Bin yıldır Türk yurdu olan Karabağ, Ermenistan tarafından 1990 ile 92 tarihleri arasında zorla işgal edilmiş, bir milyondan fazla Türk yerinden edilmişti.
Son aylarda Ermenistan tarafından Azerbaycan topraklarına yapılan taciz, füze atılması ve diğer taşkınlıklar sonucu Azerbaycan Ordusu Karabağ için silaha sarıldı.
30 yıldır işgal altında olan topraklar birer birer özgürlüğüne kavuşturulurken Katliamcı Ermenistan savaş bölgesi dışında kalan yerleşim birimlerine füze atarak onlarca masum insanın ölümüne sebep oldu.
Bu bir savaş suçudur.
Savaş suçu işleyen Ermenistan’ın yöneticileri hiçbir şey olmamış gibi Türkiye’yi şikâyet etmekte, yapılan ateşkeslere de uymayarak masum insanların üzerine bomba yağdırmaya devam etmektedirler…
TÜRKİYE AZERBAYCAN’IN YANINDADIR
Rusların çar deli Petro’dan bu yana sıcak denizlere inme, Hint Okyanusu, Basra Körfezi ve Akdeniz için projelerini, hayallerini biliyoruz.
Türk devletlerini birbirinden koparmak için İran ile gizli ittifak içinde olan Rusya sürekli Ermenistan’ın işgal ve zulümlerini görmezden gelip destek verirken aynı ihaneti İran’da yapmaktadır.
İran’da yaşayan Türklerin bu savaşta taraflarını belli etmesi, İran şehirlerinde İran’ın Karabağ’a verdiği desteği protesto etmeye kalkışmaları asker ve polis tarafından nasıl engellendiğini hepimiz görüyoruz
Türkiye’de Erdoğan düşmanlığından kaynaklanan ve Türk Milletinin güçlenmesini istemeyen insanların açıklamalarını okuyunca, bu kadar ihanet olabilir mi? Sorusuna cevap vermekte zorlanıyorum.
TBMM’de Milletvekili olan ve bizim vergilerimizden maaş alan ancak ihanete varan açıklamalar yapan bu alçaklar için söyleyecek söz bulamıyorum.
Ama artık “Cin şişeden çıkmıştır” Bu içinde yaşadığımız asır Türk asrı olacaktır. Dünya 5’ten büyüktür diye haykıran Türkiye’nin bir Cumhurbaşkanı var.
Türkiye bu gün için, Türk Milletinin bekası ve geleceği için ne gerekiyorsa o adımı atıyor. Bu milletin başka çaresi yoktur. Suudi Arabastan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Ürdün, Mısır gibi ülkelerin kimin kucağına oturduğunu bütün İslam Dünyası görüyor. Zulme çanak tutan, zalimi destekleyen bu ülkelerde, Türkiye için dua eden milyonlarca insanlar vardır.
Bu gün Türkiye nerede zulme uğramış bir millet var ise onun yanındadır.
Ne yani Azerbaycan şehirlerine atılan füzeler ve şehit edilen Türk balalarına sessiz mi kalacağız?
Gelecek on yılda Orta doğu ve Kafkaslarda taşlar yerinden oynayacaktır. İran Ermenistan’a destek vererek kendi ülkesinin bütünlüğünü tehlikeye atıyor. Bunun farkında olan ahlaklı insanlar da İran hükümetinin bu politikasına itiraz ediyorlar.
Bütün Dünya İran’a karşı olurken Türkiye İran’ın yanında yer aldı. Ama bu gün aynı samimiyet ve ahlaklı duruşu onlardan göremiyoruz. Şu anda bütün oyunlar Türkiye ve İran üzerine oynanıyor.
Ne var ki İran bu oyunun farkında olmadığı gibi bize de düşmanlık yapıyor.
İran bunun bedelini gelecek yıllarda çok acı bir şekilde ödeyecek. Durum onu gösteriyor.
KUZEY KIBRIS HALKI EMPERYALİSTLERİN OYUNUNA GELMEDİ
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı. İlkeli bir duruş sergileyen Başbakan Ersin Tatar Cumhurbaşkanı seçildi.
1974 yılından bu yana kapalı olan Maraş ziyaretlere açıldı. Yakında şehirde yeniden hayat başlayacak.
KKTC’de yaşayan vatandaşlar Annan Planına evet dediler, ama Avrupa Birliği Rumları AB’ye alırken Türkleri cezalandırma yoluna gittiler.
İsrail, Ermenistan gibi Rum kesimi de uzlaşmaz ahlaksız bir politika uygulayarak Türkleri azınlık yapmaya çalışıyorlar.
Artık KKTC’nin Devlet olarak tanınmasının vakti gelmiştir. Bundan sonra Türkiye, KKTC için daha fazla mesai vermeli ve bağımsız bir devlet olarak tanınması için lobi çalışmasını hızlandırmalıdır.
Bunun dışında başka çıkar bir yol gözükmüyor.
DOSTLARI TEK TEK KAYBEDİYORUZ
Birkaç gün önce değerleri dostumuz Hacı Ali Özturan’ı Covid-19 nedeniyle kaybettik.
Bu gün 40 yıla yakın bir hukukum olan Lütfi Dere ağabeyimizin bu melun hastalık nedeniyle vefat ettiğini öğrendim.
Her iki dosta Allah’tan rahmet yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Mekânları cennet olsun.
Değerli dostlar; MASKE- MESAFE VE EL TEMİZLİĞİNE dikkat edelim. Kış geliyor. Kapalı mekânlardan uzak duralım. Eş- dost ziyaretlerini en aza indirelim.
Bu hastalık genç- ihtiyar demiyor. Tedbiri alalım, takdiri Allah’a bırakalım.
Bu illet hastalığın son bulması, gücünü yitirmesi bizim tedbirlere uymamızla mümkündür…