Cumhuriyet tarihinde ülkemizde birçok darbe, post-modern darbe ve muhtıralar yaşanmıştır. Bunun en son örneği yakın tarihimizde 15 Temmuz 2016’de yaşanmıştır. Bu darbe öyle bir darbe ki dünyada eşi benzerine rastlanmayan bir yol ve yöntemle yapılmıştır…
15 Temmuz 2016 tarihinde asker, polis, yargıç kıyafeti giymiş bir kısım terörist, demokratik usullerle gerçekleştirilen seçim ile işbaşına gelen hükümeti devirmek ve meşru yönetimi ele geçirmek için darbe teşebbüsünde bulunmuştur. 15 Temmuz gecesi, FETÖCÜ teröristler hiçbir düşmanın ve düşman devletin dahi cesaret edemediği ve başvuramadığı bir alçaklığa, hainliğe başvurmuştur. TBMM, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Genel Kurmay Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Özel Kuvvetler Komutanlığı, Özel Harekât Başkanlığı, TÜRKSAT gibi ülkenin en mahrem, en kritik, en hassas, en kutsal ve en önemli yerleri bombalanmıştır. Bu hain ve kalleş saldırıları üniformalı teröristler devletin uçağı, helikopteri, tankı, topu, zırhlı araçları, askeri mühimmat ve mermiler ile yapmışlardır. Bu darbenin amacı sadece mevcut hükümeti devirmek ve yönetimi ele geçirmek değil, ülkeyi bölüp parçalamak ve ülkeyi kargaşa ortamına sürüklemek ve nihayetinde ortadan kaldırmaktı… Şu husus çok iyi bilinmelidir ki 15 Temmuz hain darbe girişiminde devletin başı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile devletin bekasını ve milletin can, mal ve namus güvenliğini sağlayan temel kurumlar hedef alınmıştır. 15 Temmuz darbe kalkışması/işgal girişiminde Türk halkı büyük bir destan yazdı. 251 vatandaşımızı da şehit verdik. 15 Temmuz gecesi uluslararası güçlerin maşası olarak dinimize, vatanımıza, milletimize ve bizi bir arada tutan değerlerimize saldıran hain FETÖ’ye karşı milletimiz tek yumruk olmuş ve darbecilere darbe yapmıştır. Bir grup askerin Boğaziçi Köprüsü’nü tutması ve Genelkurmay Karargahı’nı basmaları ile başlayan darbe girişimi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın halkı sokağa çağırması ile sabahın ilk saatlerine kadar sürmüş, ertesi gün darbe girişimi bastırılarak FETÖ örgütlenmesine yönelik operasyonlar başlamıştır.
Devletine, ülkesine ve yöneticilerine sahip çıkmak için sokağa çıkan halkın üzerine üniformalı teröristlerce bomba ve mermiler yağdırılmış bu millet canından vazgeçmiş ama bu kutsal savunmadan vazgeçmemiştir. Millet olarak o gece bombalar ve mermiler altında vatan savunması yaparken uluslararası güç odakları ve Siyonist devletler gayelerine ulaşmak için içerden ve dışardan teröristleri desteklemeye devam etmekteydiler. Bu Siyonist ve işbirlikçi devletler hedef İslam’ın son kalesi Türkiye oluncaadeta bir anda birlik oluveriyor. Devletimizi cepheden yıkamayan ve bu yolla gayesine ulaşamayacağını anlayan küffar son çare olarak kaleyi içeriden yıkmaya çalışmış, yaklaşık 40 yıldır bu doğrultuda netice alabilmek için ellerinden geleni yapmışlardır. Ancak bu Müslüman millete nüfuz edemedikleri için bir türlü nihai darbeyi vuramamışlardır. Darbe öncesi, darbe anında ve devamındaki günlerde ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin; kalkışmaya kalkan bu katil, hain teröristleri desteklemesi; bu hainleri korumak için el birliği ve söz birliği yapmış olması; Haçlı ruhunun yeniden canlandığının açık ve net örneğidir. 15 Temmuz ve sonrasında ABD, Avrupa hepsi söz birliği etti, darbeyi kınamak bir tarafa darbeci hainleri korumak için seferber oldular. “Türkiye’yi NATO’dan, çıkartalım!”, “AB’ne asla üye yapmayalım!” diye konuşmaya başladılar. Onun için öncelikle millet olarak 15 Temmuz darbesinden kendimize çok büyük dersler çıkarmamız gerek. Özgür ve bağımsız bir Türkiye sadece kendi halkına değil tüm gönül coğrafyamıza hitap etmektedir. Onun için her daim tek yürek olmamız lazım.FETÖ dünyanın en karmaşık ve aynı zamanda anlaşılması güç örgütlerinden biridir. 40 yıldır faaliyet gösteren ve her türlü hain planlar içinde olan FETÖ’nün 3-5 yılda temizlenmesi mümkün değildir. Bunun hem ulusal hemde uluslararası birçok sebebi vardır.
FETÖ ile mücadelede bazı çevreler tarafından yapılan algı manipülasyonları olumsuz neticeler üretiyor. Ayrıca terörist başının halen Pensilvanya’da güvenli bir şekilde örgütünü yönetebiliyor ve takipçilerine istediği şekilde mesajlar verebiliyor oluşu FETÖ ile mücadeleye önemli ölçüde ket vurmaktadır. Siyasi ayak tartışmalarının halen gündemdeki yerini koruması ile birlikte bazı FETÖ üyelerinin para vererek yargılanmaktan kurtuldukları, bunun adeta borsasının oluştuğu iddiaları da mücadeleyi sekteye uğratmaktadır. 15 Temmuz’da ezan dinmesin, bayrak inmesin diye minarelerden yükselen salalara koşarak inanç ve cesaretiyle F-16’lara, tanklara, tüfeklere göğsünü siper eden, darbeci hainlerle kahramanca mücadele ederek destan yazan istiklal aşığı asil milletimizin dirilişidir, zaferidir. Bizler de 15 Temmuzu unutmayacağız ve asla unutturmayacağız! Bu vesileyle yarınlarımızı karanlıktan kurtarmak için hiçbir ayrım gözetmeksizin birbiriyle kenetlenen, darbeye karşı tek yürek olan asil milletimize bir kez daha minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. Herkes bilmelidir ki, bugün olduğu gibi gelecekte de milletimize, milli iradeye ve devletimize karşı her türlü girişim, karşısında milletimizin çelikten iradesini bulacaktır. Demokrasi şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum.