Andırın İlçemiz nüfusuna kayıtlı, kimileri orda yaşıyor, kimileri de komşu il ve ilçelere göç etmişler.
32 yıldan bu yana gazetecilik yaparken o bölgenin insanlarından hep şunu duydum. Bu asker arkadaşlarım içinde geçerlidir. (Nerelisiniz dediğinizde çoğunlukla Adanalıyız diyorlar) İstisnalar kaideyi bozmaz. Bir o kadarda göğsünü gere gere Kahramanmaraşlıyım diyen vatandaşlarda var.
Şimdilerde Andırın ilçesinin Osmaniye’ye bağlanması talebi ile karşılaşıyoruz. Haklı talep ya da haksız talep. Siyasi rant yada başka bir şey…
Öncelikle bu talebe bakmak, bu talebin sebeplerini araştırmak zorundayız.
ŞİMDİ esas tokadı tabiri caizse Şekeroba Beldesinde yedik. Türkoğlu ilçemize bağlı Şekeroba Belde Belediye Meclisi NURDAĞI ilçesine bağlanılması yönünde bir Meclis kararı aldı.
Gerekçelerine de bakıldığında; Haberlerde yazılan kadarıyla, (Kahramanmaraş belediye 1 metre su borusu vermedi, Ama Gaziantep Belediyesi 15 km su borusu verdi)
Hani bir söz var, siz bizi bu paraya mı sattınız?
(Bu boru da Anap iktidarı döneminde alınan boruymuş. Öyle bilgi geldi bana)
Yıllardır Beyoğlu ile Şekeroba arasında bir rekabet var. Bu rekabet insanlarda bu kararı aldırmış olamaz mı?
BİR SANCILI durumda Çağlayancerit ile Düzbağ için geçerli. Düzbağ beldesinde yaşayan bir çok insan bizim Beldelik hakkımız elimizden alındığında biz Çağlayancerit’e değil de Gölbaşı ilçesine bağlanırız.
Kahramanmaraş kent merkezi olarak ilçe ve beldelerimizle sorunluyuz. Bunların masaya yatırılması gerekiyor.
Kahramanmaraş kent merkezinde yüreği memleket sevdası ile atan onlarca sanayici ve İş adamı bölgedeki yoksulluğu azaltmak, işsizliği azaltmak için adeta ikinci bir kurtuluş mücadelesi içine girmişler iken ilçe ve Beldelerimizin Kahramanmaraş’tan ayrılma taleplerini bir haksızlık, bir aymazlık olarak görüyorum.
Bunu samimiyetle ifade ederken,
Nerede hata yapıyoruz?
Bu insanlar neden bizden uzaklaşıyor? Sorularına da cevaplar bulmak zorundayız.
Kahramanmaraş kent merkezinde, bürokrasi de, siyasette ve hayatın bütün alanında bir bölgecilik baskısı söz konusu değildir.
Bürokratların nereli olduklarına baktığımızda, siyasi partilerde görev alan dostlarımızın nereli olduklarına baktığımızda bunu çok rahatlıkla görebiliriz.
Belki bundan 15-20 yıl önce merkez baskısı vardı. Ama bu gün için Belediye Meclisine, İl Genel Meclisine v.s. baktığımızda bölgesel bir baskının olmadığını görebiliriz.
Peki bölgesel baskı yok ise, bu insanlar neden bizden ayrılmak istiyor?
Bu soruya içimden geldiği gibi ve samimi bir şekilde cevap verecek olursam;
“Yönetim sorunu” olarak ifade edebilirim.
Kahramanmaraş Büyükşehir statüsüne alındı. O halde ana kent belediye Başkanı yani Kahramanmaraş merkez belediye başkanı hiç vakit geçirmeden bütün belde ve ilçeleri gezmelidir.
İlçe ve beldelerimizin sorunlarını tespit etmeli ve hazırlayacağı bir raporu milletvekillerine vererek ödenek talep etmeli ve gelen bu ödenekleri de bir şekilde doğrudan Kahramanmaraş belediyesi yatırıma dönüştürmelidir.
Eğer buna benzer çalışmalar ortaya konulmaz ise bu kopuş talepleri sadece Andırın ilçemiz ile kalmaz.
Bu konuda siyasiler ve yetkililer bir çalışma takvimi ortaya koymalıdır….