Bir kitap hediye eyledi bize yükledi vebali
Göz yaşlarımızın sebebi oldu Avgın zade ali.
15.04.2017 günü kardeşim Ali Avgın bey yazmış olduğu, Han duvarları kalbe düşen kor isimli kitabını mekanımıza teşrif ederek hediye ettiler. Hem kitap yazmak ve hem de dostların ayağına kadar giderek hediye etmek Ali beyimin beyliğine çok yakıştı. Kitap yazmak, her hangi bir konuda, çok birikimli ve dolu olmayı gerektiren zorlu bir iştir. Yukarıda mısralarda terennüm ettiğim halimin sebebi işte bu kitap olmuştur.
Ali bey küçük sanayideki iş yerimde ziyaretime geldiğinde bir diğer çalışmasından bahs etmiş idi. Kalp gözü açık insanlara mahsus gözyaşlarını saklayamayan kardeşim yeni çalışmasının içimizi çok acıtan, türküler ve ağıtlar yazdığımız yemen üzerine olacağını söyledi. Meğerki iman sahibi kişilerin bir diğer ortak yönü ise milli ve manevi meselelerde yaşaran gözleri imiş. Yemende kalan, gönüllü olarak kalan, gelemeyen, veya gelmeyin orada kalın, oraya sahip olun emrine uyanlar hakkında bir araştırma yapacağını söyleyince inanın çok sevindim. Bizim tozlu ve gizli son yüzyılımızın artık açığa çıkma vakti geldi de geçiyor. Ecdadın yoklular içinde varlık olarak imanından başka hiçbir şeyinin olmadığı yıllarda, bir hilal uğruna ne güneşler batıyor diyen şairi haklı çıkaran hayat hikayelerinin artık öğrenilme zamanı gelmiştir. İşte bizi biz yapan manevi hususiyetlerimizin ortaya çıkarılması için çalışan canlardan biriside ali beyimizdir.
Bu mevzu ile alakalı olan bir hatıramı anlatmak istiyorum. Gözümüzün yaşı ile alakalı. Liselerde dışarıdan tarih derslerine girdiğim yıllarda, bir öğrencim, hocam derse giriyorsunuz, suratınız bir karış çıkıyorsunuz aynı şekilde demiş idi. Ben de ona evladım, son dört yüzyılımızda bir tane gülecek halimizi anlatan bir vesika, bir hatıra bir anı söyle hep beraber gülelim demiştim. Sayın okuyucularım, inanın nerede ise son dört yüz yılımızda İslam aleminin yüzü hiç gülmedi. İslamın ordusu aziz ve necip Türk milleti milyonlarca evladını haince tuzaklar içinde, Allah yolunda şehid verdi. Her eve ataş ve kor düştü, yürekleri dağladı. Bize, bırakın dostları düşman dahi ağladı.Bu hatıramı hiç unutamıyorum.
Bunu neden yazdım, işte Ali Avgın kardeşimin kitabı han duvarları kalbe düşen kor beni tekrar o günlerime götürdü. Aziz Türk milletinin içimizi kor gibi yakan tarihinden bir nebze nefes aldım, nefesim daraldı, gönlüm bulandı, kaybettiğimiz değerlerimizi hatırladım, gözlerimden yaşlar aktı, aktı aktı. Ali beyim beni ağlattı. Ağladıkça hatıralarım canlandı. Rabbime dua ettim. Ya Rabbim, İslam milletinin bahtını yeniden yeşert, gözyaşlarımızı dindir, İslam milletlerinin izzetli günlerini tekrar nasip et diye dua ettim.
Satılmışta bütün şehitlerimizin hikayesini. Selim dede de kaybettiğimiz ilmi ve vakarı. Dergahta, türlü bahaneler ile gönlümüzden koparılan tekke ve zaviyelerimiz ile neler kaybettiğimizi. Aslı’da masum aşklarımızı ve söz verilince nasıl tuttuğumuzu, ahdi ve vefayı, Dr. Sait beyde ayağa kalkışımızdaki inancı ve tevazuu, analarımızda, eşlerinin yanında dağ gibi durmalarını. Bekir de yanlış yapsa da Türk’ün vatanına ihanet etmeyeceğini, buna inandığı değerlerin ve kanının müsaade etmeyeceğini. Yüreği ve gönlü bir vuranların, top ile yıkılmayacağını tekrar hatırladık. Ali beyim kaybettiğimiz güzel hasletlerimizi bize tekrar hatırlattı. Emeğinin zail olmadığını kendisine müjdelemek istedim. Kitabının bir günden daha az bir zamanda gözyaşlarımı akıtarak okuduğumu bilmesini istedim.
Bu arada Said’in şam daki mayası tuttu beyim.
Rabbim böyle güzel kitaplar yazacak vakit ve güç versin kardeşime. Yemen çalışmasında manevi yardımcılarının yanında olması dileğim ile.Vesselam.