Gazeteleri okuyorum, televizyon kanallarını izliyorum, çevremdekileri dinliyorum, güzel ülkemde neler olduğunu anlamaya çalışıyorum lakin anlayamıyorum.
Bir gazetenin ak dediğine diğeri kara, bir televizyonun siyah dediğine diğeri beyaz, bir vatandaşımın dürüst dediğine diğeri sahtekâr diyor!
Ülkemi idare eden ve idare etmeye talip olan liderleri izliyorum, onlar adına derslerine girdiğim yavrularımdan ve mesai arkadaşlarımdan ben utanıyorum.
Son seçimlerde vatandaşın yarısına yakınının oyunu almış bir partinin genel başkanı siyasi rakiplerinden bahsederken nezaketten ve zarafetten fersah fersah uzaklaşarak bar bar bağırıyor.
Onları aşağılama adına itibarsızlaştırma adına ağzına geleni söylemekten çekinmiyor. Birisine genel müdür diyerek hitap ederken öbürküsüne ‘evde kalmış kul’ diyebiliyor.
Kendisinden aşağılayıcı bir üslupla bahsedilen diğer siyasi partilerin genel başkanları daha nezih bir üslup mu kullanıyor sanki. Elbette kullanmıyor. Onlar daha da hırçınlaşıyor.
Al birisini vur ötekisine. Zıt yumurta ikizlerine benziyorlar. Birisi baktığı her yerde ‘paralel yapı’ görürken diğerleri ‘soygun, vurgun ve yolsuzluk’ görüyor.
Vatandaş ne görüyor belli değil. Vatandaşın ne gördüğü 30 Martta belli olacak. Şimdi konuşmaktan korkan, yüreği ağzına gelen vatandaş kendi yerine 30 Martta sandıkları konuşturacak.
O zaman ‘Hak tecelli edecek.’ Kimin doğru kimin eğri olduğunu vatandaşın yerine sandıklar söyleyecek. Hak tecelli edecek ve biz ‘Rabbim neylerse güzel eyler’ diyerek sonuca rıza göstereceğiz.
Özel okul çalışanları patronların insafına bırakılmış
Dershanelerle ilgili düzenlemeleri de içeren kanun tasarısı, TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda kabul edildi. Yeni yasaya göre dershaneler Eylül 2015 tarihinde tümden kapanacak.
Yeni yasa ile Türk Milli Eğitim Sisteminde köklü değişiklikler yapılırken özel okullarda görev yapan öğretmen ve idarecilerin özlük hakları ellerinden alınıyor.
Özel okullarda görev yapan öğretmenlerin haftalık ders saati sayısının 30 saati geçemeyeceği hükmü ile özel okullarda yöneticilik ve eğitim öğretim hizmeti yapanlara, kıdemlerine göre dengi resmi okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarlarından az ücret verilemeyeceği yönündeki hüküm yürürlükten kaldırılıyor.
Hali hazırda yürürlükte olan 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununda var olan yukarıdaki hükümlerden dolayı Özel Okullarda çalışan Eğitim Personeli haftada en fazla 30 saat derse giriyor ve devlet okullarında öğretmenlere ödenen maaş kadar maaş alabiliyorlardı.
Yeni yasa ile bu hakları buhar olup uçup gidiyor. Özel okul çalışanları bundan sonra Özel Okul Kurucularının insafına terk ediliyorlar.
Artık haftada 40 saat mi yoksa 50 saat mi derse girerler kimse bilemez. Karşılığında 800 Lira mı yoksa 1000 Lira mı maaş alırlar onu asla kimse bilemez.
30 yıldan beri ülkedeki özel kul oranını % 3 lere çıkartamayan beceriksizlikler maalesef bu yasayla beceriksizliklerine yeni beceriksizlikler ekliyorlar.
Ne yazık ki bundan sonra çok çok ucuz maaşlarla köle gibi çalıştırılacak öğretmenlerle yürütülen özel okul dönemi başlayacak. Bu şekilde yürütülen özel okullarda tabii ki kalite diye bir şey kalmayacak.
Yazık bunca emeğe, yazık ülkemin geleceğine, yazık evladını yıllarca okutarak öğretmen yapan ve ondan ahir ömründe hizmet bekleyen anaların ve babaların gözyaşlarına!
Sayın Milletvekilleri bilsinler ki ‘binlerce insana gözyaşı döktürecek olan bu yasaya evet diyenler asla hayırla yâd edilmeyeceklerdir.