Hükümet Dışı Organizasyonların tümü değilse de birçoğu, bazı devletlerin milli menfaatlerle dış politika hedefleri yönünde stratejik istihbarat temini; diplomasiyi etkileme; misyonerlik ve dönüştürme faaliyetlerinde bulunma; sosyal, kültürel ve etnik yapıyı çözümleme; ideoloji taşıma; kültür aktarımı; yeraltı ve yerüstü kaynaklarını tespit etme; kitleleri etkileme ve yönlendirme gibi amaçlar için aracı olarak kullanılmaktadır.
Mali kaynaklarını ise, Birleşmiş Milletler’in insani yardımlar için ayırdığı fonlar, ülkelerin milli hedef ve stratejileri doğrultusundaki ödenekleri, uluslararası yardım kuruluşlarının maddi destekleri ve firmaların tanıtım amaçlı malzeme yardımları ile gönüllü insani yardımlar oluşturmaktadır.
Hükümet Dışı Organizasyonlar, bünyelerindeki sosyal araştırmacıları, bilim adamları ve teknik elemanlarıyla, ileri teknoloji teçhizat donanımlarıyla, görev yaptıkları bölgenin yeraltı ve yerüstü zenginliklerini tespit etmektedirler.
Halkın sosyal yapısını inceleyerek, toplum hassasiyetini de belirlemektedirler.
Ki; tüm bu hususlar, görünen insani yardım amaçlı faaliyetlerinin gerisinde maskeledikleri hususlardır.
Gıda ve ilaç yardımıyla, tıbbi tedavi gibi faaliyetlerini sürdürürken, yöre halkıyla da sürekli temas halindedirler.
Körfez Krizi’nden (1991) hemen sonra, Irak’ın kuzeyine gelip yerleşen yüzü aşkın Hükümet Dışı Organizasyon, insani yardım amaçlı görünse de birçoğu, ülkelerinin Orta Doğu’ya yönelik politikalarına hizmet etmiştir.
Bir başka ifadeyle, dünyanın gelişmiş birçok ülkesinden Irak’ın kuzeyine yerleşen Hükümet Dışı Organizasyonlar, insani ve sosyal amaçlar kisvesi altında, uzun bir süre, kendi çıkarları yönünde faaliyette bulunmuşlardır.
Aynı şekilde, bu organizasyonların bazısı, Türkiye Cumhuriyeti’nin milli menfaatleri aleyhinde faaliyette bulunmuşlardır. Bu bağlam çerçevesinde, ülkemize zarar verecek oluşumları yönlendirmektedirler.