Seçime yönelik çalışmalar içteki siyasi hareketliliği artırdı. 12 Haziran 2011 genel seçimleri dünyada gelişen olayları takip etmemize engel oldu. Gündemi kaçırmadan okuyucularla biraz zihin jimnastiği yapalım.
İç Siyaset:
Okuyucular bazı hususlar da eleştiri yaptı. Bu nedenle sevgili okurlara kısa bir bilgi vereyim. Gazetelerde ve internet sitelerinde yazdığımız yazılar için kimseden para almıyorum. Milletvekilliği için aday yarışına girenlerle de maddi, manevi hiçbir ilişkim yok. Hangi partiden olursa olsun, bütün adaylar benim için önemli. Benim derdim; K.Maraş’a hizmet edecek güce, bilgiye, donanıma sahip olan ve kendini bu yolda isbatlamış adamların seçilmesidir. Ankara’ya gidip yatan vekil istemiyorum. Seçim zamanı gelince seçmeni hatırlayan vekilde istemiyorum. İyi bir milletvekilinde bulunması gereken özellikleri daha önceki yazılarımda yazmıştım. Lutfen Okumayanlar hemen tıklasın ve okusun. Umarım okuyucular ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır.
Kısaca iç siyasetten söz edelim: AKP Türkiye genelinde milletvekili adaylarını belirlemek için yaptığı çalışmaları tamamladı. Listeler hazır. Şimdi top başbakan sayın Recep Tayyip Erdoğan’da.
İlimizde AKP den milletvekili adayı olmak isteyenler genel merkez tarafından mülakata alındı. Mülakata katılan 100 aday; temayül yoklamasındaki yeri üst sırada da olsa, alt sırada da olsa listeye girebileceğini söylüyor. Bu da aday listesinde sürprizlerin olacağını gösteriyor.
12 Haziran 2011 de yapılacak olan milletvekilliği genel seçiminde; AKP - MHP ve CHP nin adayları artık belli olmaya başlamıştır. Aday adaylarının içinde çok değerli isimler var. Dikkat! aday listesindeki sıralama partilerde oy kaymasına sebep olabilir. Ayrıca şu tesbiti de yapalım: AKP, CHP ve diğer partiler Türkiye için ne kadar gerekli ise MHP de o kadar gereklidir. Sonucun; ülkemize, şehrimize hayırlar getirmesini yüce Allah’tan dilerim.
Dış Siyaset:
Ortadoğu Arap İslam coğrafyasında gelişen olaylar Türkiye yi etkiler mi? etkilerse bu olumlumu olur, olumsuz mu?
Arap dünyasında yaşananlar. Libya. Bahreyn, Suriye deki iç savaşı kim tetikledi?
Libya’da Kaddafi’yi istemeyenler isyan başlattı. İç savaş başladı. Kardeş kardeşi öldürüyor.
Libya’ya; Amerika, Fransa, İngiltere, Nato (haçlı ordusu) saldırdı. Bombalamaya devam ediyorlar. Kaddafi’nin yönetimi bırakması isteniyor.
Saldırgan devletlerin hedefi Libya’ya gerçekten demokrasi getirmek için mi dir?
Bu bir uluslar arası senaryonun ürünümü? İç savaşı başlatan kim? dış güçlerin içerdeki yerli işbirlikçileri kimler?
Bu iç savaş domino etkisi yaparsa; Saudi Arabistan, İran; Türkiye ve tüm Ortadoğu bundan etkilenir mi?
İsrail’in bölgesinde itibarsızlaştığını sanmak saflık değil mi dir? İsrail bölgenin güçlü bir devleti değil mi dir? Ortadoğu ve Arap İslam coğrafyasında sahneye konan yeni oyunlar İsrail’in onayı alınmadan yapılabilir mi? Başta Amerika ve batılı devletler İsrail’i yok sayabilirler mi?
İç savaşa katılan halk neyin peşinde? Arap halkı Irak’ın başına gelenleri ne çabuk unuttu. Arkada binlerce ölü, (hala devam ediyor.) tecavüze uğramış binlerce kadın yok mu?
Mutlaka: İslam ülkelerini hırıstiyan ülkeler mi terbiye edecek? Yönetim şeklini hırıstiyan ülkeler mi belirleyecek? Bu İslam ülkelerinin zoruna gitmiyor mu?
Demek ki; Atatürk 88 yıl önce 1923 te Türkiye cumhuriyetini kurarak demokrasiye geçmekle doğru yapmış. Aksi halde ülkemiz de şimdi aynı sorunları mı yaşayacaktı? Türkiye demokrasi dışı bir sistemle yönetilseydi Libya gibi işgale uğrar mıydı?
Atatürk; doğu bloku ülkeleri de dahil olmak üzere, Arap İslam ülkelerinden 88 yıl önce demokrasiye geçtiğine göre, bu; Atatürk’ün zeki ve ileri görüşlü olduğunu, yeni dünya düzenini doğru okuduğunu göstermiyor mu?
Türkiye de Atatürk ten sonra, zeki ve ileri görüşlü olarak Turgut Özal’ı da unutmamak gerekir.
1919 da Fransızlar Maraş’ı işgal ettiği zaman Ermeniler işgalciden tarafa geçmişlerdi.
Maraş’lı işgalciye karşı mücadele ederken, ermeni yerli işbirlikçilerle de mücadele etmek zorunda kaldı.
Allahın yardımıyla Maraş’lılar kahramanca savaştı ve işgalci Fransızları vatanından kovdu.
Ermeni’lerde ihanetin bedelini tehcirle ödemek zorunda kaldı. Arap İslam coğrafyası demek ki tarih kitaplarını okumuyor. Okusa iyi olacak.
“Tarihi tekerrür diye tarif diyorlar,
İbret alınsaydı hiç tekerrür mü ederdi.” diyor. M.Akif Ersoy
04 Nisan 2011