Teröre değil!
Her nerede olursa olsun, her nereden gelirse gelsin, her türlü teröre hayır…
Dünyamız insanlığı öyle hızlı ilerliyor ki, gelinen nokta dudak uçuklatan merhalelerde. Şaşırtıyor bizleri! Bu nasıl olabilir kiden, olur valla diyerek, akıl almazlığımızın sınırlarını zorlayarak, her şeyi kabul noktasına eriştik.
Komplo teorisi de olsa, olmayan, olmayacak bir hadise de olsa, artık insanlık için olmayacak bir şey yok gibi.
Yeniden insan yapacak noktaya gelmek üzereyiz!
1500 km den füzelerle yorulmadan hedeflere bir düğmeyle ulaşıyor!
Kim nerede olursa olsun, nasıl saklanırsa saklansın ya da korunsun, istediğimiz tüm konuşmaları dinliyor ve dahi canlı olarak izleyebiliyoruz. Evinize yerleştirdiğiniz güvenlik kamerasından dahi, canlı olarak dünyanın diğer ucundan canlı izlenebiliyoruz.
Tüm insanlığı yok edebilecek silahları üretebiliyoruz.
Hastalıklar yayabiliyor, zihinleri yönlendirebiliyoruz.
Hangi noktada yaprak kıpırdasa anında tespit ediyor yönünü görerek, ona göre olan stratejimizi uygulayabiliyoruz.
Ne yapacağınızı değil, neyi nasıl yapmanız gerektiğini bilinçaltından size veriyor ve
Yaptırıyoruz.
Yapamadığımız tek şey ise teröre dur diyememek!
Tüm bunları yaparken toplumsal gelişme adına yaptığımızı söylüyor!
İnsanlık için ilmi ve bilimsel çalışmalara zaman ve para ayırarak yeni buluşların önünü açtığımızı anlatmaya çalışıyoruz.
Çalışıyorlar demek lazım!
Bunları ne yazık ki bizler yapamıyoruz. Yan i insan gibi düşünen, düşünmesi gerekenler!
Tüm bunları dünyayı yönetmeye çalışan küçük grup yapıyor.
Yapıyor da…
İnsanlık adına derken işte orada sapma var. İnsanlık ortadan kayboluyor ve maddesel zeka gündeme giriyor.
Tek hedef, tek gaye azınlığın çoğunluğa hakimiyeti ve köleleştirerek sömürmesi olarak zuhur etmektedir.
Dünyayı kontrol ettiklerini zannedenler keşiflerle, insanlığı köleleştirerek yönetme sanatını ele geçirip saltanatlarını süreceklerini zannederken, dünyayı kontrol ederken, insanlığı yönlendirip sömürürken, güçlerinin sınırsızlığıyla insanlıktan uzaklaştıklarında, yine kendi icatları olan bir terör örgütü ortaya çıkıyor ve tüm her şeyi komplo teorisi de dahil alt üst edebiliyor.
Geliştiğini zanneden toplumlar, rahata ve saltanata alıştıklarından korkular en üst seviyeye de ulaşmaktadır.
İşte terörün bulduğu boşluk, ve kullandığı silah, saltanat sömürüsünden ortaya çıkan korku imparatorluğunu kullanmaktır.
Dünyayı yönettiğini zannede 5 ülke veya diğerleri, kendi merkezlerinde ve uçaklarına yapılan terör saldırılarla şaşırmışlar, amiyane tabirle afallamışlar nasıl olur sorusunu dahi sormaktan aciz duruma düşmektedirler. Kendi gelişmiş! Güçlerine o kadar güvenmişler ki. Ne güç nede güvenlikleri terör karşısında varım diyememektedir.
Sömürülen ülkeler terör kıskacında kıvranırken silah satanlar, terörün gün gelip kendilerine döneceğini hesap etmediklerinden onların saldıkları korku silahına ne yazık ki yenik düşmüş durumdadırlar.
Terörün dün düşürdüm dediği Rus uçağına ve bu gün Paris teki olaylar ile birlikte tüm terörsel olaylara üzüntümü belirtirken, bunları yapanları lanetliyor. Bunun değişik bir sömürü olduğunu vurgulayarak,
Sömürüden vazgeçmeden, insanlık adına yapılan çalışmalar ile taçlanmaz isek gücümüzün sınırları sonsuzluktan hiçsizliğe dönüşeceğini yine yine göreceğimizi belirtmek istiyorum.
Terör
Her nerede olursa olsun, her nereden gelirse gelsin, her türlü teröre hayır diyebilelim.