İnsanoğlu çok enteresan bir varlık. Algılara olgulardan daha çok itibar eder ve gereksiz yere de kendini gerer zora sokar.
Kırk yıla yaklaşan meslek hayatımda hastalarımda müşahade ettiğim bir gerçeklik bu algılar. İnsan algısı bazen basit bir halsizliği bitkinliği yada yorgunluğu kansere, hafif bir ateşi ciddi bir enfeksiyona yada baş ağrısını beyin tümörüne dönüştürebilir. Donkişotun gölge savaşı gibi sıklıkla bu algılarla da savaşır durur .
Son üç haftadır da yaşadıklarımız hepimizin malumu. Ama havada uçuşan senaryolara baktıkça bende bir hoş olmaya başlıyorum.
Gerçekleşmesi zor diyemeyeceğim çünkü son darbe kalkışmasının gerçekleşmesi gerçekten zordu. Ama kalkışanlar zeki olsalarda akıldan noksan olduklarını bu gün daha iyi anlamış olsalar gerek.
Gerçekten çok senaryo uçuşuyor şu anda kafalarda. İncirlik üssünün yeni bir kalkışmanın merkezi olduğundan tutun da ,Amerika –İngiliz ortak projesi ile hassas yerlerimizden ayrıştırılarak iç savaşa sürükleneceğimize yada başkomutanımıza suikast girişimine kadar çok zengin bir senaryo bombardumanı altındayız.
Devletimizin eli armut toplamıyor şükür. Onların bir hesabının olduğunu zaten sağır sultan bile duydu. Milletimizde çok şükür dost düşman ayırımını iyi yapıyor. Milletimizin darbeye ve darbecilere karşı duruşu ise tüm dünyayı çılgına çevirmiş durumda. Dost düşman bu duruşla giderek daha belirli hale geliyor.
Büyümemiz, palazlanmamız, efelenmemiz doğal olarak bu güne kadar alışık olmadıkları bu dik duruşa teşekkür edecek değiller. Aleni saldıracak da değiller. Ne yapıyorlar? Hep beraber görüyoruz. Şanlı tarihimizin canlı şahitleriyiz. Çanakkale’yi ,kurtuluş savaşını yaşamadık diye üzülmeye de gerek yok .
İçimizdeki safra boşaldı. Midemizi bulandıran bazı marazlar olsa da şükür her geçen gün sağlığımıza biraz daha kavuşuyoruz. Devletimizin içine yuva kurmuş, mahremimize girmiş yerli yabancı cüruf bir bir temizleniyor.
Bir musibet bin nasihatten yeğ der atalar. Bu musibet elbette çok acı geldi hepimize ama hainler gürühu da bir bir ortaya çıkıyor ve çıktıkça da def ediliyor .Bu yönü ile belki bir tesellimiz olabilir.
Fitne, fesat ,fücur, ihanet, hıyanet gibi sıfatlara aman dikkat. Bu sıfatlı insan görünümlü canavarlar caniler aramızdalar. Maskelerini kirli yüzlerine tükürerek indirebiliriz. Oyun içinde oyun kurmaya alışık kendini akıllı zanneden batılı dostlarımız (!) yeter artık . Çok gülünç ve acınacak durumdasınız.
Bir kere de yenilgiyi hatayı kabul ederek insan olduğunuza bizi inandırın. Yoksa giderek daha çok çalıya dolanarak rezil rüsvay olacaksınız.
İnsan zekası materyalist bilimle geliştirilir ve akledmeyi öğütleyen ilimle dengelenmezse insan aynı zamanda bir canavara dönüşebiliyor. Bu gün maalesef bu canavarlar güzel dünyamızı giderek yaşanmaz hale getiriyorlar.
Tebessümün yerine sırıtma, hak hukuk yerine güç kuvvet geçtiğinde söylemlerin tesiri kalmıyor.
Kaderi yazdıklarına inananların yaşadıkları kadersizliği görerek, haddi aşmadan hakkı ve haklıyı üstün görerek yaşamayı seçelim. Aramıza sızmaya çalışan kötü niyetli sureti insanların siretine dikkat edelim.
Gördüklerimizi ve duyduklarımızı iki kere akıl süzgecinden geçirdikten sonra yorumlamaya çalışalım. Sosyal medyadan pompalanan her bilgiye itibar etmeyelim . Eşimizi dostumuzu iyi belleyelim. Fitne fitilini ateşleyenleri elimizle dilimizle engelleyelim diyorum.
Ülkemizin ve ümmetin geleceği dün yeni kapıda yapılan olan demokrasi ve şehidlerimiz mitingi ile taçlandı. Reisimizin ev sahipliğinde yapılan büyük İstanbul mitinginde Bahçeli ve Kılıçdaroğlu da katılarak birlik ve beraberliğimizi perçinledi.
Her iki lidere de bu alicenaplıklarından dolayı kalbi teşekkürlerimi sunuyor mitingimizin tüm insanlığa hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum .
Bu günlük de bu kadar.Kalın sağlıcakla.