Hakk’a tapan Türk milletinin şanlı ordusu mehter gülbangı vurarak girdi Suriye’ye… Dillinde Allah Allah nidalarıyla ezip geçiyor terör koridorlarını...
“Allah Allaaah, celîlü’l-cebbâr, muînü’s-settâr, hâliku’l-leyli ve’n-nehâr, lâ yezâl, zü’l-celâl. Birdir Allah, O’nun birliğine, resûl-i enbiyâ peygamberimiz cenâb-ı Ahmed-i Mahmûd-ı Muhammed Mustafa, âl-i evlâd-ı resûl-i müctebâ imdâd-ı rûhâniyyetine, pîrân, mürşidân, âşıkân, vâsılîn, hamele-i Kur’ân, güzeştegân, ehl-i îmân ervâhına, avn ü inayetine, bilcümle ehl-i İslâm’ın necât ve saâdet ve selâmetine… hû diyelim, huuu!”
Diyerek kahrediyor düşman PKK/PYD’yı…
Hakk’a tapan Türk milletinin ordusu marşlar söyleyerek savaşıyor Fırat’ın doğusunda… Bu şanlı ordunun gücü milletinden geliyor. “Bedrin aslanları” gibi Fetih sûresi okundu ardından.
“Doğrusu biz sana apaçık bir fetih ihsân ettik. Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlar. Sana olan nimetini tamamlar ve seni doğru yola iletir. Ve sana Allah, şanlı bir zaferle yardım eder.”
Viyana’da, Çanakkale’de, İstiklâl Harbi’nde nasıl bir ruhla savaşmışsa aynı ruhla Fırat’ın doğusunda savaşıyor şimdi…
“KAHRET VATAN DÜŞMANINI /ÇEKSİN O MELÛN ZİLLETİ”
“Ceddin deden neslin baban / Hep kahraman Türk milleti / Orduları pek çok zaman vermiştiler dünyaya şan / Türk milleti Türk milleti / Aşk ile sev milliyeti / Kahret vatan düşmanını / Çeksin o melûn zilleti.”
Hakk’a tapan Türklerin ordusu Amerika’yla, yâni sarı katille ve hempası PKK/PYD ile tekbir getirerek, marşlar okuyarak cihad ediyor.
“Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü / Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü / Işık ışık, dalga dalga bayrağım! / Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.”
Umutludur, inançlıdır Hakk’a tapan Türk milletinin ordusu. îman ve cehd bir ateş topağı gibidir yüreğinde… Vatan ve cihad aşkı sarmış bütün âzâlarını… Dilinde Allah ü ekber nidaları… hudutlara atılıyor…
“EY ŞANLI ORDU / EY ŞANLI ASKER”
“Ey şanlı ordu, ey şanlı asker / Haydi gazanfer, umman-ı safter / Bir elde kalkan, bir elde hançer / Serhadde doğru ey şanlı asker / Deryada olsa her şey muzaffer / Dillerde tekbir, Allahü ekber / Allahü ekber / Ordumuz olsun daim muzaffer.”
İşte böyle bir vecd ve imanla şanlı Türk ordusu, vatanın ve milletin bekâsını görmezden gelen dâhilî ve haricî pis muhalefetin ifsadlarına kanmadan “Gâfil ne bilir neş’ve-i pür-şevk-i vegâyı / Meydân-ı celâdetteki envar-ı sefâyı…” diyerek, Fırat’ın doğusunda pusu kuran Amerika ve hempası PKK’yı pençesiyle vurup vurup düşürüyor.
Dilinde yine ecdad nağmeleri:
“Merdân-ı gazâ aşk ile tekbir tekbirler alınca / Titretti yine rû-yı zemin arş-ı semâyı / Allah yolunda cenk edelim şan alalım şan / Kur’an’da vaadediyor Hazret-i Yezdan.”
Cenab-ı Hakk gazâlarını mübarek eylesin, muradlarına ulaştırsın. Âmin.