Irak’ın kuzeyinde uygulanan senaryoya benzer bir senaryo uygulanarak Suriye’de de bir Kürt devleti kurdurmak isteyen Haçlı dünyası 8 yıl önce Beşar Esad yönetimine karşı bir isyan başlattı. Bu isyan başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve Avrupa Birliğinin diğer üyeleri tarafından büyütülerek tüm ülkede yıkıma yol açan, yüz binlerce kişinin öldüğü, milyonlarca kişinin evlerini ve sahip oldukları tüm varlıklarını bırakarak göç ettiği topyekûn bir iç savaşa dönüştürüldü.
Rusya ve İran bu savaşta Esad’ın yanında yer alırken Türkiye, halkına zulmeden Beşar Esad’la tüm bağlarını kopartarak Esad’ın zulmünden kaçan 4 milyona yakın Suriye vatandaşını ülkesine kabul etti.
Kendiside bir terör devleti olan İsrail’in taşeronluğunu üstlenen ABD önce İŞİD isminde bir terör örgütü kurdurarak Suriye topraklarına yerleştirdi. Bu örgüt kısa bir sürede işlediği cinayetlerle tüm dünyanın nefretini kazandı. Sonra yarattığı bu canavarı yok etsin diye PKK’dan hizmet satın almaya kalkıştı. PKK doğrudan hizmet vermek yerine PYD ismiyle hizmet vermeyi tercih etti. Böylece Suriye topraklarında kurulmak istenen Kürt devletini kuma görevini PKK üstlenmiş oldu.
Suriye’de oynanan oyundan en fazla zarar gören Türkiye Cumhuriyeti Devleti dünyaya güney sınırları boyunca açılmak istenen terör koridorunun kapanması, kurulmak istenen terör devletinin imha edilmesi gerektiğini söyledi durdu. Kulak asan olmadı. Muhatap bulamadı. Bu amaçla yürütülen kararlı siyaset ve ısrarlı dış politika çalışmaları neticesinde maalesef olumlu bir sonuca ulaşamadı.
Bu gelişmeler üzerine kendi göbeğini kesmek, PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerinin kökünü kazımak ve dünyayı başlarına yıkmak amacıyla ‘Barış Pınarı’ ismini verdiği askeri harekâtı başlattı. Uluslararası hukuk ve meşruiyet ölçülerine harfiyen uygun olan ‘Barış Pınarı Harekâtı’ sonunda Suriye'nin kuzeyinde, burnumuzun dibinde YPG tarafından kurulmak istenen terör devletine izin verilmeyecek, ülkemizin kara sınırlarına paralel olacak şekilde güvenli bir bölge tesis edilecek ve huzur, sükûnet ve istikrara kavuşturulacak bu bölgeye Türkiye’ye sığınan Suriyeliler yerleştirilecektir.
Bu amaçları gerçekleştirmek amacıyla geçen hafta barış harekâtı başlatıldı. ABD ve Avrupa Birliği Ülkelerinden gelen tehdit dolu ifadeler, aba altından sopa gösteren düşmanca açıklamalar Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin hedeflerine ulaşmasına asla mani olamadı. Atalarımızın ‘İt Ürür Kervan Yürür’ sözüyle işaret ettiği hakikat Allah’ın izniyle bir kez daha gerçekleşmiş oldu.
‘Dünyayı sevecek büyüklükte yüreği, kıyameti yaşatacak güçte bileği olan Mehmetçikler’ PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerinin kökünü kazımak maksadıyla çıktıkları yolda inanılmaz bir hızla ve sıfır zayiatla hedeflerine ulaştılar. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Fırat'ın doğusunu terör örgütlerinden temizlemek amacıyla başlattığı Barış Pınarı Harekâtı´n da Tel Abyad ve Resulayn´da kontrolün sağlanmasının ardından, bordo bereliler ve komandolar Münbiç´e doğru ilerlemeye başladı…
Dünya Türk Silahlı Kuvvetlerinin neler yapabildiğine ve neler yapabileceğine bir kez daha şahit oldu. Bu şehadet dostlara huzur, güven ve mutluluk verirken düşmanların aklını başından almaya yetide artı. Yüreklerinde hep var olan ‘Türk korkusu’ haçlı dünyasını ve onların uşaklığını yapan İslam Ülkelerinde halklarına rağmen idareyi ele geçiren hain SİSİ’lerin yüreklerini bir kez daha kapladı.
Dışarıdaki(ABD, AB ve ARAB Birliği Ülkeleri) ve içerideki (HADEP ve diğer bölücü unsurlar) itler ürümeye, kervan ise yürümeye devam ediyor. İslam’ın son ordusu olan bu ordu Siyonizme ve Haçlı oyunlarına geçit vermeyecektir.
Barış Pınarı Harekâtına katılan Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ve Mehmetçiğimize destek sağlayan Milli Suriye Ordusunun her bir ferdini gönülden kutluyorum. Onları tek tek Allah’a emanet ediyorum. Başarılarının daim olması için Cenab-ı Hakk’a niyaz ediyorum. Şu ana kadar hayatını kaybeden gerek sivil gerekse askerlerimize Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Yüce Türk Milleti olarak, gazamız mübarek, geleceğimiz aydınlık, zaferimiz mutlak olsun. Allah yar ve yardımcımız olsun.
Ne Mutlu Türküm Diyene