Dokunuş
Bu ülke bizimdir taşıyla toprağıyla
Bu ülke bizimdir ovasıyla dağıyla
Verecek çöpümüz yoktur haricilere
Bu ülke bizimdir dalıyla yaprağıyla
A.S.D
Bunlar var ya, bunlar!..
Yani yerleşik kriptolar, masonlar, tedhişçiler, dışa endeksliler, satılmışlar, kıran artıkları, menfaat şebekeleri ve bilumum haramzadeler…
İşleri güçleri karıştırıcılık, bozgunculuk, bulandırıcılık… Milletin huzur ortamında yaşaması, mutlak manada bunların huzurunu kaçırır ve uykularını böler. Memleketin, kalkınma trendini yakalaması iç kanamalarına yol açar. Gayri safi milli hâsıladan kimsenin eşit biçimde faydalanmasını istemezler. Toplumun fakruzaruret içerisinde kıvranmasından haz duyarlar.
Oysa pastanın en büyük dilimini veya tamamına yakınını kendileri götürdükleri halde, ne gözleri doyar ve ne de karınları… Yabancı bankalardaki paralarının, kamuoyundan sakladıkları kirli ve kabarık servetlerinin haddi hesabı yoktur. Çetelesini tutamadıkları oranda yığınak yaptıkları para ve emtia, zevklerini tatmin etmede etken olsa da, yine doymak nedir bilmezler; yine sömürü çarklarını işletirler acımasızca.
Çok yönlü ve sinsi bir çalışma.
Ülkemizin altını oymada,
Temelini ve kaidesini kaydırmada,
İstikrarı ve asayişi baltalamada,
Ajan ve provokatörlere destek sağlamada,
Hükümet devirip hükümet kurmada,
Kaos ve kargaşa çıkartmada,
Efendilerine rapor vermede…
Hepsi ve hepsi yukarıda vasıflarını sıraladığımız, “Azgın azınlık”ların işidir. Her ne kadar “azınlık” tabirini kullansak da, adamların etki alanları büyük ve iletişim ağları fevkalâde geniştir. Büyük localardan düğmeye basıldığında, dev dalgalanmalara ve telafisi güç sarsıntılara sebebiyet verebiliyorlar.
Binlerce kuklaları var ellerinde oynatacak.
Binlerce fitne kazanları var kaynatacak.
Binlerce çapulcu Coları var saldırtacak.
Ve sayısız mancınıkları var, İbrahimleri ateşe atacak.
Haricen medya tetikçileri, teşhircileri, çömezleri, enkırmenleri, çemkirmenleri mebzul miktarda…
Nankörler üstelik.
Yal içtikleri çanağa ve ekmek yedikleri tekneye pislemekte mahirdirler. Etini yiyip kemiğini kemirdikleri ve serapa sömürdükleri mazbut halka tepeden bakmayı, onlarla dalga geçmeyi ve küçümsemeyi “seçkin”liklerinin bir payesiymiş gibi görürler. Tam bir Yahudi mantığı egemendir belleklerinde. Kendileri ve diğerleri…
Ve her yerde varlar.
Borsada, piyasada, ticarette, siyasette, sanatta, sektörel faaliyette, terörde, kumpasta, darbecilikte, infazda, medyada, magazinde, karalama kampanyasında, cemiyet sızmacılığında ve akla gelebilecek her yerde…
Zaten yeryüzünde fitne çıkartmada yetersiz kalan Yahudilerin, şu tarihî kararı aldıkları rivayet edilir vaktiyle. “Adı Ahmet, Mehmet her neyse, Müslüman ismini taşıması bizim için fark etmez. Yeter ki fikrimizi savunsun ve menfaatlerimizi korusun. Ta ki ‘arz-ı mev’ud hayalimiz gerçekleşinceye kadar onlardan faydalanmalıyız.”
Ziyadesiyle faydalanıyorlar tabi. Tepe tepe kullanıyorlar içimizdeki beyinsiz hainleri. Çeşitli ad ve unvan altında hem de…
Allah bu memleketi şer güçlerden korusun, ilânihaye…