Tarihi gerçekler yazılmazsa, zamanla uydurma argümanlar gerçek gibi algılanmaya başlar ve insanları şaşırtır bir niteliğe bürünür.
Tarihimizde az bilinen konulardan biri daha, yakın tarihimizde gün ışığına çıkartıldı. Bu tür çalışmalar sürdükçe çok ilginç bilgilerle karşılaşacağız. Gelin bunlardan biri olan 550 yıldır Türk tebaasında olan Selanik şehrinin elimizden çıkma nedenine bakalım.
Balkan Savaşı’nda Selanik savunmasını, Hasan Tahsin Pasa denilen ve gizli Türk düşmanı olan bu zat yapmıştı. Tek kursun bile atmadan ve mahiyetinde ki askerlerinin de yaşamlarına teminat altına alınarak silahları da ellerinden alındıktan sonra bu askerlerle beraber Selanik şehri de Yunana teslim edilmiştir.
Yunanlılar, 26 bin Türk askerini öldürmeyeceklerine dair söz vermelerine rağmen, 3 gün içerisinde bütün Türk askerlerini katlettiler. Ama yalnız Hasan Tahsin paşaya dokunmadılar. Pasa Yunanistan sayesinde refah içinde yasadı ve öldü Günümüzde Yunan ordusu bu paşanın mezarına her yıl çelenk bırakıp tören yapmaktadır. Yunanlıların da en sevdikleri gizli Türkiye düşmanı olan bu Osmanlı paşasıdır. Oğlunu da Yunanistan da okuttu ve ayrı yeten diğer oğlu, Yunanistan’ın Arnavutluk büyükelçisi olarak görev yapmıştır.
26 Ekim 1912 tarihinde, Osmanlı devletinin 8.Kolordu komutanı olarak görev yapan Hasan Tahsin Paşa, Selanik' şehrini, Yunanlı veliaht Konstantinos’un ordularına teslim etmiştir. Hasan Tahsin Paşa (1845–1918), Birinci Balkan Savaş'ında görev almış Osmanlı subayıdır.
Messaria'da (şimdiki Molista) doğmuş bir Arnavut'tu Kendisi aslında Rum kökenlidir Osmanlı ordusuna Arnavut’um diye kaydolmuş iyi bildiği tek dil Rumcadır. Sonradan Türkçeyi öğrenmiş Rum lehçesi ile Türkçe konuşuyordu. Yanya'da Yunan lisesinde okudu, akıcı bir şekilde Yunanca biliyordu. 1870 yılında Katrin'de jandarmalığa başladı, daha sonra astsubay olarak Osmanlı Ordusu'na katıldı. Kısa bir süre sonra subay oldu, 1881 yılında Yanya Jandarma Komutanı oldu. 1908-1910 yılları arasında YEMEN valisi olarak ta görev yapmıştır.
Birinci Balkan Savaşı başladığı sırada Hasan Tahsin Paşa, Selanik'teki 8. Geçici Kolordu Komutanı olarak görev yapıyordu. Prens Konstantin komutasındaki Yunan kuvvetleri, güneyden Selanik şehrine doğru ilerlemeye başladığı zaman iki muharebeyle sonuç aldılar.
SARANTAPORON MUHAREBESİ: 22-23 Ekim 1912'de gerçekleşti. Birinci Balkan Savaşı sırasında Veliaht Konstantin yönetimindeki Yunan kuvvetleri ile Osmanlı General Hasan Tahsin Paşa yönetimindeki Osmanlı kuvvetleri arasında yapılan ilk büyük muharebeydi. Muharebe, Yunan ordusunun Teselya'yı, Orta Makedonya'ya bağlayan Sarantaporo geçidinde Osmanlı savunma hattına saldırmasıyla başladı. Savunucuları tarafından zapt edilemez olarak algılanmasına rağmen, Osmanlı birliklerinin sayısı son derece azdı. Yunanların 5 tümenine karşı Osmanlıların %25 eksikli 2 tümeni vardı. Neticede Yunan kuvvetlerinin ana gövdesi geçidin derinliklerinde ilerlemeyi başarırken, yardımcı birimler Osmanlı kanatlarını kırdı. Osmanlılar, gece boyunca kuşatılma korkusuyla savunma hatlarını terk ettiler. Sarantaporo'daki Yunan Zaferi, Serfiçe ve Kozana'nın Yunanlarca ele geçirilmiştir.
YENİCE MUHAREBESİ:
(2- 3 Kasım 1912 tarihleri arasında yapılan, Yunanların zaferiyle sonuçlanan bir Balkan savaşı muharebesi. Gerek Yunan ordusunun doğru taktiği, gerek de Yunan ordusunun ve donanımının sayıca Osmanlı Devleti'nin savaştaki ordusundan fazla olması Yunan ordusunun zaferini kesinleştirmiştir.)
Yenice ve Sarantaporon Muharebelerinden sonra Yunan kuvvetlerini Selanik'e doğru yaklaşmıştı. Kuzeydoğudan da 7. Bulgar Tümeni'nin Selanik'e doğru yaklaşmaktadır. Bunun üzerine Hasan Tahsin Paşa, Yunan komutanlarıyla anlaşarak, şehrin teslimi için görüşmelere başlar. 08 Kasım 1912' tarihinde Selanik şehri, 26.000 Osmanlı askerinin ellerinden silahları alındıktan sonra Yunan ordusuna teslim edilir. Bu silahsız askerler 3.gün içerisinde Yunanlılar tarafından hepsi katledilir Ve böylece. Selanik, 550 yıllık Osmanlı egemenliğinden sonra Yunanistan’a devredilir.
Yunanlılar, bu kolay başarıdan dolayı şımarmışlardı. Askeri ve Türk halkını kılıçtan geçirdiler. Halkı vaftiz etmeye çalıştılar. Osmanlı Askerlerden toplanan silahlar da şehrin girişine dağ gibi dikilmişti. Kendilerini koruyacağını düşünene bu Türk askerleri, Yunan ordusu çapulcularına teslim edilmişti. Bu ihanet yüzünden Balkan Savaşındaki savunmamız çöktü ve Balkanları kaybettik. "Balkan Savaşı sırasında yeteri kadar eğitimli olmayan paşaların Osmanlı Devletinin toprak kaybetmesine ve parçalanmasına neden olduğu bilinmektedir.
Yanya Komutanı Esat Paşa, İşkodra Komutanı Rıza Paşa ve Edirne Komutanı Şükrü Paşa vatan topraklarını kahramanca savunurken Selanik Komutanı Hasan Tahsin Paşa (Kara Tahsin Paşa) olarak anılır. Yunanlılar onu milli kahraman ilan etmiştir) hiçbir savunma yapmadan Selanik'i Yunan askerlerine teslim etmişti. Bu sebepten dolayı Divan-Harp tarafından vatan haini olarak gıyabında yargılanır ve idam edilmesine karar verilir. Fakat Yunanlar bu karara aldırmaz ve onu serbest bırakırlar.
Bırakıldıktan sonra önce Fransa'ya ve sonra İsviçre'ye gider. 1918 yılında Lozan'da 73 yaşında ölür ve burada gömülür. 1937 yılında Yunanistan'a yapmış olduğu hizmetinden dolayı mezarı Selanik'e taşınır.. Savaş esnasında emir subaylığını yapan oğlu Kenan Messare (1889-1965) Yunan vatandaşı olur ve özellikle Balkan Savaşlarını resmettiği tablolarıyla tanınır. Diğer oğlu Kemal Mesarea ise Arnavutluk'a taşınır, daha sonra Arnavutluk'un Yunanistan büyükelçisi olarak görev yapar.
MEZARI
Hürriyet'in Yunanistan Temsilcisi Yorgo Kırbari Şöyle diyor: “Selanik’teki son Osmanlı güçlerinin komutanı Hasan Tahsin Paşa’nın mezarı gayet özenle korunmuş. Yunan Kara Kuvvetleri’ne ait bir müzede bir Osmanlı paşasının mezarının bulunması, sevildiğine dair bir işaret sayılır.'' diyor.
Selanik’ten 25 kilometre mesafede eski adı ‘Topsin’ yeni adı Gefira’da (Köprü) Osmanlı döneminin büyük çiftlik ağası Modiano’nun köşkü idi. Bugün Balkan Savaşları Müzesidir. Selanik’in 1912’de Yunan ordularına teslimiyle ilgili müzakerelerin yapıldığı da bu köşk idi. Bu köşkün bahçesinde daire üzerinde mermer bir taşın bulunduğu bir mezar vardır. Üzerinde ‘Hasan Tahsin Paşa (1845-1918) ve oğlu Kenan Mesare (1899-1965) yazıyor. Yunan Kara Kuvvetleri’ne ait bir müzenin bahçesinde bir Osmanlı paşasının mezarının bulunması, Hasan Tahsin Paşa’nın da Yunanlılar tarafından ne kadar sevildiğine dair bir işaretti.
Paşa 73 yaşında Lozan’da öldü. Kemikleri 1937’de Selanik dışındaki Trinadia mevkiindeki Arnavut mezarlığına nakledildi. Mezarlık 1983’te istimlak edilince kemikler 23 yıl bir kutuda muhafaza edildi. 2006’da ise aynı zamanda yaveri olan ressam oğlu Kenan Mesare’nin kemikleriyle beraber bu müzenin bahçesine gömüldü. Araştırmacı-Gazeteci Alekos Orologas, “O Selanik’in gerçek kurtarıcısı ve hayırseveri” diyor paşa için.
Fakat tarih unutmaz! MİLLİ vicdan hainleri tarihin çöplüğüne atar, onları cezalandırır. Sen 26000 kişilik mücehhez bir orduyu bir mermi patlatmadan teslim et masum halkı yunan cellatlarının eline bırak ve sora masuniyet perdesine bürün ve oğlunun yunan vatandaşı oluşu babasının yunan kahramanı olarak mezarının Selanik’e getirilmesi vatan haini olduğunun gerekçesi olmaya yeterlidir. Selanik'i biz ihanetle elimizle verdik...
SONUÇ: Selanik’teki son Osmanlı güçlerinin komutanı Hasan Tahsin Paşa’nın mezarı gayet özenle korunmuş. Yunan Kara Kuvvetleri’ne ait bir müzede bir Osmanlı paşasının mezarının bulunması ne kadar sevildiğine bir işaret.
Yunanlı gazeteci-yazar Yorgo Kirbaki şöyle yazıyor: Selanik’ten 25 kilometre mesafede eski adı ‘Topsin’ yeni adı Gefira’da (Köprü) Osmanlı döneminin büyük çiftlik ağası Modiano’nun köşkü var. Bugün Balkan Savaşları Müzesi. Selanik’in 1912’de Yunan ordularına teslimiyle ilgili müzakereler bu köşkte yapıldı. Bir yanda Yunan Kralı Yeorgios’un oğlu veliaht ve başkomutan Konstantin, diğer yanda Selanik’teki Osmanlı güçlerinin komutanı Hasan Tahsin Paşa’nın temsilcisi Şefik Paşa. Odaların birinde pazarlık canlandırılmış. Müzede, 1912-1913’teki Balkan Savaşları’nda Osmanlı, Sırp, Yunan ve Bulgar ordularının silahları ve üniformaları da sergileniyor. Binanın bahçesinde daire üzerinde mermer bir taşın bulunduğu bir de mezar dikkatimi çekti. Üzerinde ‘Hasan Tahsin Paşa (1845-1918) ve Kenan Mesare (1899-1965) yazıyor. Yunanistan’da bir tek Osmanlı Paşa’sı Tepedelenli Ali Paşa’nın sevildiğini bilirdim. Yunan Kara Kuvvetleri’ne ait bir müzenin bahçesinde bir Osmanlı paşasının mezarının bulunması, Hasan Tahsin Paşa’nın da sevildiğine işaret.
İHANETLERİ OKUYUN Kİ UYANIK OLUN, BİR DAHA KANDIRILMAYIN.
Faydalanılan Kaynaklar
Haber Gazetesi Akın Üner
Hürriyet Gazetesi Yunanistan Temsilcisi Yorgo Kırbar
Hasan Tahsin Paşa Vikipedi (İnternet Ansiklopedisi)