"Bayram gelmiş neyime, anam anam garibem;
Kan damlar yüreğime, anam anam garibem;
Yaralarım sızlıyor, anam anam garibem;
Gülmek benim neyime, anam anam garibem..."
Son yıllarda her bayram geldiğinde, yukarıdaki Şanlıurfa türküsünden alınma dizeleri mırıldanır ve tefekküre dalarım.
***
Hiç yazasım yok!
24 Haziran'da partilerin "ASRIN SEÇİMİ" olarak duyurduğu seçimler kapımızda...
Hangi partiye bakarsam; adayların çoğunluğu yine liyakatsız, yine toplumsal konularda duyarsız... "Bu kadar mı olur?", "Nerde, yüksek bilgi ve bilince sahip, projeleri ve faaliyetleri ile göz ve gönül dolduran adaylar?" demeden geçemiyorum. Parti liderleri ile partilerdeki bir avuç yöneticinin kişisel idealleri ve inisiyatifleri ile seçilecek 600 vekilden % 10'u gerçek anlamda, millet yararına siyaset yapabilecek mi? Göreceğiz. Kanaatimce, kör dövüşler, ağzı açılmamış sözler siyaset arenasında devam edecek, aziz Türk milletinin ve devletinin bekası ise, başka bir vakte bırakılmış olacak.
***
Hiç yazasım yok!
40 yıla yakındır başımızın belası PKK terörü, hâlâ devam etmekte... Hemen hemen her gün birkaç şehidimiz, toprağın kara bağrına defnedilmekte... Düşünüyorum, 16 yıldır iktidarda olan AK PARTİ, son 2 yıldır kısmen başarılı gibi görülse de, henüz sorunu kökten çözecek proje ve plânlara yer vermiş değil...
***
Hiç yazasım yok!
2017 Fırat Kalkanı, 2018 Zeytindalı harekâtları, ordumuzun ve milletimizin kararlı duruşu ve yüzlerce vatan evladının kanı bahasına başarılı oldu. Son 1 haftadır, Kandil ve civarı hava harekâtı ile bombalanmakta... Buna rağmen, PKK terörüne destek veren içerideki ve dışarıdaki siyasî, lojiktik destekçileri de hareket yeteneğini azaltmış veya kaybetmiş değil. Yine, kimi çevrelerde ülkemizin bölünmesinden, özerklikten, eyalet yönetiminden söz edilmekte... Açıktan veya gizliden sözleşmeler, görüşmeler yapıldığı dedikoduları dolaşmakta...
***
Hiç yazasım yok!
Amerikan doları, 5'lere dayandı. Daha çok yükselmemesi için Merkez Bankası tarafından faizler artırıldı. Ekonomik kriz, başka bir ekonomik krizi teşvik edecek düzeyde pansuman tedbirler alınmakta... Cari açık hızla artmakta... Türkiye'nin iç ve dış borcun faizlerini bile ödeyemeyecek bir konuma gelindi.
***
Hiç yazasım yok!
"BİZ"liğe ulaşamadık, "BEN" demekte ısrarcıyız. Kişisel menfaatleri koruma kaygısı; siyasette, bürokraside, basında, toplumsal hayatımızın pek çok alanında "NORMALLİK" kazanmış gibi. "Gemisini kurtaran kaptan" misâli, köşe başlarında, RANTİYECİLİĞİ meslek haline getirmişleri görmek de, artık insanları fazla rahatsız etmiyor gibi.
***
Hiç yazasım yok!
Futbol takımı fanatikleri gibi, PARTİ VE LİDER FANATİKLERİ, belki de tarihte hiç görülmedik düzeyde arttı, inancındayım. "Benim partim / liderim, senin partini / liderini döver." gibi çocukça ifade ve tavırları sıkça görmemiz da artık, garabet olmaktan çıktı.
***
Hiç yazasım yok!
Son yıllarda revaçta olan DİNÎ ve MİLLÎ söylemler, hemen hemen partinin, her STK'nın vazgeçilmez propaganda aracı oldu. Lâkin, milletin ve dinin temel ölçüleri unutuldu. Millete rağmen, milletin değerlerinden hızla uzaklaşıldı...
***
Hiç yazasım yok!
Bayrama ve seçime gidiyoruz... Lâkin, seçimlerimiz bayram birlikteliğinde, bayram mutluluğunda yaşanmıyor. Ahiret tehditleri, münafıklık suçlamaları, eski defterlerin fütursuzca tekrarlanarak açılması, küfürler, hakaretler, yalanlamalar, mahkemeler, tazminatlar, yüksek perdeden bağırmalar...
***
Velhasıl, hiç yazasım yok! Lâkin, hayra vesile olabiliriz niyeti ile yazıyoruz...
"Nereye götürülüyoruz, geleceğimiz ne olacak, toplumsal birlikteliğimiz ve huzurumuz nasıl sağlanacak?" sorularının cevabını bulmakta zorlanan toplum olduk.
***
Milletimiz, günlük hayatın her anında bayram sevincini yaşamak istiyor.
Milletimiz, seçimleri de bayram huzuruyla geçirmek istiyor.
Milletimiz, seçimlerden sonra da kaosların olmadığı ve yeni sorunlar yaşanmayacağı dönemler bekliyor.
***
Hiç yazasım yoktu! Lâkin, hayra vesile olabiliriz niyeti ile yazıyoruz...
İnanıyoruz ki, gecenin zifirî karanlık anı, güneşe en yakın zamandır. Ve inanıyoruz ki, hangi durumda olursak olalım; hiçbir zaman karamsarlığa yer vermemeliyiz. Milletimiz, tarih boyunca, nice badireler atlatmıştır. Yine atlatacak ve inşallah düzlüğe çıkılacaktır. Yeter ki, millet PARTİ FANATİKLİĞİNDEN kurtulsun; yüreğini ve beynini kiraya vermesin; ferasetini canlı tutsun.
Dileğimiz, milletin menfaatine GERÇEK ANLAMDA DEĞER VEREN en yakın hangi parti ve hangi lider ise, o parti ve lider ERK sahibi olsun...
Umuyoruz, seçimlerin asıl kazananı, MİLLET olsun!..
Ve bayramımız, bayram olsun!..