Mart seçimlerinin üzerinden 7 ay geçti. Prensip olarak kurum ve kuruluşlar ile siyaseten bir yere seçilenlere ilk 6 ay pek eleştirmem.
Çünkü o yöneticinin çevreyi, bölgeyi, kurumu tanıması için altı aylık bir şans veririm, kendimce.
Nitekim kimseye ön yargılı olmadığım için yaptığım bana göre doğrudur.
İnsanlara şans verilmesi gerektiğine inanırım.
Her ne hikmetse Ak Parti Kahramanmaraşta bir türlü kendini bulamadı.
Her önüne gelen bir şeyler konuştu. Konuşurken ise içini dolduramadılar. Aynen açılım örneğinde yaşadığımız gibi.
Önce Milletvekili Sayın Tatlıbalın basın toplantısı ile konuya gireyim. Dersine çalışmadan basının karşısına geçti. Sorulan sorulara tedaylı ve teknik bilgi vermekten çok uzaktı. Ama ilk dedik. Başımıza taç ettik ve destekledik.
Açılım ile ilgili konuştu. Bir grup PKK sempatizanın Habur kapısından ülkemize gelişi sırasında yaşanan olayları değerlendirirken, DTP (Demokratik Toplum Partisi) için ağıza alınmayacak ifade kullandı.
Bir kaç gün sonra ise dostlar arasında ağzımdan kaçtı! açıklaması yaparak çark etti. Hatta Başbakanımız özür dile derse, özür de dilerim dedi.
Yahu kardeşim, özür dileyeceğin sözü ne diye söyledin?
Senin de yaptığın resmen şov değil de nedir?
Sonra Aksu TVde Turgay Terzibaşın sorularını yanıtlayan milletvekilimiz sayın Veysi Kaynakın açıklamalarına baktığımda, genel olarak iyi ama yerel de sorunlara vakıf olmadığını, sorunların takip edilmediğini üzülerek gördüm. Keşke vekillerimiz kentin sorunlarını takip etseler, halkın gündemine baksalar, halkın dert ve dileklerini görsel ve yazılı medyayı takip ederek bilgilenseler, bilgi sahibi olsalar diyesi geliyor insanın. Ama Sayın Kaynak bir adım önde.
Gelelim Kahramanmaraş İl Genel Meclisine; Kahramanmaraş Valililiği İl Genel Meclis üyelerini tabiri caizse eğitime almıştı sanırım. Kim takip etti? Kimler katıldı? Katılanlar ne denli bilgi aldı? Bunları bilmiyorum.
Bildiğim bir şey var o da, bir kopukluğun olduğudur.
Ağustos ayındaydı sanırım, gazetelerde flaş haber olarak; İGM Başkanı Sayın Ramazan Okumuşun açıklaması yer aldı. Eğimdeki derslik sorununa köklü çözüm! başlığıydı sanırım.
Doğrusu heyecanlanmıştım. Haberleri okudum, takip ettim. Ve şu sonuç çıkarmıştım.
Planlanmadan, üyelerin ve teşkilatın fikri alınmadan, meselenin kanuni boyutu araştırılmadan, ferdi bir çıkıştı
Yani içi boş, doldurulmamış sadece blöf diyeceğimiz bir açıklamaydı. O kadar.
5 Kasım 2009 Perşembe günü 27 dakika süren İl Genel Meclis toplantısına katıldım.
Toplantıda İl Milli Eğitim Müdürlüğünün 3 yıllık stratejik yatırım planı vardı. Ana hatlarıyla 450 civarında ek derslik ve 450 civarında ise yeni okul tasarısı.
İl Milli Eğitim Müdürlüğünün stratejik proje tasarısına baktığımızda, şehir merkezi için Karacasu Kasabası dahil, 15 yeni bina 368 derslik, 7 okula da toplam 78 derslik talepleri söz konusudur. Bu talepler üç yıl için planlanmıştır. Aslında eğitim için yazılacak çok konu var. Neyse bizim esas konumuz İl Genel Meclisi.
Bilindiği gibi Özel İdarenin 5 yıllık bir stratejik eylem planının var olduğu zaman zaman dile getirilir. Ben henüz inceleme fırsatı bulamadım.
Bunun yanısıra kurumlarında böylesi planları olduğunu toplantıda öğrendim. Kurumların planları ile Özel İdarenin planları birbirlerine uyumlu mu, değil mi, onu da bilmiyorum. Hazırlayanların da bunu bilmediğini düşünüyorum.
Eğer bilselerdi mecliste konu farklı algılanmaz ve buna FORMALİTE denilmezdi.
Sizin anlayacağınız İGM formalite işlerle uğraşıyormuş!...
Ve bir sure önce Kamuoyunda heyecan yaratan 39 Trilyonluk kaynak talebi v.s. bu günkü İGM toplantısında geri çekildi. Yani iptal edildi.
Kanaatimce İGM üyeleri, Başkan dahil sıkı bir eğitime alınmalıdır. İşin erbabı yöneticiler eğitim vermelidir.
Özellikle 29 Mart seçimlerinden sonra katıldığım meclis toplantılarından edindiğim izlenim çok karamsar bir taplo ortaya koymama sebep oluyor.
Görüntü iyi değil.
Bu görüntünün değişebilmesi için yeni açılımlara ihtiyaç var. Bazı İGM üyeleri ile ikili sohbetlerimizde bu işleyişten memnuniyetsizliklerini dile getiriyorlar.
Diyorlar ki; önümüze evrak getiriyorlar, bunu onaylayınız. Ne yatırımdan, ne harcamadan ne de başka şeylerden doğru dürüst bilgimiz olmuyor.
Haklı arkadaşlarımız.
Toplantılarda bunu birebir yaşıyoruz.
Bir şeyler yapılmalıdır.
İGM bir balans ayarından geçirilmelidir. İGM Başkanı iyi bir sınav vermedi. Sevgili Okumuş hoca ya meseleyi takip etmeli ya da bu işten affını istemelidir.
Nacizane bizim düşüncemiz bu yöndedir!....