Fuat Avni, son zamanların sosyal medya fenomeni. Herkes bilgiyi ondan alıyor. Devletin en can alıcı noktalarında, en gizli bilgiler onun elinde. Bir istihbarat örgütünün bile sahip olamayacağı kaynak, hiç yorulmadan onun avucunun içinde.
17 Aralık’ı, 25 Aralık’ı, hatta 14 Aralık’ı da bir yana bıraksak, Tahşiyeciler operasyonunu da bir an için unutsak, cemaate yönelik bütün suçlamaları duymamış kabul etsek, Fuat Avni ve ona bilgi ulaştıranları unutmak mümkün değil.
Hükümete yönelik düzenlenen en kapsamlı kumpas, kuşkusuz 17 Aralık operasyonuydu.
Operasyon başarılı olmadı ama Fuat Avni’yle bir ihanet ortaya döküldü. Belki de bu, kendi kendini ele vermenin sosyal medya örneğiydi.
Son ayların sosyal medya fenomeni Fuat Avni’nin bizzat Fetullah Gülen mi yoksa onun liderliğinde bir ekip eliyle yönetilip, yönetilmediğiyle ilgilenenlerden değilim.
Fuat Avni’nin bir kişi olup olmadığını da bilmiyorum, umursamıyorum da.
Ancak, paralel operasyona karşı çıkanlar, özgür basının susturulduğunu söyleyenlerin cevap vermesi gereken asıl sorunun, “Fuat Avni’ye bilgi sızdıran kim veya kimler?” olduğudur.
Çünkü bu bilgiler, devletin en can alıcı damarlarından çıkıyor.
Ulusal güvenliği ilgilendireni de var, yargı sürecini sıkıntıya sokanı da.
Bazen hiç kimsenin bilmemesi gereken bir bilgi, bazen yabancıların duymaması gereken bir bilgi Fuat Avni eliyle servis ediliyor.
Dünyadaki bütün etkili istihbarat örgüleri, ülkemizi düşman bilerek içeriye sızmaya çalışsa Fuat Avni kadar bilgi edineceğini sanmıyorum.
O zaman, bütün operasyonları bir yana bırakın, sadece Fuat Avni’nin sızdırdığı bilgiler ve onu kullananların ne kadar dürüst, ne kadar ahlaklı ve ne kadar bu ülkeyi seviyor olacaklarına karar verin.
Zira bu bilgiler, devlette çalışmayanlar eliyle değil, bizzat devletin memurları tarafından sızdırılıyor.
Bu ülkenin ekmeğini yiyen, bu milletin vergileriyle maaş alan ve bu ülkeye hizmet edeceğini beyan eden memurlar.
O memurlar, en gizli görevlere giderek, bu ülkeyi düşmandan korumaya çalışıyor.
Belki de içeriden yapılacak bir kalkışmaya karşı çeşitli tedbirler alıyorlardır.
Sebep ne olursa olsun, ortaya çıkacak sorun ne olursa olsun, devletin en gizli birimlerinden, en gizli bilgiler, bu insanlar tarafından bilmemesi, duymaması ve asla görmemesi gerekenlere servis ediliyor olmasıdır.
Bu bazen Suriye oluyor, bazen İsrail, bazen Amerika veya Avrupa…
Kendi ülkesini, başka ülkelere satmak gibidir bu.
Ülkesinin önemli ve çok gizli bilgilerini, avucunu açmış bekleyenlere altın tepsiyle sunmadır bu.
Bu, ülkesine ihanetin en önemli belgesidir de…
***
Her şeye bir kılıf bulabilirler, her şeyi, bir başka şeyle ilga edebilirler.
Belki dinlediğimizde bizi ikna edecek, kendilerince önemli sebepler de ortaya dökebilirler.
10 yıl boyunca AK Partiyle dirsek teması yapan bir topluluğun, çıkarlarına ters düşen ve onun öcünü alma olarak da yorumlayabilirler…
Cemaatin var olma sebebi olan dershanelerin kapatılmasıyla bütün varlığının yok olacağını da düşünüp, tepkilerini anlamak mümkün olabilir.
Toplumda bir saygınlığı olan Fetullah Gülen’in bir anda çocukların diline düşecek kadar itibar kaybetmesi de bunda etkili olabilir.
Devletin içine “kontenjandan” giren üyelerinin azalması da sinirleri bozabilir.
Milletvekili ve belediye başkanı kontenjanlarının kısılması da belki bunda etkilidir.
Ya da ne bileyim, geçen projeler, aldıkları ihaleler, sundukları hizmet karşılığında edindikleri yüksek meblağların düşmesi de birilerinin kafasının tasını attırmış olabilir.
Hiç hak etmediği halde kendi kendini taltif eden, bir maaştan çok fazla para alanlara da hak vermek gerekir. Polis maaşıyla villada oturmak kolay olmasa gerek.
Bütün bunların bir öç alma, hükümet üyelerini hizaya getirme olarak da düşünebilirsiniz.
Ama yurdun dört bir yanına yayılan cemaat evlerinde ve dershanelerde ders veren hocalara, onları dinleyen insanlara, Allah rızası için hizmet yaptığını düşünenlere, dünyanın dört bir yanında sıkıntıyla görev yapanlara ve o cemaate sempati duyanlara açıklayamayacaklarınız var.
Açıklayamayacaklarınızın başında Fuat Avni’ye kimlerin bilgi sızdırdığı gelir.
Çünkü bu hem ajanlıktır, hem de ihanettir.
Ve bu ihanet, bütün yaptıklarını bir kalemde silecek kadar büyük bir ihanettir.
Tweetimden seçmeler
Siyasetçileri başarıya götüren çoğunlukla yakınları olmamıştır ama ihtirasları nedeniyle siyasetçiyi aşağıya çeken, hep yakınları olmuştur.