Vermezsiniz, veremezsiniz biliyorum ama ben hayatımı geri istiyorum. Bana biçilen ömrün her saniyesini, her dakikasını, her saatini, her gününü, her ayını, her yılını ve hiç şaşmadan her anını geri istiyorum.
Bana biçilen dertlere de razıyım, sevinçlere de. Hüzün olsun, hiç sorun değil. Dünyanın bütün yükünü de taşırım, dert değil.
Siz sakın tasalanmayın, benim için üzülmeyin, zil takıp oynamayın, gerdan kırıp durmayın.
Ben, bana ait hayatımı geri istiyorum. İçinde hata olsun ama benim hatam olsun. Başarı da benim, başarısızlık da benim olsun.
Riski bana, sorumluluğu bana, sevinci bana, mutluluğu bana olsun.
Ağlarsam ben ağlayayım, gülersem ben güleyim.
Top oynayıp düşeyim, çukuru görmeyip içine gireyim, başıma saksı düşsün, önüne gelen her engele takılayım veya atlayıp geçeyim. Sakın siz dert etmeyin, o güzel kafanızı da yormayın.
Kurulun koltuklarınıza kendi hayatınıza bakın.
Ne giyersem giyeyim, ne yersem yiyeyim, neyi veya kimi seversem seveyim.
İhaneti de göreyim, sadakati de bileyim.
Şöyle otur, böyle kalk, şunu ye, bunu yeme, şunu giy, bunu giyme.. diye devam eden talimatlarınızı kendinize saklayın.
Eğer bu hayat benimse, yaşam biçimini belirleyecek olan da benim. Ne olursunuz, benim derdim kimseyi germesin, benim sevincim de kimseyi üzmesin.
Bırakın sevdiğim işi yapayım, dayı kılığına girmiş ayılara yönlendirip durmayın.
Emeğimle, bilgimle, birikimimle veya bunların tam tersiyle kendi yolumu kendim çizeyim.
Hatası da bana, sevabı da bana nasılsa.
Bugüne kadar sizin belirlediğiniz hayatı yaşattınız bana.
Bugüne kadar hükmeden oldunuz hiç hakkınız yokken.
Önüme hep sizin seçenekleriniz kondu, ölümlerden ölüm beğen cinsinden.
Şunu yapma, bunu yapma.. tavsiyeleriniz çaldı bütün ömrümü.
Bana kendi hayatımı değil, sizin senaryosunu yazdığınız hayatı yaşamaya mecbur ettiniz.
Şundan korkuttunuz, buna yakın durmam gerektiğini emrettiniz. Sizin korkunuz, benim kabusum oldu.
Hayallerimi umursayan olmadı, umutlarımı bir bir yıktınız.
Oysa ben sizin sevdiğinizi hiç sevmedim; sever gibi yaptım ve korkuyla bir ömür çürüttüm.
Nefret ettikleriniz, benim tercihimdi, farkına bile varmadınız. Belki de hiç umurunuzda olmadı(m).
Sırf siz memnun olasınız diye 53 yılımı heba ettim/ettirdiniz.
Ama artık yeter, sıktınız, boğdunuz, bunalttınız.
Ben kendi hayatımı geri istiyorum, yaşamam gereken hayatı; hatalarıyla, sevaplarıyla.
Benden çaldığınız her anı geri verin, baştan başlayamam ama kalan ömrümü kendi yanlışlarımla ve doğrularımla tamamlaya bilirim.
Şimdi hesap zamanı, kendini baskı unsuru olarak gören herkes, benden aldıklarını geri versin.
Ben hayatımı geri istiyorum, benim hayatımı, bana biçilen ömrü, hesabını benim vereceğim yaşamımı...
Verebilir misiniz...