Hayat gelip geçiyor, baki kalan bir hoş sada’dır

.

Dostluk, hayatımızdaki en önemli şeylerden biridir. Bize destek, arkadaşlık ve sevgi sağlar. Dostlarımızla birlikteyken kendimizi daha iyi hissederiz ve hayat daha eğlenceli olur.

Günümüzde, değişen şartlar ve ekonomik koşullar insan ilişkilerini önemli ölçüde etkilemiştir. Eskiden, insanlar daha fazla zaman geçirir ve birbirine daha yakındı. Ancak günümüzde, insanlar daha fazla çalışıyor ve daha az sosyalleşiyor. Bu durum, dostlukların azalmasına neden oluyor.

Vefa, dostluğun önemli bir parçasıdır. Vefa, dostlarımıza karşı sadakat ve bağlılık duygusudur. Vefa, dostluğu güçlendirir ve uzun süreli olmasını sağlar.

Günümüzde, vefa kavramının önemi azalmıştır. İnsanlar, daha kolay arkadaş edinebiliyor ve daha kolay arkadaş kaybedebiliyor. Bu durum, vefa duygusunun azalmasına neden oluyor.

Ancak, vefa duygusu hala önemli bir duygudur. Vefa, dostluğu güçlendirir ve hayatımızı daha anlamlı kılar.

Vefalı bir dost, her zaman yanımızdadır. Zor zamanlarımızda bize destek olur, mutlu zamanlarımızda bizimle paylaşır. Vefalı bir dost, bizi olduğumuz gibi kabul eder ve yargılamaz. Vefalı bir dost, bizim için her zaman oradadır.

Eğer bir vefalı dostunuz varsa, onu çok kıymetli tutun. Vefalı bir dost, hayatımızdaki en değerli şeylerden biridir.

Vefa'nın bir semt adı olmadığını göstermek amacıyla birkaç gün önce kaybettiğimiz Elbistan ilçemizde yaşayan Gazeteci Mehmet Göçer'in taziyesine katılarak değerli dostlarım Ahmet ve Himmet'e baş sağlığı diledim. Merhum Mehmet Göçer başta Elbistan olmaz üzere Kuzey ilçelerimizin gelişmesi için ciddi mücadele eden bir isimdi. "Un sandığı" adı altında yaşadıklarını yazarak 8 kitap çıkartan merhum Göçer, hepimizin kalbinde müstesna bir yeri olacaktır

AH SAİT AH YAKTIN YÜREĞİMİZİ

6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş’ta yaşanan Deprem’de yıkılmayan Afşin aynı gün içinde saat 13.20’de yaşanan Elbistan depremiyle dümdüz oldu.

O sabah değerli kardeşim Sait Tahiroğlu “çok şükür bizde bir şey yok iyiyiz!” paylaşımını sosyal medyadan yapmış.  Tabii bizler Kahramanmaraş kent merkezinde yaşayanlar olarak “can pazarındaydık.” Kaldı ki, telefonlar ve internet alt yapısı çökmüş. Kimseyle görüşemez olmuştuk.

Elbistan depremi ile birlikte yönümüzü Kuzey İlçelerine çevirdik. Oralarda neler oldu diye sorup araştırmaya başladık. Benim akrabalarımın büyük çoğunluğu Elbistan ve Ekinözü ilçelerinde yaşıyorlardı.

İşte bu arada Sait Tahiroğlu, annesi, ablası ve yeğenlerinin Elbistan depremiyle birlikte şehit olduğunu öğrendim. İçimden bir şeyler akıyordu. Ağlamak ile ağlayamamak arasında gidip geliyordum. Çünkü Kahramanmaraş depreminde şehit olan isimleri öğrenmeye başladığımda göz pınarlarımın kurumuş olduğunu hissettim. Sadece güçlükle yutkunabiliyordum.

İki gün önce Afşin’e Gazeteci Bekir Doğan ile gittim. Sevgili kardeşim Selçuk Kösebalaban ve İş İnsanı Koray Kıraç ile bir araya geldim.

Sevgili Selçuk kardeşime dedim ki; “Beni kardeşlerime götür. O kardeşlerimi iyi bilirdi. Biri ağabeyi merhum Ömer diğeri de Sait idi. Önce Çobanbeyli köyüne gittik. Kardeşim Sait Tahiroğlu, annesi ve yakınları beş mezar yan yana dizilmiş. Yutkundum hem ağladım hem dua ettim. Dile kolay son 35 yılda Afşin ilçemize gittiğimde uğrak verdiğim Ömer ve Sait aramızda yoktu. Hani bir yanımız eksik diye söze başlarız ya, “benim içinde öyle olacak bundan sonra.” Mekanları cennet olsun… Merhum Sait Tahiroğlu’nun ailesine tekrar baş sağlığı diliyorum.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri