskiden bu hassasiyetlerinden dolayı bazı kişilere lakap olarak “karınca incitmez” “yeri incitmez” gibi çeşitli lakaplar verilirdi.
Âşık Veysel “Beni hor görme kardaşım” eserinde vaziyeti çok güzel ifade etmiş:
Beni hor görme kardaşım
Sen altınsın ben tunç muyum
Aynı vardan varolmuşuz
Sen gümüşsün ben saç mıyım
Ne varise sende bende
Aynı varlık her bedende
Yarın mezara girende
Sen toksun da ben aç mıyım
2-YANLIŞ YAPACAĞINI BİLİR:
İnsan kul olduğunu unutmamalı ve kul olanın yanlış yapacağını bilmelidir. İnsanları günahsız ve hatasız kabul etmek insanlara en büyük zulümdür. Hatasızlık sadece Allaha mahsustur.
Yapılan bazı hatalar, insanların gelecekte daha doğruya ulaşmasını sağlar.
3-SABIRLI DAVRANIR:
Erdemli insanlar öfkelerine yenilmezler. Bir zat-ı muhteremin dediği gibi: “sabır yüzünü ekşitmeden acıyı yudum yudum içine çekmektir.”
Sabırsız insanlar çevresine karşı öfkeli ve saldırgandır. Çoğu zaman çevresine ve kendisine zarar verir.
Atalarımız ne güzel söylemiş: “söz gümüş ise sükût altındır.”
Öfkesini çok çabuk gösterenler, çevresine ve kendisine oldukça zarar verir.
4-TEBESSÜM EDER:
İslam toplumunda Müslüman somurtkan ve kinci olmaz. Bir Hadis-i şerifte peygamberimiz “tebessüm sadakadır” demiştir. Peygamber tebessüm etmenin bile bir iyilik sevap olduğunu belirtmiştir.
Oysa somurtkan ve öfkeli bakışlarla karşımızdaki insanları kendimizden uzaklaştırıyoruz.
Yapılan bir araştırmada, tebessüm eden insanlarda hastalığın daha az olduğu ispatlanmış. Çünkü birçok hastalığın temel sebebi; stres, öfke, kin duygularıdır. Oysa tebessüm birçok kötü duyguyu siler.
5- PROBLEM ÇÖZER:
Erdemli insanlarında problemleri vardır ama problemli değildirler. Fırtınanın göbeğinde ya da bir girdabın içinde de olsa sabırlı davranıp problemi çözer.
Hayatı her zaman pembe tablolar ile hatırlamak yanlıştır. Hayatın dikenleri çeşitli problemleri vardır.
6- ÖNYARGILI DEĞİLDİR:
Bugün insanların en büyük zafiyeti önyargılı yaklaşmaktır. Anştayn’ın dediği gibi: “ön yargıları yıkmak atomu parçalamaktan daha zordur”
Özellikle tanımadığımız kişileri tanımadan dışlama yoluna gitmemeliyiz.
Erdemli insanlar öncelikle kişileri tanımaya ve fikirlerini çözmeye çalışır.
7- SEVGİ İLE YAKLAŞIR:
Sevgi ile yaklaşmak birçok problemi çözer. Ancak sevgi ile yaklaşmak polyanacılık değildir. Yeri geldiğinde hak edene hakkını vermek gerekir.
Hz Mevlana’nın dediği gibi:
İstiyorsan Hakk’a varmayı,
Meslek edin gönül almayı,
Bırak saraylarda mermer olmayı,
Toprak ol, bağrında güller yetişsin.
Birçok problem sevgi ve muhabbetle çözülür. Şiddet mahallesine sevgi ile girildiği zaman, mahallenin çehresi değişecektir. Bu sayede hem mahalle güzelleşecek, hem de mahalleli selamlaşacaktır.
8- HERKESİ DİNLER:
Toplumun en büyük problemi muhatabını dinlememektir. Hatta çoğu zaman kişiler, karşıdaki insanın sözünü keser ve kendi söylemini karşı tarafa kabul ettirmeye çalışır. Oysa kendimizin dinlenmesini istiyorsak bizde karşı tarafı dinlemeliyiz.
Kişiler kendini haklı çıkarmak için, karşının sözünü sık sık keserek hem adab-ı muaşeret kurallarına aykırı hareket etmiş olur, hem de karşının öfkelenmesine neden olur.
Genelde problemlerin çözülmemesinin bir sebebi de muhatabı dinlememektir.
9- SAYGI DUYAR:
Erdemli insan; herkesin görüşüne, düşüncesine saygı duyar. Ancak toplumun ahlak yapısını bozucu fikirlerle de mücadele eder.
Genelde fikir sahibi olmayan insanlar, sesini yükseltir ve saldırganlaşır. Karşı tarafın görüşüne tahammülü yoktur. Oysa erdemli insanlar, farklı görüş ve fikirlere saygı duyarlar.
Herkesi sevmeye biliriz, ancak saygı duymak zorundayız.
Mutlu, huzurlu ve umutlu olmak dileği ile…