İlk mektepten arhadaşı Iramazana,
- Notiin ede ? diye sormuş da;
- Notucuk tâvâtır vatandaşlık ediyok.
- Vatandaş neder ki ede ?
- Vatandaş ne dutucu, zenginin düünün de, âazınâ gıçı sarı bir cuvara dutdururlar, onun hâtırına sabâtdan âşamaçâ halaya durdururlar
- Eee !?
- Zengin ölüşün taputu sâa daşıttırırlar, mevtâyı da gene sâa gömdürürler.
- Ee !? ee ede ?
- Eesi nolucu, seçim oluşun elleri morarâyınçaya ğadar alkış dutdururlar.
Orman yânışınca "haydin hâ !" deyup gamyonâ yükletip, ormana goştururlar.
- Bu ğadar yani vatandaşın işi ?
- Bu'âtlâk olur mu, esgerlii de yaptık ya ede. Demiş...
Bu yaşanmışlığın bana anlatılmasına aşağı yukarı 10-15 yıl oldu. Adına şiir yazdığım Iramazanı merak ettim durdum. Meğer Iramazanın çocukları da "tâvâtır vatandaş" mış...
Necmettin'e sordum "maaş kaç ?" diye, 600 falanmış, 150 si de kira ! Bereket "elektrik suyu sen ödeme ben her ay öderim" diyen bir komşusu varmış...
Beyler hiç boşuna bir birimizi yanıltıp aldatmayalım. Aksini iddia eden varsa gıyı da oturan Necmettinlere çal-kapı bir gitsin sorular sorsun, insafla ölçsün biçsin Türkiye gerçeğiyle tam bir yüzleşsin.
Hem verilen o sosyal yardım paralarının eridiğini artık sadaka, cep harçlığı gibi olduğunu gözleriyle görsün. Adamların çaresizlikten "bundan da olurmuyum" diye korkudan ses çıkarmadıklarına bakmayın. Çocukları torunları her şeyi fark ettirmiş. İlk fırsatta tepki vereceklerine de artık iyice bir inanın.
Şu partili bu partili demeden ekseriyet şu iki şeyin iyi farkında;.
Birincisi, hem fukaralaştır hem de sesini çıkarma bâbından al şu yardımı demeyi hiç kimse sindiremiyor.
İkincisi ise, sosyal yardımların adam gibi sistemleştirilmesi, bu insanlarımıza devlet kurumu TÜİK'nun açıkladığı açlık sınırı olan 2 652 TL sını her ay hak olarak maaş şeklinde verilmesi. "Oo mümkün mü bu, nerden verecek para mı var kaynağı nerede?" sözlerinizi duyuyor gibiyim. Oraya da geleceğim.
Devlet bu adam gibi maaş verme kararı aldıktan sonra da, şu veya bu hayır kuruluşlarına da "çekilin mahallemden sokağımdan yardım yapacaksanız ahâ hesap numaram, belediye ve devlet harici kimse yardım yapmıyacak" diyecek.
Atalar boşa dememiş "Elden gelen öğün olmaz o da vaktin de bulunmaz" diye. ..
Artık modası geçmiş onur zedeleyen, yardım aldığı için köşesinde de ezik-büzük duran garibanlar, Anayasamızın "sosyal devlet " ilkesi gereği adam gibi maaş aldıkların da "tâvâtır" vatandaşlıktan "essâttan" vatandaşlığa da geçmiş olacaklardır.
Şu veya bu kendini bilmezin, açık veya zımmi "bak yardımı kestiririz ! " gibi her an başında ki balyoz tehditlerinden kurtularak kendini hür hissedecektir. Kim bilir söyleyecek ne çok şeyleri olacaktır garibimin...
Gelelim kaynağa; Devletimizin bir adı da Anadoludur. Ana doldur demek, ver ver bitmez, bereketiyle geri gelir.
Devlete akıl vermek haddimize düşmez de; hemen "sosyal destek fonu" oluşturulacak, yalıdan, yattan, uçak, villadan, pırlanta, mücevher, lüks araba, koy, körfezde ki araziler, arsalar, 1 milyar $ üstü ihale alanlar, yabancılara satılan mülkler, lüks tüketimler, bilmem kaç yıldızlı konaklama yerleri, dış turistik geziler, lüks restoranlar daha neler neler...Bunların mevcut hali ve alım satımlarından, yüzde bilmem kaç alınacak, kesintiler direkt "sosyal destek fonu" na aktarılacak, devletin şu an yaptığı 600 küsür bilemedin 1000 küsür yardımıyla birleştirilip ve her ay milyonlarca Iramazanların Necmettinlerin maaş kartına 2 652 TL yüklenecek.
Yetti mi ? yetmedi suistimali hiç bitmeyen kömür ayni yardımları da kaldırılacak. Her sonbahar öncesi kömür odun parası Iramazanın hesabına yatırılacak.
Sabırla okudunuz az bir sabır daha; Iramazanlara verilen 2 652 TL taban aylığı olacak. Bu ücretin üzerin de; inim inim inleyen tarım sigortalısı, bağ-kur, ssk, emekli sandığı, dul, yetim, şehit gazi v.s emekli maaşı alan milyonlar ile asgari ücretle çalışanlar ve memurların maaşları asgari 2 652 TL baremle yeniden gözden geçirilecektir.
Yazı başlığına, son paragraftaki kesimlerle birlikte gelecek olursak;
Notucu, 45 milyon dam duluklarında tâvâtır vatandaşlık ediyor ede...