Cemaat; Dünyanın dört bir yanına okullar açarak Türkiye ile bu ülkeler arasında bağ kuran, ticaret başta olmak üzere çeşitli ilişkilerin geliştirilmesine vesile olan Hizmet Hareketi, bugün sevenlerinin hiçte memnun olmadığı tartışmaların odağında duruyor.
Üstad Said-i Nursi Hazretlerinin özenle uzak durduğu siyasete karşı Hizmet hareketinin gerekli özeni gösterememesi hizmet hareketinin kırk yıllık birikimini heba etti.
Mühim adam olmak, hatırı sayılır makamlara gelmek illa da bakan-başbakan olmak cemaatlerin işi değildir. Toplumun manevi mimarlığı hiç bir makamla kıyas edilemeyecek kadar değerlidir ve zamanı aşan bir etkiye sahiptir. Sanırım bu husus anlaşılamadı. Para ve güç ile tanışan cemaat, banka kurmak da dahil onlarca alana yayılıp milyar dolarları kontrol etmeye başlayınca gerileme başladı,
AK Parti kurulduğu günlerde milli görüşçülerin çoğunluğu AK Partide yer almadılar zaten Erdoğan ‘Milli görüş gömleğini çıkardık’ demişti o zor günlerde Hizmet hareketi AK Partiyi can siparene destek verdi.. Numan kurtulmuşla beraber AK Partiye dolan milli görüşçüler yer edinmek için bunu fırsat bilip gerginliği artırdılar parti içerisinde kimse cemaatle iplerin kopmasını önleme tavrı içerisinde olmadı. Gelişmeler üzerine ok yaydan çıktı Başbakan iktidarını korumak uğruna Dünyanın dört bir yanında gerçekten okullarla dershanelerle devletten fazla hizmet eden Türkiye’yi dünyaya tanıtan hizmet insanlarını haşhaşı harami gibi sıfatlarla incitti durdu, Diyeceksiniz ki ‘Hırsızın hiç mi suçu yok?’ millet sersem ve keriz değil olan biteni görüyor çalıp çırpıp bununda yanına kalacağını sananların aldandığını hep beraber göreceğiz. Peki bu çekişme nasıl sonuçlanır derseniz, şunu şöyleyim, partiler gelip geçici fikirler davalar kalıcıdır. Hükümet bu yıl vardır yakın gelecekte yoktur dur, fakat fikirler davalar kalıcıdır, bu gün Fethullah Gülen ölse bile asırlarca tesiri ve hizmet adamları olacaktır. Bu çekişmenin galibi olmayacaktır ikisi de ağır yaralara alacaktır, sonunda hükümet gidecek ama hizmet devam edecektir.