Yazılarımı okuyanlar hatırlarlar. Bundan bir sene önceleri, Göksun taziye evinin açılışından birkaç ay sonra bir cenazemiz dolayısı ile bu taziye evine uğramıştım. Namaz vakti gelince abdest almak için tuvaletin olduğu mekânı girince gördüklerim karşısında çok şaşırdım. Daha önceleri havaalanlarında görmüş olduğum, Hristiyanlara mahsus, kenar duvarları suntadan, altından yarım metresi açık, üstünden bir metresi açık, kapalı olduğu zaman dahi içi görünen, edep ve hayâ dışı bir tuvalet.
Hristiyan ülkelere ziyarete gidenler bilirler. Birçok yerde kapısız tuvalet vardır, en iyi ve kapalı olanlarda Müslümana hitap etmez. Göksun taziye evindeki tuvaletlerde, taziye evi çok büyük ve güzel olmasına rağmen, yer kıtlığı varmış gibi çok dar bir alana sığdırılmış ve tamamen edep dışı bir yapı olarak yapılmış. Önceki yazımda bu binayı yapan, çizen ve bittiğinde görüp teslim alanların hangi dine mensup olduklarını sormuştum. Bu yazımın çok ağır olduğunu söyleyerek beni hem Maraş’tan ve hem Göksun’dan arayanlar oldu. Bu arayanlar içinde böyle bir tuvalet olmadığını söyleyenlerde, tuvaletleri görmediğini söyleyenlerde oldu. Yan tarafta cami olduğunu söyleyenler oldu. Gündüz dahi bir hanımın o cami tuvaletini kullanacağını aklım almıyor. Kar ve kışta erkeklerin dahi gitmekten imtina edeceği Göksun’daki bu soğuk ve karanlık cami tuvaleti bu ihtiyacı görebilir diyor iseniz, o zaman taziye evindeki bu haya dışı tuvaletleri kapatınız.
Benim ısrarlı tariflerim üzerine daha sonra arayanlar, yapılan yanlışın düzeltildiğini, tuvaletlerin İslami hayat tarzına uygun olarak yapılandırıldığını söylediler. Fakat gel gör ki beni arayanlar her kimler ise, hiç sıkılmadın ve utanmadan yalan söylemişler. Hiç kimseye bu derecede ağır ithamda bulunmak istemezdim. Fakat o tuvaletleri kullanmaya utanmayanlar, o tuvaleti inşa edip insanların kullanımına sunanlar bu yazımdan anlamazlar ve etkilenmezler. Onların meşrebi bunu kaldırabilir. Fakat diyanet mensuplarının, Göksun da yaşayan dindar insanların bu tuvaleti görüpte buna tepki vermemeleri en vahim bir durumdur. Yetkili olup beni arayarak bilgi alan, düzeltme yapmadan yapılmıştır diyenler hangi sınıfa giriyor onu da bizzat o yetkililere sormak lazımdır. Diğer ilçelerimizdeki taziye evleri de aynı şekilde yapılmış ise, büyük şehir belediyemiz büyük vebal altındadır.
Başımız nede beladan kurtulmuyor diyerek kafa yoranlar, Müslümanların başına gelen belaların müsebbibin, Göksun taziye evine gidip o tuvaletleri görüp, bunlar insan için mi, yoksa canının istediği yerde istediği şekilde, utanma ve haya duygusu olmayan hayvanlar gibi ihtiyacını giderenler için mi diye sormayanların gafletinden olduğunu bilmelidirler. Müslüman hayatını Müslüman gibi yaşamaz ise başına gelen belalara da şaşmamalı. Beni arayarak yetkili olduğunu söyleyenler, görevlerini yapmıyorlar ise bende defalarca bu tür yazıları yazmaya devam edeceğim demektir. Ta ki hayâ ve edepten anlayanların bu acı görünüşü düzeltmelerine kadar. Bu taziye evini yaparak Müslümanların hizmetine sunanlar, bundan bir manevi faide umuyorlar ise vay hallerine. Her şey Rabbimin rızası içindir vesselam.