Sevgili dostlar bugünkü makalemin başlığı sık tekrar ettiğimiz bir duanın amin dediğimiz parçası. Farkında olmadan çok tekrarlanan bu duaya kolayca dediğimiz aminleri ne kadar hakkediyoruz sorusu da ana iskele.
Bugün daha iyi anlıyoruz bu duanın ne kadar önemli olduğunu. Sonumuzun güzel olması için yaptıklarımızı bir düşünün hele.
15 temmuz darbe girişimine direkt yada indirekt katılanların hallerini bu başlıkla birlikte biz düşünelim diyorum. Çünkü onlar düşünselerdi bu zilleti yaşamayacaklardı.
Karınca incitmez yaftalı alçakların incittikleri şeyleri film şeridi gibi gözümüzün önünden hızla geçirmeye ne dersiniz? Ezilen insanlar. Yok edilmek için taranan kurumlar . Hiçbir şeyden haberi olmayan masum mazlum insanların üzerine yağdırılan kurşunlar….
Zor olduğunu biliyorum. Yeniden tazelemenin yeniden travma olduğunu da biliyorum. İbret almak için zorda olsa travmada olsa değer gibime geliyor hatırlattıklarım.
Atalarımızın pireye kızıp yorgan yakma tabirine bile taş çıkartır yaşadıklarımız. Aynı secdede yan yana iki baş bir anda birbirinin azılı düşmanı oluveriyor.
Hiç mi akıl yok. Hiç mi zeka yok . Bu nasıl bir insanlık hali. Bilen varsa beri gelsin.
Yüce kitabımız da her meselede olduğu gibi bu durumla ilgili çok sayıda ayet mevcut , okuyanlar bilenler biliyor. Sevgili peygamberimizden de oldukça fazla hadis-i şerif de insan denen varlığın savrulmasından bahsediliyor.
B u kadarının olacağını, ihanet denen sıfatın bu kadar genişletilerek bu masum ve mazlum millet üzerinde deneneceğini ne akılla ne mantıkla izah etmemiz pek mümkün gözükmüyor.
Temelin idam sehpasında buda bana ders olsun demesine benzer bir durum yaşadıklarımız .Ders olsa ne yazar .Olmasa ne yazar.
Sevgili dostlar nerede ise bir ay oldu. Dostu düşmanı iyi belledik inşallah. Hainliğin nemenem bir şey olduğunu çok iyi öğretti bu yaşadıklarımız.
Hayat devam ediyor. Şehitlerimizi unutmadan yerli yabancı ihanet odaklarının kem gözlerini kör etmeye ,düşmanlarımızı çatır çatır çatlatmaya var gücümüzle devam edelim .
Yaşadıklarımızdan aldığımız dersler her zaman rehberimiz olsun. Bir daha bu delikten bizi sokmalarına müsaade etmeyelim.
Devlet olmadan hiçbir şey olunmayacağını, birlik ve bütünlük olmadan millet olunmayacağını, din ve milliyet bağı olmadan birlik ve bütünlük olmayacağını, sammimiyet ve ihlas olmadan da din ve milliyetin olmayacağını aklımızdan hiç çıkarmayalım.
Hüsnü hatime duasına koro halinde dediğimiz aminlere solo olarak layık olmak için her alanda attığımız adımlarımıza çok dikkat etmek gerekir.
Elbette Rabbimizin rahmet ve mağfiret sıfatı azap sıfatlarına galebe çalar. Ancak bize düşen en önemli görev, nefis ve şeytanın hilelerine karşı uyanık olmak ve aldanmamaktır. Aynı zamanda aldatmamaktır.
Sevgili peygamberimiz aldatanları dışlayarak aslında daha baştan noktayı koyuyor. Ben de makaleme noktayı bu hadis ile koyuyorum . Sağlık ve mutluluk dileklerimle.