Gönül ve ruh dünyamızı aydınlatan şahsiyetlerimizi unutmamak adına O zatların, miladi ya da hicri vefat yıldönümleri geldiğinde, hayatlarına dair kısa bilgileri derleyerek her Cumartesi bu köşede yazmaktayım. Bu hafta ki gönül dünyamızı aydınlatan mümtaz şahsiyetlerden bazıları:
MAHMUT SAMİ RAMAZANOĞLU
Yazar, din adamı, hukukçu. Necip Fazıl Kısakürek’in “Sami Efendi mi? O bir yağmur tanesi kadar ak ve berraktır” sözleri ile hayranlığını ifade ettiği son dönem Allah dostlarından. 1892 yılında Adana’da doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Adana’da tamamladı. İstanbul'da Darü'l-Fünun Mektebi'ne girdi. Hukuk Fakültesi’ni birincilikle bitirdi. Memleketi Adana’da Cami-i Kebir'de vaaz ve hususî sohbetler yaptı. Zahir ilimlerini devrin ulema ve müderrislerinden tamamladı. Tasavvuf yoluna yöneldi. Devrin meşhur Nakşi tekkesi Gümüşhaneli Dergahı’nda bir müddet Erbain ve Riyazatla meşgul oldu. Bilahare memleketi Adana’ya irşada vazifeli olarak gönderildi.
Sükûtu, edebi, mahfiyeti, tevazusu ve kalbî hayatı ile sevenlerinin hayatında derin tesirler bıraktı. Kur’an-ı Kerim okumayı, az yemeyi, seherleri değerlendirmeyi, sürekli zikir halinde bulunmayı ve Salih ve sadıklarla beraber olmayı tavsiye ederlerdi… İslam tarihi ve tasavvuf üzerine çok sayıda kitaplar yayınlamıştır. 1979 yılında Medine’ye yerleşti. Medine’de 12 Şubat 1984 günü vefat etti. Mescid-i Nebevi yanındaki Cennet'ul Bâkîyye Mezarlığı'na defnedildi. Rahmetle anıyoruz.
BAHTİYAR VAHABZÂDE
Azerbaycan edebiyatının, şiirinin muhteşem siması, Türk dünyasının mütefekkir şairlerindendir. 16 Ağustos 1925 tarihinde Şeki'de doğdu. Bakü Devlet Üniversitesi Filoloji Bölümü'nden mezun oldu ve aynı bölümde öğretim üyesi olarak ders vermeye başladı. 1960'larda başlayan Azerbaycan özgürlük hareketlerinin öncülerindendir. Gülistan isimli şiirinde, ikiye bölünen (İran ve Rusya) Azerbaycan halkının yaşadığı felaketleri anlatmıştır. Sovyet rejiminin baskılarına rağmen özgürlük mücadelesinden hiç yılmamıştır. Halkının sıkıntılarını konu ettiği pek çok eserini yurt dışına kaçırarak yayınlanmasını sağlamıştır.
Eserlerinde Azerbaycan Türkçesi'ni en temiz şekilde kullanmaya özen göstermiş ve Azerbaycan halkının duygularına tercüman olmuştur. 1995 yılında Azerbaycan özgürlük mücadelesindeki hizmetlerinden dolayı İstiklal nişanı ile ödüllendirilmiş. Bayrak şiiri çok meşhurdur: “Torpağım üstüne kölgeler salan/Menim varlığımın cilası-bayrak./Zaferden doğulmuş/ Göytürkden qalan/ Gurdbaşlı bayrağın balası bayraq.” Şair Bahtiyar Vahapzade ülkesinde beş defa milletvekili seçilmiştir. 13 Şubat 2009 da Bakü'de vefat etmiştir. Rahmetle anıyoruz.
NEYZEN EMİN DEDE
Neyzen, bestekâr ve hattat.14 Mart 1883’te İstanbul’da doğdu. Aziz Dede’den ney öğrenerek Galata Mevlevihânesi neyzenleri arasına katıldı. Neyini, Şeyh Hüseyin Fahreddin Dede ve Aziz Dede’nin yerine Galata Neyzenbaşısı olan Hakkı Dede’den meşk ederek ilerletti. Aziz Dede’yi kaybettikten sonra Bahariye Mevlevihanesi Şeyhi Hüseyin Fahreddin Dede Efendi’ye devam etti. Rauf Yekta Bey’den Hamparsum, Şevket Gavsi Bey’den Batı notaları ile nazariyat, Galata Kudümzenbaşısı Raif Dede’den ayinler öğrendi. Çok sayıda öğrenci oldu, bunlar arasından; Halil Dikmen, Halil Can, Süleyman Ergüner, Dr. Emin Kılıçkale, Hakkı Süha Gezgin gibi çok sayıda seçkin neyzenler yetiştirmiştir.
Aynı zamanda hattat da olan Neyzen Emin Dede, klasik Musikimizin klasik formlarına ve geleneğe sonuna kadar bağlı kalmış ve bu anlayışla değişik formlarda birçok eserler bestelemiştir. Kulekapı Mevlevihanesi neyzenbaşısı Hakkı Dede’nin vefatı üzerine aynı Mevlevihane’de neyzenbaşılığa getirilmiş ve dergahların kapatılmasına kadar (1925) bu görevde kalmıştır. 3 Şubat 1945’de vefat etti ve mezarı Eyüp kabristanındadır. Rahmetle anıyoruz.