Bilim dünyası ve insanlık için oldukça önemli çalışmalara imza atan dünyaca ünlü fizik profesörü Stephen Hawking, ardında büyük çalışmalar bırakmıştır.
Hawking, 1942 yılında doğmuştur. 8 yaşında, St. Albans’a gitmiş ve 11 yaşında, St. Albans Okulu’na kayıt olmuştur. St. Albans’tan mezun olduktan sonra, babasının eski okulu Oxford Üniversitesi Koleji’ne devam etmiştir.
Babasının tıpla ilgilenmesini istemesine karşın, Hawking, matematiği sevmiştir. Ne var ki; okulun matematik bölümü mevcut değildi. Bu nedenle, fizik öğrenimi görmeye başlamıştır ve üç yıl sonra doğa bilimlerinde birinci sınıf onur madalyasıyla ödüllendirilmiştir. Daha sonra, kozmoloji (evrenbilim) üzerine çalışmak üzere Cambridge’ye gitmiştir. Oysa, Oxford’da evren bilimi üzerine daha henüz herhangi bir çalışma yoktur.
Hawking, doktorasını aldıktan sonra, ilk önce araştırma asistanı ve daha sonra profesör asistanı olmuştur.
1973 yılında, Gökbilim Enstitüsü’nden ayrıldıktan sonra, Uygulamalı Matematik ve Kuramsal Fizik Bölümü’ne geçmiştir. 1979 yılından sonra, Matematik Bölümü’nde, Matematik Profesörü olmuştur.
Hawking, evrenin temel prensipleri üzerine çalışmıştır. Penrose ile birlikte, Einstein’in Uzay ve Zamanı kapsayan Genel Görelilik Kuramının, Bing Bang ile başlayıp karadeliklerle sonlandığını göstermiştir. Ki; bu sonuç, Kuantum Mekaniği ile Genel Görelilik Kuramının birleştirilmesi gerektiğini ortaya koymuştur.
Bu buluş, yirminci yüzyılın ikinci yarısının en büyük buluşlarından biriydi. Bu birleşmenin bir sonucu da karadeliklerin aslında tamamıyla kara olmadığını, ama radyasyon yayıp buharlaştıklarını ve görünmez olduklarını ortaya koymaktaydı. Diğer bir sonuç da evrenin bir sonu ve sınırı olduğuydu. Ki; bu, evrenin başlangıcının tamamen bilimsel kurallar çerçevesinde oluştuğu anlamına gelmekteydi.
Stephen Hawking, kuantum fiziği ve kara deliklerle ilgi iddialarıyla, bugün yaşayan bilim insanları arasında dünyada en çok tanınan isimdir.
Kitapları, 40 dile çevrilmiştir. Öyle ki; evrenle ilgili çılgın teorik bilgilerini popüler hale getirmek için gereken maddi bağımsızlığı sağlayacak ve Cambridge Üniversitesi’ndeki Uygulamalı Matematik ve Teorik Fizik Laboratuvarını geliştirecek kadar satmıştır.
Bir fenomen haline gelen ve milyonlarca satan “Zamanın Kısa Tarihi: Büyük Patlamadan Karadeliklere” kitabı, Hawking’e şöhret getirmiştir.
Son kitabı “Ceviz Kabuğundaki Evren” ise, dünyanın büyük bir felaket ile karşı karşıya kalabileceğini belirterek, uzayda insan kolonileri kurulmasını gündeme getirmiştir.
SIR AÇIĞA ÇIKIYOR
İlk kitabının yayımlanmasından bu yana gerçekleşen önemli buluşlarının ardındaki sırrı açığa çıkaran “Ceviz Kabuğundaki Evren”, “Zamanın Kısa Tarihi”nin bir devamı sayılabilir.
Yeni kitabıyla, Hawking, bizleri çoğu kez gerçeklerin kurmacadan daha şaşırtıcı olduğu teorik fiziğin en üst noktalarına çıkarmakta ve evrenin temel ilkelerine ilişkin anlaşılır yorumlarda bulunmaktadır.
Görelilik kuramından zaman yolculuğuna, süper kütle çekiminden süper simetriye, kuantum teorisinden M-Kuramı’na ve bütünsel beyin algılanımına kadar evrenin bilinen en kışkırtıcı sırlarına kapı aralayan bu kitap, Einstein’in “Genel Görelilik Kuramı” ile Feynman’ın çoklu geçmiş düşüncesini birleştirerek, evrende olup bitenleri tanımlayabilecek eksiksiz ve tek bir teori geliştirmeye çalışmaktadır.
Okur, bu kitabı bir bilimsel eser olarak algılayabileceği gibi, rahatlıkla bir bilimkurgu romanı gibi de değerlendirebilir. Nitekim, yazarın “karmaşık önermeleri günlük yaşamdan alıp çekip aldığı analojilerle resmetme becerisi” buna imkân tanımaktadır.
2012 yılında, “Büyük Tasarım” adlı kitabını da çıkarmıştır.
Kitaplarında genellikle bir Yaratan’ın varlığını reddeden Hawking, Her Şeyin Teorisi’ne (Birleştirilmiş Alan Kuramı) ulaşıldığı zaman, kâinatın yaratım sürecinde, “Tanrı” kavramına ihtiyaç olmadığını da net bir dille ifade etmiştir.
Stephen Hawking, Einstein’dan bu yana dünyaya gelen en başarılı teorik fizikçi olarak kabul edilmektedir.
12 onur derecesi almıştır. 1982 yılında, CBE ile ödüllendirilmiştir. Ayrıca, birçok madalya ve ödül almıştır.
“HUZUR İÇİNDE ÖLDÜ”
14 Mart 2018 tarihinde sabaha karşı Cambridge’deki evinde 76 yaşındayken hayatını kaybetmiştir. Ailesi ölüm sebebini açıklamamış; bunun yerine, “Huzur içinde öldü” ifadesinde bulunmuştur.
Henüz 21 yaşındayken yakalandığı ve tedavisi olmayan ALS hastalığı yüzünden öldüğü düşünülmektedir.
Stephen Hawking, hastalığıyla, gizemli bir kişilik oluşturmuştur.