Malum bir önceki yazımızda ? seçicilik"ten? bahsetmiştim. Bu seçiciligi de ortaya koyarken, birçok meslektaş ve vatandaşın tepkisini çekecegimi biliyordum.
şimdi ikinci yazımızda isterseniz ?saadete gelelim?
Bu memleketten lider çıkıyor mu?
Bu memlekette ?öne çıkana? biz ne yapıyoruz?
Bu memlekette ?kendi içimizden çıkan insana? ne kadar sahip çıkıyoruz?
?bu soruları çogaltabiliriz aslında.
şimdi Kahramanmaraş"ta gazeteciler öncelikle ?duyarlılık noktasında? en baş sırayı çeker.
Bir haber yapıldıgında o haberin kente olumlu- olumsuz katkısını hesap ederler.
Bizler yaptıgımız her haberde ?Kahramanmaraş lobisi? sorumlulugunu gösteririz. Ama aynı sorumlulugu bizimkiler kendi aralarında gösteremezler.
Ankara"da bizim üst düzey bürokratımız bu iktidar döneminde hiç yok denecek kadar azaldı.
Bunun sorumlusu biz degiliz.
Bunun sorumlusu öncelikle milletvekilleridir.
Vekildeki düşünce; ?biz bunu bir yerele getirirsek yarın karşımıza milletvekili adayı olarak çıkar?
Işte bu saçma sapan düşünce bu kentin gelecegi üzerinde ?bir karabasan? gibi duruyor.
Her hangi bir kurum; bizim yarı çapımız kadar olmayan bir gazeteci ?dışarıdan? geldigi için en iyi hediyeler ikram edilir, firma reklamı en üst rakamdan da verilir.
Ama aynı adam; ? ben mahalli gazete okumamam? der. Ve bizim sesimiz çıkmaz.
Bunun sebebi nedir biliyor musunuz beyler!...
?Ev danasından öküz olmaz!? mantıgıdır.
Ve bu mantık bizim hayatımızda alabildigince kendini hissettirir.
Peki ev danasından öküz olmayacagı mantıgı ile hareket eden bir memlekette lider nasıl çıkar?
Üç kelimeyi birbirine eklemekten aciz ancak çebinde üç kuruş parası olan adam Mehmet Balduk"u eleştirir.
Biz Mehmet Balduk ile ilgili haber ve yazılar yazdıkça; gazetecileri Balduk"un besledigi ifade edilir.
Bu arada Sayın Balduk"un hasta oldugunu ögrendik. Acil şifalar dileriz.
Marka olan ve karizması herkes tarafından kabul gören Mehmet Balduk bir Gaziantepli olsaydı bu gün hangi konumda olurdu?
Bu sorunun cevabını ben vereyim beyler; ? Başbakan Yardımcısı?
Ama biz, Balduk"a destek vermek yerine köstek olduk. Ve olmaya da devam ediyoruz.
Yaklaşık iki yıldır Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hanefi Öksüz"den randevu alamadım.
Basın bölümüne bakan arkadaşımız vatani görevine gidinceye kadar olan süreyi söylüyorum. Ama ben Sayın Öksüz"e kırgın degilim.
Bu kentte vizyon getiren yatırımlar yaptı. Zaman zaman Kahramanmaraş"ın adını dünyaya duyurdu. Ömrüm vefa ettigi sürece de Sayın Öksüz"ü başımda taç etmeye devam edecegim.
Kahramanmaraş"ta her alanda gelişimin yaşanması için öncelikle zihniyet degişimine ihtiyaç var.
Radikal karar alma iradesine sahip bürokrasi, siyaset adamı, gazeteci ve STK"lara ihtiyaç vardır.
Insanlar bulundukları makama güç vermeyip makamdan güç aldıkları sürece bu kent hep KASABA olarak kalmaya mahkumdur.
Bedensel manada Kahramanmaraş KASABA degildir. Ancak beyinsel manada KASABA"nın ta kendisidir.
Öncelikle beyinlerimizi yeni ufuklara yöneltme adına çaba harcayalım, göbeklerimizi degil!...