16 Temmuz 2018 tarihli “Pakistan İle Tarihi İlişkilerimiz”yazımla;
17 Ekim 2018 tarihli “İş Bankası, Brunson Ve Cemal Kaşıkcı Gündemi” yazımla;
31 Ekim 2018 tarihli“ Hindistan’ın Assam Eyaletindeki Müslümanları Kimliksizleştirme Zulmü” yazımla;
İş Bankası’nın gerçek millete devri ve Kurtuluş Savaşı için Pakistan-Hint Müslümanlarının gönderdiği yardımın amacına uygun kullanılması gündeme getirilmiştir. Yazımızla sesimizi duyurduk. Artık bu konu birinci ağızdan Reisimiz Recep Tayyip Erdoğan tarafından takip edilmektedir. Ancak CHP ve sol basın başta olmak üzere itirazları ve vaveylaları da başlamıştır.
Yazımız içeriği;
Pakistan- Hindistan-Bangladeşli Müslümanların Kurtuluş Şavaşı’nda ülkemize yardım amacıyla gönderdikleri önemli miktardaki yardımla Mustafa Kemal Atatürk tarafından İş Bankası’ nın kurulduğu, buradaki hisselerin bir kısmının da Türk Tarih Kurumu Başkanlığı’na verilmesi kararı Mustafa Kemal Atatürk'ün vasiyeti olduğu belirtilmektedir. Ayrıca İş Bankasının yönetimine de CHP den üye verilmiştir.
Reis tarafından İş Bankası’nın devlete devri gündeme getirilmiştir. Bu amaçla, şu konular akla gelmektedir:
1) İş Bankası’na Hint-Pakistan-Bangladeşli Müslümanların, Kurtuluş Savaşına katkı olsun diye gönderilen yardım niçin Bankaya yatırılıyor?
2) Bir parti CHP niçin İş Bankası yönetimine üye oluyor?
3) Mustafa Kemal Atatürk’ün Hint-Pakistan-Bangladeş Müslümanlarının ülkemize gönderdiği yardımın İş Bankasına yatırılarak, CHP’ye şartlı da olsa vasiyet etme hakkı var mıdır?
4) İş Bankası’na bağlı bir çok şirketin işletilmesinden CHP faydalanıyor mu?
5) Vasiyet gereği İş Bankası işletiyor mu? Zira Türk Tarih Kurumu Başkanlığı’nca defaet kereler mahkemelik olundu ve karar Tarih Kurumu Başkanlığı lehine verildi.
Belki ilerde İş Bankası bir yardım kuruluşuna çevrilir. O zaman gerçek manada Müslümanların yardımı yerini bulur.
Sol basının hezeyan ise;
Türkiye İş Bankası 1924 yılında, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla kurulmuştur. Atatürk bu bankanın kuruluş sermayesine bizzat katılmıştır. Atatürk öldükten sonra, Atatürk’ün vasiyeti gereği, Atatürk’ün Türkiye İş Bankası’ndaki hisseleri, bu hisselerden oluşan kâr payının Türk Dil Kurumu’na ve Türk Tarih Kurumu’na aktarılması koşuluyla, Cumhuriyet Halk Partisi’ne devredilmiştir.
CHP, bu vasiyetin uygulanması sonucunda Türkiye İş Bankası’ndan herhangi bir gelir elde etmemektedir. CHP’nin buradaki tek rolü, Atatürk’ün hisselerinden oluşan kâr payının, Türk Dil Kurumu’na ve Türk Tarih Kurumu’na aktarılmasını sağlamaktır. CHP’nin önerisiyle bankanın Yönetim Kurulu’na atanan sınırlı sayıdaki kişilerin temel görevi budur. Bugün Türkiye İş Bankası hisselerinin yüzde 40.12’si Türkiye İş Bankası Mensupları Munzam Sandık Vakfı’na aittir, yüzde 31.79’u halka açıktır, yüzde 28.09’u da Atatürk’e ait olan hisselerdir.
Erdoğan’ın ve AKP’nin neyi amaçladığı açıktır: 1) Atatürk’ün vasiyetini yok saymak! 2) Hukuku yok saymak! 3) Türkiye İş Bankası’nı AKP’nin hizmetine sokmak! Diye savunmaya geçtiler.
SONUÇ:Bakalım süreç nasıl gelişecek? CHP ‘ninadaletleyüzleşmesimümkün olacak mı? İddialar ve suçlamalar algı operasyonu olmadan çözülecek mi?