Önümüzdeki Çarşamba günü 24 Kasım. Yani Öğretmenler Günü. Bende emekli öğretmenim. Bu vesileyle görevini layıkıyla yapmaya çalışan tüm öğretmenlerimizin günlerini kutluyorum. Küçüklerin gözlerinden büyüklerin ellerinden öpüyorum. Kendilerine sağlıklı, mutlu uzun bir ömür diliyorum.
24 Kasım Öğretmenler Gününde Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Milli Eğitim Bakanı, Siyasi Partilerimizin Genel Başkanları, Valiler, İl Milli Eğitim Müdürleri kutlama mesajları yayınlarlar. Bu mesajlarda öğretmenler göklere çıkartılır. Peygamberlik mesleğini icra eden, eli öpülesi, mübarek ve kutlu kişiler oldukları tekrarlanır. Ama ne yazık ki verilen sözler 25 Kasım gününden itibaren unutulur. İtiş – kalkışlar ziyadesiyle devam eder.
Oysa bir ülkenin gelişmesinde en büyük pay eğitimindir. Eğitime yatırım yapan ülkeler her açıdan gelişmektedir. Eğitimi etkileyen birçok unsur olmasına rağmen en önemli olanı hiç şüphesiz öğretmendir. Çünkü eğitimi etkileyen diğer unsurlar öğretmen olmadan bir anlam ifade etmemektedir. Çünkü doktoru, bilim adamını, siyasetçiyi, mimarı, işçiyi, memuru yetiştiren öğretmendir.
Öğretmenler okulda öğretim görevinin yanında eğitim görevini de yerine getirirler. Yani, öğretmenler öğrencileri bilgi ile donatarak meslek sahibi olmaları konusunda yardımcı olurken bir taraftan da düşünce ve davranışlarıyla öğrencilere model olurlar. Öğrencilerin kişiliklerinin şekillenmesinde önemli roller üstlenirler.
Öğretmenler, öğrencileri şekillendirirken aynı zamanda toplumu ve ülkeyi de şekillendirmiş olurlar. Ülkelerin geleceği diye adlandırılan genç kuşaklar öğretmenlerin elinde şekillenir. Genç kuşaklar ne denli iyi yetiştirilirse toplumun refahı, mutluluğu ve kalkınması o kadar artacaktır. Bunun gerçekleşmesi için öncelikle öğretmenlerin kendilerine güvenmeleri, alan bilgilerinin iyi olması, pedagojik formasyonlarının ise yeterli olması çok önemlidir.
Daha da önemlisi öğretmen olacak kişilerin bu mesleğin ne kadar önemli olduğunun farkında olmaları gerekir. Öğretmenler ne kadar iyi yetiştirilirse, çalışma koşulları ne kadar fazla uygun hale getirilirse eğitimin kalitesi o kadar artar. Böylece ekonomik yönden kalkınmış, çağdaş ve huzurlu bir ülkeye kavuşulmuş olur.
Ülkelerin kaderlerinde doğrudan etkili olan öğretmenlerin işlerini iyi yapabilmeleri için öncelikle iyi yetiştirilmeleri, sonra da çalışma şartlarının uygun hale getirilmesi şarttır. Sonuç olarak; Öğretmenler ülkelerin kaderlerinde çok önemli bir rol üstlenmişlerdir.
Bir ülkede öğretmenlerin statüsü ve çalışma koşulları ne kadar yüksekse ülkenin gelişmişliği, refahı da o kadar yüksek seviyededir. Bu yüzden, öğretmene gereken değer mutlaka verilmelidir. Onların daha iyi yetişmesi ve işlerini daha iyi yapabilmeleri için yıllardan beri ihmal edilen ve dağlar kadar çoğalan problemleri mutlaka çözülmelidir:
1. Öğretmenler, hizmete başlamadan önce çok ama çok iyi yetiştirilmelidir.
2. Öğretmenlerin hizmet içi eğitimleri aksatılmadan gerektiği gibi yapılmalıdır.
3. Öğretmenlerin aylık ücretleri istenilen seviyelere yükseltilmelidir.
4. Öğretmenlik mesleği toplumda tercih edilen saygın bir meslek konumuna getirilmelidir.
5. Öğretmenlerin meslekte yükselmeleri iktidarın emrindeki sendikanın onay vermesi ile değil, mesleki başarısı ile gerçekleşmelidir.
6. Milli Eğitim Bakanlığı, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde artan siyasi kadrolaşma ve baskılar sonlandırılmalıdır.
7. Okullarını bitiren öğretmen adaylarının atamaları yıllarca bekletilmemeli, hemen yapılmalıdır.
8. Okullar sadece öğretim yapılan kurumlar değil eğitiminde yapıldığı yerler haline getirilmelidir.
9. Öğretmen soruşturmaları okul müdürleri arasından seçilen muhakkikler tarafından değil, Maarif Müfettişleri tarafından yapılır hale getirilmelidir.
10. Emekli Öğretmenlerden gerek rehberlik, gerekse eğitim ve öğretimin her alanında istifade edilmelidir.
Yukarıda sıraladığım sorunlar sembolik sorunlardır. Öğretmenlerimizin daha verimli çalışabilmeleri için bu ve buna benzer yüzlerce sorunun – yarına bırakılmadan- mutlaka giderilmesi veya düzeltilmesi gerekmektedir. Yoksa Millet olarak daha çok saç ve baş yolarız…